kontrol etmedim, yanlışlarım varsa şimdiden özür dilerim. sizi bu kadar bekletmek istemezdim ama aklıma gram fikir gelmiyordu. en son rojin bir şeyler söyledi ve kafamda bunlar oluştu.
iyi okumalar ❄️
(hyunjinin kar tanesine yavşamayın lütfen)
...
"Aşkım lütfen! Hadi gel benimle fotoğraf çek! Söz veriyorum sana sorulmadan hiç bir yerde paylaşılmayacak."
Bir elimi kavrayan minik eline bir de yüzüne baktım. İstediğini yaptırmak için tatlı bir yüz ifadesi takınmıştı diyemiyorum çünkü o her zaman tatlıydı.
"Güzelim bana göre değil bunlar, biliyorsun."
"Sadece bir kereliğine gel ve benimle çektir. Bir daha istemeyeceğim."
"İstemeyeceğine emin miyiz?"
Şirin şirin sırıtmaya başladığında bende güldüm. Güç uygulamadığım elime bir anda yüklenip kendime çektim. Göğsü göğsüme çarptığında elimi yanağı ve boynu arasına yerleştirip dudaklarına kapandım. Elleri anında belime sarıldı. Üstüme yaslandığında kendimi arkamda ki dolaba bıraktım. İki elimi de bacaklarına attıktan hemen sonra kucağıma aldım ince bedenini.
Isırıklarım yüzünden ağzımın içine usul usul inlerken beni delirttiğini gayet iyi biliyordu. Hatta bilerek bile yapıyor olabilirdi.
Bedenime yüklenip dikleştirdim sırtımı. Ani bir hareketle yerlerimizi değiştirip sırtını yasladım dolaba Aniden düştüğü durum yüzünden şaşkınlıkla dudaklarımızı ayırdı.
"Hyunjin-"
Sözünü dudaklarına kapanarak tekrar kestim. Ayrıldığımızda tekrar konuşmak istedi ancak yine dudaklarımla bölündü sözü. En sonunda pes ederek ellerini boynuma doladı.
"Seni seviyorum."
"Bende seni seviyorum sevgilim." Diye fısıldadı dudaklarıma doğru. İstemsizce kendimi ona bastırdığımda ağzından ufak bir inleme kaçtı. Gülüşü dudaklarında asılı kalırken sertçe yutkunmuştu.
"Çekim alanındayız..."
"Ve çekimine bir saat var."
"Ama hazırlanmam gerekiyor."
"Hayır, gerekmiyor. Gerekiyorsa senin için set yavaşlatılır. Dünyanın en önemli modellerinden biriyle çekim yapacaklar, biraz bekleyebilirler."
"Ama ayıp-" dudağına kapanacağımı anladığında sustu.
"Ayıp değil, bir kaç dakika bekletilebilir."
Usulca kafa salladığında gülümsedim.
"Eğer burada sevişirsek sesimiz gider mi?"
"Gider."
"O zaman kesinlikle sevişmeliyiz."
Ağzı şokla aralandığında iki parmağımı ağzına soktum. Anında ne yaptığımı algılayıp parmaklarımı emmeye başladı.
"O yavşak kameramanın gözünün sende olduğunu anlamadım mı sence? Piçin gözü senden ayrılmıyor. Neydi? Bugün bir peri kadar güzel ve beyazdınız Bay Lee!"
Ağzını taklit ede ede söylediklerim onu güldürmüştü. Kalçamı ittiğimde inleyişiyle gülüşü bozuldu.
"Perine sokayım orospu çocuğu!"
Bu söylediğim yine onu güldürdüğünde elimi ağzından çektim. Elimi aşağılara indirdim. Cropun açık bıraktığı yerlere sürte sürte şortuna kadar geldiğimde derin bir nefes aldı. Şortun ve iç çamaşırından içeri girdi parmaklarım usulca. Benim için kasılıp duran deliğine değdiğim an bakışları değişti, gülüşü bozuldu. Parmaklarım olabildiğince yavaş bir şekilde içine girerken boynumda ki elleri sıkılaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
eira | hyunlix
Non-FictionHwang Hyunjin, gördüğü herkesin aklını okuyup ne arzuladıklarını anlayabiliyordu.