GÜCÜNE İHTİYACIM VAR

18 5 7
                                    

~Hiçbir şey önceden göründüğü gibi iyi değildir.-Georgy Eliot~

•°İkinci Bölüm•°

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

°İkinci Bölüm•°

Yattığım yerden kalktım ve üzerimdeki tozu silkeledim.

Üzerimde, beyaz bir elbise. Karşımda ise ölüm mabedi . Her yer kurumuş topraklar ile çevrilidi. Bir dakika ölüm mabedi?

Lanet!

Prensesin zihni değildi burası. Her zaman gördüğüm zihindi bu yer ama her şeyi doğru yapmıştık. Hata bizde miydi? Kesinlikle hayır! Hata yoktu ya onun bana ihtiyacı vardı ya da olayın içinde başka bir olay.

Her zaman yaptığım gibi uzun etekleri olan eteği yırtmak oldu. Axel'a biraz düşünce yapısını değiştirmesi için birkaç uyarı yapmalıyım buraya hep bu gecelik ya da elbise olup olmadığı bu şeyleri giymekten rahatsız olduğumu dile kesinlikle getirmeliyidim.

Bu arada neden hep onun zihnindeydik ki! Benim zihnime geldiği gün onu çok güzel bir elbise bekliyor olacak!

Bu şeyin uzun uçları birgün bana bir dert açacağını hissediyordum iyi açıdan mı yoksa kötü açıdan mı olacağı geleceğe bağlıdı .

Elbise olduğunu düşündüğüm şeyin uçlarını yırttım ve kafamı yukarıya kaldırdım. Her yer kırmızı ve siyahın karşımı idi bu herife ne yediriyorlardı da böyle bir yeri vardı, burası berbattı.

''Nedenini sende biliyorsun Amaris onun isteği değil bu yer." Diye beni uyardı iç sesim.

"Biliyorum, lanet olsun ki biliyorum kes sesini." Yürümeye devam ettikçe aklımda olan tek şey Bu yerde her şey gerçekti ,yalan olanlar ise burasıydı. Yalan ile gerçeğin birleştiği bu yerde ölümün ve yaşamın hissini yaşardı insan.

Her zaman buluştuğumuz olan kurumuş ağacın yanına gittim. Alışkanlık yaptığı olduğu gibi ağacın altına oturmuş kafasını ağacın kurumuş gövdesine koymuştu , hep yaptığı gibi bir ayağını kendine çekmiş ve elini dizinin üzerine atmıştı,Oradaydı. Yavaş adımlarla önüne geçtim.

"Nasılsın diye sormalı mıyım?" nasıl hissettiğini bilmeme rağmen.

Bana yorgun gözlerle baktı her buraya geldiğimden farklı bir yorgunluktu bu yorgunluk o ebedi yükü bugün daha da ağırlaşmış gibiydi. Benim acım nasıl ağırlaşıyorsa onun acısıda ağırlaşıyordu.

Dizlerimin üzerine çökerek ona baktım.

"Neyin var Axel?" cevabı bilmeme rağmen bu soruyu sormuştum.

"Amaris yanıma gelmen lazım." Yanına mı gelmem lazım?

İlk defa yanına gelmemi istemişti burada buluşmak onu hep iyi hissettirdiğini söylemişti bana. Neler olmuştu orada?

PERİ TAŞI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin