eira | on iki

1.3K 213 44
                                    

...

"Felix'ciğim sen istersen burada kal Hyunyoung ile, bizde Yuna'ya bakmaya gidelim."

Felix ister istemez kafa sallamak zorunda kalmış gibi hissetti. Kafasıyla onayladı Hyunjin'in yengesini.

Felix Yuna'yı görmek istemişti ancak istediği olmamıştı. Yuna'nın okulunda bugün gezi olmuştu. Küçük kız gittikleri lunaparkta heyecandan bayılınca bütün ev onun peşine gitmişti.

Felix bunları çalışandan öğrenmişti. Geri dönmek istediğinde ise Hyunyoung ve yanında ki annesini görmüştü. Nazikliğinden kıramamıştı onları, beraber bir kahve içmişlerdi.

Şimdi ise kadın giderken Felix gergince etrafına bakıyordu.

"Ben de gitsem iyi olacak, Hyunjin'i aramam gerekiyor zaten."

Ayağa kalktığında Hyunyoung onun bileğinden tuttu. Felix hızla elini çekerken Hyunyoung masumca baktı.

"Gitmesen olmaz mı? Sadece on dakika daha. Yeni bir içecek tarifi öğrendim, sana da denetmek istiyorum."

Felix direkt reddedecekken telefonu titredi. Ekranı açtığı an gördüğü isim gülmesini sağladı.

sevgilim ❤️‍🔥; hala bizim evdeysen gitme bebeğim, bir saat sonra orada oluruz biz. Ayrıca Yuna iyi, merak etme.

Mesajı gördükten sonra istemeyerek de olsa onayladı Hyunyoung'u. Hyunyoung yere bir yastık atıp onu yere oturttu. Hızla mutfağa giderken Felix derin bir nefes aldı. Bu adamla aynı evde kalmak iğrenç hissettiriyordu.

Hyunyoung kısa süre sonra geldiğinde elinde ki şeffaf içeceği Felix'e uzattı. Felix istemsizce koklarken garip bir şey hissetmedi. Bir yudum aldıktan sonra bıraktı. Hiç bir şekilde güvenilir değildi Hyunyoung.

10 dakika sonra,

"Felix..." diye mırıldandı Hyunyoung

Mayhoş bir şekilde cevap verdi felix. "Efendim?"

"Çok güzelsin biliyor musun?"

Sevimli bir şekilde kıkırdadı küçük olan. "Biliyorum tabii.. Hyunjin her saat bunu söylüyor zaten."

Hyunyoung göz devirdi. Daha sonra Felix'e yaklaştı. Felix garip bir şeyler olduğunu hissetse de kanında dolaşan ilaç yüzünden hiç bir şey yapamıyordu. Hyunyoung iyice üzerine eğildiğinde korkuyla gözlerine baktı.

"Seni gördüğümden beri... Benim olmanı ne kadar istedim haberin var mı? Sen, ben burada dururken seni iki gün sonra aldatacak birine aşıksın."

Daha da üzerine eğildi. Felix'in gözleri dolmaya başladığında dudaklarını birbirlerine bastırmak için hamle yaptı Hyunyoung. Ancak Felix kendini zorlayarak kafasını çevirdi, hızlıca ayağa kalkıp arkasında ki duvara yaklaştı.

"Benim seninle olmama imkan yok. Ben senin kuzenine aşığım, sana değil. Bana ne verdin? Neden hareket edemiyorum?"

Hyunyoung sinsice sırıttı. "Şu an bedeninde hem azdırıcı, hem de hareket eylemlerinin işlevlerini bir süre yok edecek bir ilaç var."

Felix'in bedeni titremeye başladığında hyunyoung koltuğa yaslandı.

"Şu an benden kaçabilirsin Felix. Nasıl olsa yarım saat sonra kendi ayaklarınla bana gelip, benim altımda inlemek için yalvaracaksın."

"Bunu asla yapmam." Konuştukça boğazına bir şey batıyormuş gibi hissediyordu. Eli boğazına gidip, öksürmeye başladı.

"Emin ol sana bir iyilik yapıyorum Felix. Aldatılmadan önce aldatma şansı veriyorum sana. Sadece yarım saat. Yarım saat sonra kollarımda olmak için yalvaracaksın ve ben bu yalvarmalara dayanamadan sana istediğini vereceğim."

Kıkırdayışı bile Felix'in midesini bulandırırken yere çöktü. Duvara olabildiğince sığındı. Korkudan rolleri titriyordu. Yavaş yavaş bedenini hissetmemeye başladı.

Korkuyla kendi vücudunu izlerken ne yapacağını bilmiyordu. Ellerini hareket ettirmek istese de yapamıyordu, karıncalanıyordu.

"Vücuduna karşı direnme Lix, sonunda zaten yenik düşeceksin."

"Sana asla dokunmayacağım!"

"Biliyor musun, inadın bile bana çok tatlı geliyor. Hyunjin'in neden seni istediğini anlayabiliyorum ama artık ona ait değilsin."

Yüzünde ki iğrenç sırıtış Felix'in öğürmesini sağladı. Ellerini hissettiği kısa bir anda kalktı, tekrar hissizlik başlamadan yakınında ki tuvalete girdi. Zorla kendini içeri attığında kapıyı kapatıp kilitledi. Klozete eğilip midesinde ki her şeyi boşaltmadan hemen önce dış kapının açıldığını duydu.

Kusmaktan boğazı acımaya başladı. Buna rağmen hala durduramıyordu kendini. Mide özsuyu dahil midesinde ki her şeyi çıkarttıktan sonra kısa bir anlığına bilinci kaybediyormuş gibi hissetti.

Kendini yere atıp fayanslara yaslandı. Lavabonun kapısı zorlanmaya başladığında korkarak bacaklarını kendine çekmeye çalıştı ancak kıpırdatamadı. Ağlayışı saniye saniye artarken duyduğu sesle bir an nefes almayı unuttu.

"Küçük prensim, ben geldim. Hadi aç kapıyı."

"Hyunjin-" kendi hıçkırığı sözünü kesti.

"Evet bebeğim, benim. İzin ver yanına gireyim."

"Kıpırdayamıyorum. Her yerim karıncalanıyor."

"Kapının arkasında olmadığını söyle bana güzelim. Lütfen orada olma."

"Değilim, değilim."

İki saniye sonra kapı büyük bir gürültüyle kırıldığında Felix ağlamasını durdurmaya çalıştı. Yine hareket etmeye çalıştı ancak başaramadı. Hyunjin yanına çöküp onu kucağına çektiğinde ağlaması durmuş, sadece derin nefesler almaya başlamıştı.

"Ne yaptı sana bebeğim? Nasıl bu hale getirdi seni?"

"İlaç. İçeceğe ilaç katmış."

Gözlerini kapattı sıkıca. Hala bedeni korkudan sarsılıyordu.

"Hastaneye gitmemiz gerekiyor. Baba! Arabayı kapının önüne getirsinler!" Daha sonra göğsünde küçücük kalan bedene döndü. Göz yaşları usul usul yanağına iniyordu.

"Bir şey yok sevgilim, iyisin."

"Hiç bir yerimi hissetmiyorum."

Hyunjin de korkmaya başladığında hızlıca kucağına alarak kalktı. Felix hala titriyordu. Kollarını bile Hyunjin'e saramadığında Hyunjin'in de gözünden bir damla akmıştı.

Ne ilacı verdiğini bilmiyordu, bu Hyunjin'i daha da korkutuyordu.

Felix arabaya bindirilmeden önce hayal meyal Hyunyoung'un yerde baygın bedenini görmüştü.

Arabaya bindikten sonrasını hatırlamıyordu zaten, bayılmıştı.

...

hyunyoung piç arkadaşlar ama anası daha beter her bok onun altından çıkıyor valla ben bişi yapmıyom

hyunyoung piç arkadaşlar ama anası daha beter her bok onun altından çıkıyor valla ben bişi yapmıyom

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-yeis

eira | hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin