We Fell In Love In October | Loki

14. Bölüm: İlk Görev

Ekipteki herkes Fury'nin talimatı üzerine toplantı odasına gelmeye başlamıştı. Toplantı saatine az bir vakit kala Fury alelacele odaya girip "Herkes hazır mı?" diye sordu yerine otururken. "Rose ve Loki burada değil." diye yanıtladı Steve. Fury'nin sinirli olduğu her hâlinden belliydi. Eldivenlerini çıkarıp masanın üzerine adeta fırlattı Nick Fury ve tam o sırada Rose önde, Loki arkasında kapıdan girerken gördü. İkiliye acele etmelerini ve bir daha geç kalmamalarını tembihledi.

'Ama bize söylenen toplantı saatine daha 10 dakika var? Her neyse Rose, boşver gitsin.' diye düşündü Rose kendi kendine.

Başıyla onayladı ve boş yerlerden birine, Natasha ve Tony'nin arasına oturdu. Loki ise onun tam karşısındaki yere, Thor ile Sam'in arasına geçmişti. Fury ana meseleye geçmeden önce Rose'a döndü. "Size söylediğim üzere Bay Laufeyson ile seans gerçekleştirdiniz mi Bayan Gray?"

"Odinson." diye düzeltti Loki net bir tavırla. Thor ile birbirlerine bakıp gülümsediler. O an herkesin yüzünde bir tebessüm belirmişti. Fury dâhil. Rose kendisine yöneltilen soruyu cevapladı. "Az önce ilk seansımızı gerçekleştirdik efendim. Oldukça verimli bir seans olduğunu düşünüyorum. Umarım danışanım da böyle düşünüyordur."

'Biraz fazla mı resmî konuştum?'

Loki, Rose kendisinden "danışan" diye bahsettiğinde şaşkınlıkla ona baktı fakat bir yandan da yüzünde oluşan gülümsemeyi engelleyememişti. Nick Fury'nin yüzünde ise tatmin olmuş bir ifade vardı. "Eee?" dedi ayrıntılı anlatmasını ister gibi bir tavırla. Rose ciddiyetini korumakta kararlıydı. "Danışanımla aramda gizlilik esastır, Bay Fury. Seans saatleri içinde konuşulan hiçbir şeyi sizinle paylaşamam."

O anda Loki, hoşlandığı kız onu savunduğunda, Rose'a güvenebileceğini bir kez daha anlamıştı. Loki'yi suratında gururlu bir ifadeyle Rose'u izlerken gören Thor, dirseğiyle kardeşini dürttü ve imalı bir şekilde sırıttı. Loki ise Thor'a delici bakışlarını gönderip gözlerini Fury'ye çevirdi. Nick Fury de Rose'un işine olan bağlılığıyla gurur duymuştu. Herkesin dikkatini toparlamak için ellerini masanın üzerinde birleştirip konuşmaya başladı. "Evet, Avengers ve aramıza yeni katılanlar," diye başladı söze, "sizi acilen buraya toplamamın sebebi tekrardan HYDRA tehdidiyle karşı karşıya olmamız."

Bucky, HYDRA sözcüğünü her duyduğunda dişlerini sıkıyordu. Suratından da belliydi onlardan ne kadar tiksindiği. Rose, diğerlerinin tepkilerine baktı. Her birinin yüzünde endişe, nefret, tiksinti ve daha fazlasını içeren ifadeler vardı.

'Bana ne ki HYDRA'dan? Niye buradayım? Dövüşmekten onlar kadar iyi anlamam ben. Hem zorunda olmadıkça kimseye zarar veremem.' diye düşündü Rose. Fury'nin onu neden çağırdığına anlam verememişti. Yine de Fury sorunu açıklarken onu dikkatle dinlemişti.

Olay basitçe, tamamen mücevher kaçakçılığından ibaretti. Fakat diğer acemi hırsızların aksine elbette HYDRA, bunu akla gelebilecek en tuhaf yolla yapacaktı. Bir sürü insanın hayatı tehlikede olabilirdi. Fury, HYDRA'nın arasına gönderdikleri bir SHIELD casusunun sızdırdığı bilgileri projeksiyon aracılığıyla ekibe sundu. "Görünüşe göre, bir gece kulübü üzerinden işlerini yürütmeyi planlıyorlar." dedi Fury. Thor ve Loki birbirlerine şaşkınca baktılar. "Gece kulübü de nedir?" diye sordu Thor. Tony de "Yerine göre değişir. Genelde gidersin ve arkadaşlarınla yalnızca içip dans ederek tüm gece eğlenebilirsin. Fakat anlaşılan bu adamların işi yürüttüğü yer sadece içilip dans edilen bir gece kulübü değil. Los Angeles'ın en meşhur gece kulüplerinden biri, ve insanlar genelde burda rastgele insanlarla... Bilirsin.." diye açıklarken Bruce tamamladı, "Seks yaparlar."

Loki yüzünü buruşturdu, "Midgard kültürü çok garip!" Tepkisiyle herkesi güldürmüştü. Fury'yi bile. Rose, gülmesi geçtikten sonra ekleme yapmak istedi. "Oh, hayır. Bence sadece Amerika kültürü çok garip! Türkiye'de böyle şeyler pek olmaz."