...
"Hyunjin biraz daha boş boş bakarsan gebertirim seni! İyi işte, midesi yıkandı, tahlilleri yapıldı. Uyanıp seni böyle görürse kötü olacak asıl."
Jennie'nin cümlelerine herkes katılırken Hyunjin boş bakışlarını sevgilisinden ikizine çevirdi.
"O ağlayarak hareket edemediğini söylerken ben yanındaydım Jennie, siz değil. O halini ben gördüm. Lanet olası kuzenim yüzünden oldu hem de bunlar. Ne bekliyorsunuz benden? Güle oynaya uyanmasını beklememi mi?"
Sert cümlelerinden sonra herkes susmuştu. O ise çoktan sevgilisine dönmüş, elini avuçlarının içine almıştı.
"Kamera kayıtlarını izledim. Yuna'yı görmek için gelmiş, çalışanlar hastanede olduğumuzu söyleyince yanımıza gelmek için çıkıyor ama bilin bakalım kapıda kime yakalanıyor? Yengem ve onun sikik oğluna! Felix'in nazik biri olduğunu anladı tabi, direkt kahve içmeyi teklif etmiş."
Yüzünü kısa bir an hırs ifafesi büründü ancak kısa sürede düzeltti. Kimseyle uğraşası yoktu.
"Kahve içtikten sonra yengem gitmiş, güya yanımıza gelip Yuna'ya bakacakmış." Dudaklarından küçük bir gülüş kaçtı.
"Felix'i o piçle yalnız bırakmış. Sevgilim gitmek isteyince yine bir şeyler içme teklifi etmiş. Yeni bir tarif falan yapmış da ona denetmek istemiş. Gördüm. O sırada ben mesaj atmışım, benim mesajımı görünce kabul etti o pezevengin teklifini. Ben dedim evde beni bekle diye."
Gözleri dolmak üzereyken kendini sıkıp engel oldu buna.
"Şerefsiz içeceğine ne ilacı attıysa, hemen etki etmiş. İlaç hem cinsel arzuyu arttırıyor hem de hareket işlevlerini kısıtlıyor. Bulduğumda da hareket edemiyordu."
Felix'in minik elini öptükten hemen sonra gözlerini kapattı. Bir süre gözleri kapalı, dudakları sevgilisinin elindeyken bekledi.
"Ne olursa olsun, o piç içeri girecek. Amcamın oğlu olması umurumda değil. Eğer yengemin de bir suçu varsa, onu da içeri attırırım."
✨️
"Ben bir şey yapmadım." Hyunyoung anında savunmaya geçerken camın arkasından onu izleyen Hyunjin sinirden cama yumruk atmamak için zor duruyordu.
Felix'in uyanmasını beklemiş, iyi olduğuna emin olunca da onu Jennie'ye emanet edip karakola gelmişti. Arkadaşı aracılığı ile sorguya girebilmişti.
"Elimizde kayıtlar var." Polis önünde ki ekranı döndürüp kayıtları Hyunyoung'a izletti. Tüm konuşmalar duyulurken Hyunjin yumruklarını sıkmaya başlamıştı.
"Bu bir şey yapmamış halin mi? Tecavüze teşebbüs var bu video kayıtlarda. Karşıda ki adam istemediğini açıkca belli etmesine rağmen siz üzerine gitmişsiniz. Ayrıca o ilaç yüzünden herhangi bir yeri işlevini tamamen kaybedebilirmiş. Yani insan öldürmeye kadar gidebilirdi. Ama sen bu durumda biraz şanslı kalmışsın. Lee Felix'in erkek arkadaşı gelip onu hastaneye yetiştirmeseydi bunlar olabilirdi."
"O sikik puşt hiç bir şeyi hak etmiyor! Felix'i de hak etmiyor!"
"Kim hak ediyor peki? Sen mi?"
"Evet! Ben hak ediyorum!"
"Anlaşılan buraya bir psikiyatrist bakmalı."
Bilgisayarı kapatır kapatmaz masanın üzerine eğildi polis. Olabildiğince dost canlısı yaklaşıyordu.
"Eğer bize biraz yardım edersen, cezan da indirim uygulanır. Bu gidişle en az yirmi bir yıl yatarsın ama eğer bizimle iş birliği yaparsan-"
"Tamam! Tamam." Elleri titremesine rağmen masaya tutundu.
"Annem yapmamı istedi."
Hyunjin'in nefes alış verişi anında kesildi. Bir süre boş boş camın arkasında ki bedene baktı. Hyunyoung bir yandan ağlarken bir yandan da konuşmaya çalışıyordu.
"Bana ilacın ölümcül olabileceğinden bahsetmedi. Sadece kısa bir süre hareket etmesini engelleyecek dedi. Bu sırada da diğer ilaç devreye girip onun cinsel arzularını tetikleyecekti. Sadece bu."
"İki ilaç mı attınız?"
"Evet! Lanet olsun evet! Sadece tecavüze girmemesi için azdırıcı katmamız gerektiğini söyledi annem."
"Başka bir şey var mı? Bize söylemediğin herhangi bir şey. Biz kendi çabalarımızla öğrenirsek her şeyin kötü olabileceği küçük bir şey daha var mı Hyunyoung? Eğer varsa ve söylemiyorsan, biz öğrendiğimiz de kötü olur."
Hyunyoung konuşacakmış gibi dudaklarını hareket ettirdikten hemen sonra kapattı. Konuşmadı. Daha sonra ağlayarak devam etti.
"Lee Felix, bir ay önce bir kaza geçirdi. Arabasındaki bazı bölümlerle uğraştı annem. Ne yaptığı hakkında bir fikrim yok, sadece artık olmayacağını söyledi. Hyunjin'in bize bir engel olamayacağından bahsetti. Bende kabul ettim."
"Siktir." Hyunjin yanında ki emniyet müdürüne rağmen küfür ettiğinde arkadaşı hızla kenara çekti onu.
"Sakin ol yoksa seni çıkartmak zorunda kalacağım."
"Minho nasıl sakin kalabilirim tanrı aşkına?! Felix iki kez ölümden döndü ve ikisinin de sebebi bunlar!"
"Sus ve sorgunun bitmesini bekle."
"Hyunjin size nasıl engel oluyor?"
"Ailenin göz bebeği. O göz önünden çekilmediği için ben hep bastırıldım!"
"Kıskançlığınızdan dolayı ceza vermek istediniz ona öyle mi?"
"Evet." Dedi bir solukta Hyunyoung.
"Felix ölmeyince, ona sahip olmamı söyledi annem."
Polis bir anda saçlarını kavradığında Hyunyoung'un ağlaması daha da şiddetlendi.
"Ulan bir insandan bahsediyoruz! İnsan! Eşya mı bu adam da ona sahip olasın?!"
Yüzünü hızla masaya vurduğunda Hyunyoung çığlık attı. Hyunjin titreyen alt dudağını dişleriyle durdurmaya çalıştı ancak başarısız oldu. Sinirden tüm bedeni titriyordu.
"Kasten adam öldürmeye teşebbüs, hem de iki kez, tecavüze teşebbüs... En az, bak en az otuz yıl yatacaksın içeride."
"Sizinle iş birliği yaptım! Cezamı düşürecektiniz!"
Polis masada ki dosyayı ve bilgisayarı aldı sakince. Tam kapıdan çıkacakken arkasında ki bedene baktı.
"Elbette düşüreceğiz. 30 yıl değil de, 29 yıl 11 ay 29 gün yatarsın. Maalesef en fazla bir gün indirim yapabiliriz. Sen ne kadar yatacağına takılma, orasını biz hallederiz."
...
minhoyu fice katmadım diye hatırlıyorum ama kattıysam da unutalım onu. polis olarak bilelim 😽 racerdan sonra amir minho canım çekiyo
-yeis
ŞİMDİ OKUDUĞUN
eira | hyunlix
Non-FictionHwang Hyunjin, gördüğü herkesin aklını okuyup ne arzuladıklarını anlayabiliyordu.