eira | on beş

1.5K 179 19
                                    

felixin babasını öldürdüm mü bilmiyorum ama öldürdüysem ölmemiş sayalım pls

fark ettiniz mi ben hafta sonu daha aktifim

...

Önümde boş boş duran sevgilimi izliyordum. Balkona çıkmış aşağıda ki havuza bakıyordu. Elimde ki pikeyi açıp ilerledim. Omuzlarına bıraktığım an arkasından sarılıp boynunu öptüm. Öptüğümde kim olduğumu anlamış, sırtını bana yaslamıştı.

"Ne oldu sevgilim? Neden yanımızdan gittin bakalım?"

Gülüşü içimi ısıtırken susmayı tercih etti. Annem ve babamın ilişkisi hoşuna gitmişti. Bugün tüm ailemizi toplamıştık bizim evimizde. Onun ailesi, benim ailem... Hepsi bir araya gelmiş yemek yemiştik ama o biraz yalnız kalma taraftarıydı.

"Annem ve babamın ilişkisini sevdin mi?"

"Çok güzellerdi, tüm gün boyunca hemde. Birbirlerine olan sevgileri, saygıları çok hoşuma gitti. Nasıl tanışmışlar peki?"

Derin bir nefes aldım. "Kore'deyken.. Annem o zaman harçlığını çıkarmak için kafede çalışıyormuş, aynı zamanda da okuyormuş. Ailesini çok küçükken kaybetmiş. Bir tek dayım var, o da Amerika'da çalışıyor. Babam kafeye gelip gidiyormuş o zamanlar, o da okuyormuş ve okuluna en yakın yerde orasıymış."

Gülümsedim. Hoşuma gidiyordu bu hikaye.

"Gide gele tanışmışlar, aşık olmuşlar, sevgili olmuşlar. En sonunda babam annemsiz yapamayacağına karar vermiş ve evlenme teklifi etmek istemiş. Her ne kadar köklü bir ailenin çocuğu olsa da henüz okuduğu için yüzük alacak parası yokmuş. Daha doğrusu dedem, ona yetebilecek kadarını veriyormuş. Dedemden yüzük için para istemiş ancak dedem reddetmiş. Sıradan bir kafede çalışan birinin ailemizde yeri yokmuş, öyle demiş."

Bana döndüğünde omuzlarından düşen pikeyi düzelttim. Boynunu tekrar öptüğümde elini yanağıma yasladı. Uzun süredir okumuyordum düşüncelerini. Orada bana olan ufacık bir nefret görmek istemiyordum çünkü. Ailemize girdiği için pişman olduğunu bilmek istemiyordum.

"Babam, dedemi dinlemiş çünkü dedemin evlatlıktan reddedeceğinden korkmuş. Dedem biraz şeymiş, nasıl desem.. Hep babama geçici biri olduğunu hissettirmiş. Yani o olmazsa amcamın olacağını söylemiş ona. Amcam da küçüklüğünden beri sorumluluktan nefret eden biriymiş, o yüzden şirketi bırakamazmış. Kısacası, amcam nefret ettiği bir şeye maruz kalmasın diye aşkından vazgeçmiş."

Parmakları yanağımı okşuyordu usul usul. Gülüşüm her saniye büyüyordu.

"Ayrıldıktan sonra ikisi de çökmüş, dedem de bunun farkındaymış. Babamın mahvolduğunu görünce pişman olmuş ama yine de bir şey söylememiş. Annemin çalıştığı kafeye gidip onu da görmek istemiş, üzüldüğünü görmek istemiş yani. Onun da kötü olduğunu görünce babaannemin yüzüğünü kasadan çıkarıp babama vermiş. Babam, anneme o yüzükle evlenme teklifi etmiş yani. O ayrılık, ikisine de ders olmuş. Şu an birbirlerinden ayrılmak bile istemiyorlar."

Benim gibi güldüğünde gülüşünden öptüm. Gözleri kapanırken geri çekildim.

"Benimkilerin bu kadar güzel hikayesi yok ama, babamın anneme olan aşkı hep içimi ısıtıyordu."

Babası ve annesinin ayrı olduğunu biliyordum. Ayrı olmalarına rağmen aynı evde yaşıyorlardı. Buna ne kadar anlam veremeseler de babasının aklını okumamla anlamıştım. Sevdiği kadın ve oğlundan ayrı kalmak istemiyordu. Annesi de bunu kabul ediyordu oğlu için. Büyük bir ev olduğu için sorun olmuyordu onlar için.

"Ayrıldıklarında, babam kaldıramadı bunu. Biliyorsun, aynı evde yaşıyoruz. Annem ne kadar sevmese de onu bırakmak istemiyor çünkü kendisine ne kadar bağlı olduğunun farkında. Belki de egosunu besliyor onu her görüşünde."

eira | hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin