Seungmin kıpkırmızı yanaklarıyla Minho'ya bakıyordu. Tüm kan yüzüne toplanmış gibiydi. Böyle olmasını hiç beklemiyordu aynı zamanda bekliyordu da. Minho, Seungmin'i duvara itti ve ellerini başının üstünde birleştirdi. Seungmin yutkundu sebebiyse ne yapacağını bilemiyor olmasıydı. Bu herif ona her şeyi yapabilirdi, korkuyordu hem de fazlasıyla. Minho yaklaştı ve Seungmin'in dudağından öpmeye başladı. İlk değildi ama Seungmin'e ilk gibi geliyordu. Minho karşılık alamayınca sertçe dudağını ısırdı. Seungmin mırıldandı ve aralanan dudaklarının arasında Minho'nun dilini hissedince gözlerini büyüttü. Canının acıyacağını şimdiden hissediyordu. Utangaçlığını bir kenara atıp dilini Minho'nun diline doladı. Dilleriyle birbirlerinin ağızlarını keşfediyorlardı. Bir süre sonra geri çekildiler ve nefes nefese göz göze geldiler. Minho Seungmin'i kalçasından tutup kucağına aldı ve kalçasını sıkarken odaya doğru ilerledi. Seungmin inlemelerini tutmaya çalışırken çok fazla zorlanıyordu, en sonunda odaya geldiklerinde Minho'nun onu kucağına oturtmasıyla yavaşça sürtünmeye başladı. Minho inlememek için Seungmin'in boynuna yöneldi ve izler bırakmaya başladı bir kaç iz bıraktıktan sonra boynuna baktı.
"İzlerim sana çok yakıştı güzelim."
Seungmin daha da sert sürtündü ve Minho'nun kafasını arkaya atmasıyla hızlıca boynuna yöneldi ve derisini dişlerinin arasına alıp ezdi. Minho'nun boynundaki morlukları görünce gülümsedi ve kravatını çıkarıp, gömleğinin düğmelerini açmaya başladı.
" Yardım ister misin bebeğim?"
"Gerek yok."
Tüm düğmeleri açınca gömleğin omuzlarından düşmesine izin verdi ve tamamen çıkardı. Minho, Seungmin'in tişörtünü çıkardı ve ellerini kravatıyla bağladı.
"Ya ama neden bağladın ki şimdi ne gerek vardı?"
Minho işaret parmağını Seungmin'in dudaklarına bastırdı
"Şşşh, çok konuşma bebeğim."
Seungmin ellerini çözmeye çalışırken Minho çözemeyeceğini bildiği için bir şey demeden kemerini çıkarıp, pantolonunu indirdi.
"Ellerimi çöz lütfen."
"Şimdi değil."
Minho, Seungmin'in iç çamaşırını da çıkardı, artık karşısında sadece etekle duran güzeline bakıyordu. Elleri bağlı olduğu için ona engel de olamazdı, Minho'yu durdurabilecek bir sebep? Yok tabii ki.
Seungmin'i nazikçe yatağa yatırdı ve üstüme çıkarak göğüs ucuna yöneldi. Ufak ufak dil darbeleri atarken bazen kafasını kaldırıp altındaki miniğe bakıyordu. Nasıl bu kadar güzel olabilirdi?
Göğüs uçlarıyla biraz daha ilgilendikten sonra 3 parmağını Seungmin'in ağzına gönderdi. Seungmin parmaklarını yalarken bazen emiyor, boğazına kadar itilen parmaklara dişlerini sürtüyordu. Yeterince ıslandığını düşününce parmaklarını ağzından çıkardı ve deliğini okşamaya başladı. Seungmin kendini ıslak ve uzun parmaklara iterken artık dayanamıyordu. Onu istiyordu, içinde istiyordu.
Minho, parmaklarının ikisini yavaşça Seungmin'in içine soktu ve duyduğu inleme yeterli geldiği için üçüncü parmağı da soktu.
Seungmin içinde hissettiği parmaklarla kafasını geriye atarak inledi. Minho'nun gelgit yapmasıyla bir an kendinden geçecek gibi olmuştu. İçindeki parmakları hissedemeyince mızmızlandı.
"Daha fazlasını istiyorum!"
"Hmm, demek öyle?"
Penisini deliğinin etrafına sürterken delirecek gibiydi, onu hissedemediği için ister istemez siniri bozuluyordu.
"Gir artık lütfen."
Minho'nun kendini bir anda itmesiyle dudaklarının arasından dökülecek tüm kelimeleri yuttu ve çığlığı bastı, canı fazlasıyla acıyordu ama naısl olduğunu bilmediği bir şekilde bu acı hoşuna da gidiyordu.
"Ha-hareket mmh..."
Minho'nun yaptığı gelgitlerle Seungmin'in inlemeleri artıyordu. Seungmin inlerken Minho eğilip Seungmin'in ellerini çözer çözmez Seungmin ellerini Minho'nun sırtına attı. Tırnaklarıyla çizikler yaparak kendi sanat eserini oluşuyordu.
"Ahh Mi-minho!"
Minho daha da hızlandı ve bir yandan da Seungminin penisini okşadı. Seungmin iki yandan aldığı zevkle kendini Minho'nun eline bıraktı. Bir kaç gelgitten sonra Minho da Seungmin'in içine boşaldı ve Seungmin'in kirlenen siyah eteğini çıkarıp, bir kenara bıraktı. Seungmin yanına uzanan bedene sıkıca sarıldı ve kafasını göğsüne yasladı. Minho gülümseyerek bebeğinin saçlarını okşadı.
"Güzelim."
"Efendim?"
Seungmin uykulu sesiyle cevap verince Minho çok uzatmadan direkt konuya girdi.
"Sevgilim olursun herhalde değil mi bu yaşananlardan sonra?"
Seungmin Minho'nun dudağına bir öpücük kondurdu ve gülümsedi
"Olurum tabii ki."
Yavaşça Minho'nun dudaklarına yaklaştı ve yumuşakça öpmeye başladı. Karşılık aldıktan bir süre sonra ayrıldı ve gözlerini kapatıp derin bir uykuya daldı.
Minho uyuyan miniği izlerken saçlarını öpüp kokluyordu. Kısa süre sonra uyuya kaldı. Sevgilisinin kolları arasında
♡
Umarım hoşunuza gitmiştir bir sonraki ficim Minsung olacak konu önerisi alabilir miyim?
