"Oldukça yorucu bir iş yapıyorsun sanırım, omuzlarına masaj yapmamı ister misin?"
- ❤️🩹 -
Yongbok bir adım geriledi. "Evet, ben yapamazdım zaten. Bu iyi." Diye düşündü. Yine de Seungmin'in sinsi olduğunu düşünmeden edemedi. O Jisung ile konuşurken onları dinlemiş ve Hyunjin'e masaj yapmayı teklif etmişti.
Geri geri yürürken sonunda yatakhaneye ulaştı ve yatağa girip uyumaya çalıştı.
Hyunjin Seungmin'in teklifini düşünmeden kabul etti çünkü bir masaj kadar iyi gelecek hiç bir şey yoktu ona. Ancak uzun sürmedi. Seungmin'in masaj yaparken kendisine fazla yaklaşması yüzünden gerildi havluyu tekrar alıp omuzlarına koydu ve "yeterli." Dedi.
"Yemeyeceğim seni, merak etme." Dedi Seungmin, ardından ellerine bir baktı ve ekledi. "Masajımı deneyimlediğin için gurur duymalısın. Bu güzel ellerle yaptım."
Hyunjin Seungmin'in eline bir baktı ve sordu. "Tırnaklarını mı yaptırıyorsun?"
"Evet."
"Hm, burada kime göstereceksin o tırnaklarını?"
"Sen gördün ya." Dedi Seungmin. Ardından kapüşonunu kapatıp çıktı banyodan. Hyunjin onun kesinlikle değişik biri olduğunu düşünüyordu, ama kesinlikle kötü değildi.
Yongbok'a gününün nasıl geçtiğini sormak için hızlıca üzerini değiştirip döndü yatakhaneye ancak Yongbok çoktan uyumuştu. Fazla takmadı, ertesi gün beraber olacaklardı zaten.
Aslında Yongbok uyuyamadı sabaha kadar. Sebebi kıskançlıktı. Bunun sadece Seungmin'in Hyunjin'e masaj yapmasıyla da ilgisi yoktu. İnsanlara dokunamaması şimdilerde büyük bir problem değildi ama ileride de yapamazsa çevresinde kimsenin olmayacağını düşündü. Belki de bir kız arkadaşı olursa ve onu rahatlatmak için sarılmayı bile beceremezse nasıl yalnız kalacağını düşündü. Annesi ona her zaman "bir gün hayatında olmayabilirim bu yüzden evlenip seninle ilgilenecek bir kadın bulmalısın." Derdi. Hiç bir zaman umrunda olmamıştı böyle bir konu ama yardım etmek isteyip de Hyunjin'e yardım edemediğinde gerçekler yüzüne çarptı.
Sabaha kadar bir de uyumadığı için hasta hissederken etrafta dolanmaya karar verdi. Bugün banyo günüydü, herkesten önce girdi banyoya ve soğuk suyla duş aldı. Nefret ederdi soğuktan, her zaman kaynardan biraz daha soğuk bir suyla duş alırdı. Üstelik kötü kokmaktan da nefret ederdi ama haftada bir veya iki kereden fazla temiz su akmıyordu. Haftanın diğer günlerinde akan su en kenardaki duş başlığından akıyordu ve çamurluydu.
Yıkandıktan sonra havluya sarıldı ve aynaya baktı. Oradakinin bir başkası olduğunu hayal etti ve dokunmayı denedi, ancak oradaki kendi yansıması bile olsa dokunmak çok zor geliyordu.
"Aynayla mı flörtleşiyorsun?" Kendisinden sonra en erken kalkan kişi olan Jisung banyoya girerken konuştu. Yongbok başta hemen üzerini kapatma ihtiyacı hissetti ama Jisung genelde konuştuğu kimseye özellikle başını kaldırıp bakmadığı gibi ona da bakmıyordu.
Yongbok o rahat duş alsın diye hemen kıyafetlerini değiştirip banyodan çıktı ama oranın kapısında beklemeye devam etti. Onunla konuşmak istiyordu. Daha doğrusu fikrini sormak.
Jisung çıkar çıkmaz onu yemekhaneye çağırdı ve yemeklerini aldıktan sonra karşısına oturup sordu. "Birine nasıl sarılabilirim?"