eira | yedi

1.4K 223 217
                                    

...

3 hafta sonra,

Telefonum çaldığında başımı çizimlerden kaldırdım. Telefonu elime aldığımda kaşlarım çatıldı. Felix'in annesi arıyordu. Boğazımı temizleyip açtım aramayı.

"Efendim?"

"Hyunjin merhaba... Sana bir şey söylemem gerekiyor ama nasıl söylesem bilemiyorum."

Boğuk ses beni dünyadan soyutlarken ayağa kalkmıştım bile.

"Felix'e mi bir şey oldu? Nerede o?"

"Felix'e ulaşamadık bir kaç saat... Az önce bir arama geldi. Kaza geçirmiş.

Kaza geçirmiş. Kaza geçirmiş. Kaza geçirmiş.q

Kafamda sadece bu iki kelime yankı yapıyordu. Elimi masaya yaslayıp titrek bir nefes alarak cevap vermeye çalıştım..

"Ne kazası? Neyi var? İyi mi şu an?"

"Biliyorsundur, yarın gösterisi vardı."

"Evet. Evet biliyorum anlatmıştı."

"Erken aradılar dedi çıktı evden."

"Bunu da biliyorum, tamam. Bundan sonra mı olmuş kaza?"

"Evet. Gösteri yerine ulaşamadan bir kamyonla kafa kafaya gelmişler."

Kadının yutkunma sesini duydum. O kadar sert yutkunmuştu ki, ben buradan duymuştum.

"Çarpışmamak için direksiyonu çevirmiş ama bu sefer de yolun aşağısına doğru takla atmış."

Bir anda ağlamaya başladığında kalbimin sıkıştığını hissettim. İstemsizce dizlerimin üstüne çöktüm.

"Şehir hastanesindeymiş. Bizden sonra en çok senin hakkın bilmek diye düşündük. Biz birazdan oraya varmış oluruz, işin yoksa sende gel Hyunjin. Uyandığında seni de görsün."

Daha sonra telefon kapandı. Ayağa kalkıp hızlıca ceketimi ve arabanın anahtarını aldım.

"Sikerler işini! Sevgilimin iyi olduğunu görmeden hiç bir şey yapamam!"

✨️

"Nerede?"

Telaşla sorduğumda annesi ameliyat kapısını göstermişti. Onun gibi duvar köşesine çöktüğümde yaşlı gözleriyle bana bakmıştı.

"Doktor kayıp riski çok fazla dedi. Felix'in bu kazadan sağ çıkma ihtimali çok azmış. Sağ çıksa bile bir uvzunu kaybederek çıkabilirmiş ancak."

"Ne?"

Fısıltım bana bile ulaşmazken Bayan Lee kafasını iki yana sallamıştı.

"Oğlum kurtulacaksa bir yerini feda etmek zorundaymış. O bile düşük bir ihtimalmiş. Kurtulursa, gerçekten yaşarsa bitkisel hayata girme ihtimali var dediler."

Nefeslerim benden bağımsız hızlandığında elimi boğazıma attım.

"Başka bir şey demediler mi? Sadece bu mu? Hiç mi kurtulma şansı yok?"

Umutla sorduğum soru yüzünden daha içli içli ağlamaya başladı. Gözlerimin yandığını hissediyordum, kapatsam bir damla göz yaşı akacaktı, emindim buna. İnadına açık tuttum.

"Yokmuş. Yaşarsa engelli olarak yaşayacağını söylediler! Oğlumu kurtaramazlarmış!"

Daha fazla soru sormadım. Olduğum yerden kalktım ama sırtım hala duvara yaslıydı. Tam gitmek için adımımı atmıştım ki, ameliyathanenin kapısı açıldı.

eira | hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin