Yoğun bir günün ardından dükkanı kapatmaya hazırlanırken cam duvarın arkasından dışarıya baktı Rose. Kollarını önünde birleştirirken yüzüne küçük bir tebessüm yerleştirdi. Islanmamak için koşuşturan insanlar, aynı şemsiye altında birbirlerine aşk ile bakan çiftler, sırt çantalarını başlarına tutarak hızlı hızlı yürüyen liseliler, saçak altında birbirlerini ilk kez görmelerine rağmen tüm hayat hikâyelerini paylaşmaya başlayan yaşlı teyzeler...
Yağmur yağıyordu.
Bardaktan boşanırcasına.
Arkasına dönüp duvardaki saate baktı Rose. 'Lily neredeyse gelir.' diye düşündü. Kız kardeşi liseye başlayalı bir ay oluyordu. Ebeveynlerini kaybettiği korkunç kazanın üzerinden ise kasımda dört yıl geçmiş olacaktı. Onları kaybettikten sonra bir abla olarak kardeşine o eksikliği hissettirmemenin kendi görevi olduğunu düşündü hep. Lily'yi belki de dünyadaki herkesten çok seviyordu.
Maddi durumları kötü değildi. Ebeveynlerinden, ve onlara da anneannelerinden kalan çiçekçi dükkanı ana cadde üzerinde, oldukça işlekti. New York'un en iyilerinden bile sayılabilirdi. Büyükbabası Türk ve anneannesi İngiliz olduğu için, annesi Rose ve Lily'e Türkçe de öğretmişti. Sonra, onlar her ne kadar Amerika'da yaşasalar da İngiltere ve Türkiye'de de evleri vardı. Gidecek yerleri yok değildi kısacası. Los Angeles'ta oturan ve orada ünlü bir yazılımcı olan teyzeleri de katkısını esirgemiyordu.
Mutlulardı. Olmasa bile öyle görünmek zorundaydı. Herkes gibi zor zamanlar geçirdiği oluyordu. Yakın arkadaşları Jane ve Darcy'nin yardımıyla kendisini daha iyi hissetmeye başlamadan önce majör depresyonla mücadele ediyordu. Hâlâ zaman zaman etkilerini hissetse de daha iyiydi.
Rose, New York Üniversitesinde psikoloji, 3. sınıf öğrencisiydi. Kendi bölümünde ve fakültede her zaman ilk 3'te yer alır, okuldan kalan zamanlarında çiçekçide durması gerekmesine rağmen derslerine çalışmayı aksatmazdı. Bir nevi, kendisiyle gurur bile duyuyordu. Kız kardeşi de okuldan çıkınca fırsatı olduğunda yardıma gelmesine karşın, artık bir çalışana daha ihtiyacı olduğunu hissediyordu.
Dükkanın içinde düşüncelere dalmış ileri geri gezerken kapı açıldı, içeri giren soğuk rüzgâr Rose'un açık kahverengi, hafif dalgalı, uzun saçlarını geriye doğru savurdu bir an için. Karşısında yamyaş olmuş kırmızı şemsiyesini kalorifer peteğinin üzerine yerleştirdikten sonra eteğindeki su damlacıklarını silkeleyen bir adet Lily bulunuyordu. Yanında da arkadaşı olduğunu tahmin ettiği, Lily ile aynı üniformayı giyen koyu kahverengi, kıvırcık saçlarını salık bırakmış bir kız vardı.
Gülümseyerek yanlarına gitti Rose. "Oh, geldin demek! Okul nasıldı? Ve bu tatlı kız arkadaşın mı?" diye arka arkaya cümleler sıraladı Rose, neşeli ses tonuyla. Lily ve arkadaşı da Rose'un yüksek enerjisi karşısında güldü. Sırt çantasını çıkarıp askılığa takarken konuştu Lily, "Abla bakıyorum da bugün keyfin yerinde! Okul bugün biraz sıkıcıydı aslında ve seninle tanıştırmak için birini getirdim!" dedikten sonra arkadaşına döndü. "Abla, bu Michelle. Benim bir üst sınıfım. İspanyolca dersimiz ortak, bu sayede tanışıyoruz. Birkaç haftadır bir çalışana ihtiyacımız olduğuyla ilgili söylenip duruyordun ben de seni Michelle ile tanıştırmak istedim. Sana anlatacakları var."
Rose, Lily'nin söylediklerinden sonra kasanın yanında duran, genelde müşterilere içecek ikram ettikten sonra buket hazırladığı büyük yuvarlak masaya yönlendirdi ikisini. Lily ve Michelle yan yana otururken Rose karşılarına geçti. Olabileceği en şefkatli ve tuhaf olmayan ifadeyle "Dinliyorum?" dedi Rose. Ve Michelle konuşmaya başladı. "Öncelikle tanıştığıma memnun oldum, ben Michelle Jones Watson. Arkadaşlarım MJ der bu yüzden siz de isterseniz öyle diyebilirsiniz. Annemle birlikte yaşıyorum, Lily'den bir çalışan aradığınızla ilgili bir duyum alıp anneme ilettim. Bugün hastanede işi çıktığı için gelemedi ama eğer kabul ederseniz asla aksatmaz, çiçeklere, bitkilere aşıktır, ödemeyle ilgili sorununuz olmasın lütfen ayda 1000 dolar bile yet-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
We Fell In Love In October | Loki
Fanfiction"Her acıyı çektin ama hiç göstermedin." -Hamlet, W. Shakespeare - - - [TEKRARDAN YAYIMLANDI] Nick Fury tarafından başarılı görüldüğü için SHIELD'a psikolog olarak alınan NYU Psikoloji 3. sınıf öğrencisi Rose ve Avengers ile birlikte yaşayan fesatlı...