"Alacağız Yongbok'u."
- ❤️🩹 -
Hyunjin hemen bir koruma içgüdüsüyle Yongbok'u arkasına aldı. Yongbok ise hiç olmadığı kadar fazla kapandı kabuğuna. İyice gizlendi sevgilisinin arkasına.
Yeji onları böyle görünce ufak bir suçluluk duygusu hissetti. Hemen düzeltti dolayısıyla. "Alacağız ama şimdi değil. Sizin nasıl bir ilişkide olduğunuzu tam olarak kanıtlayan bir delil yok çünkü elimizde. Ancak göze batmaya devam ederseniz bir yıl içinde Yongbok tekrar yetimhaneye döner."
"Yetimhane istemiyorum! Burası sıcak, orası değil!" Yongbok yine panikle bağırıyordu, muhtemelen cümlenin sadece "yetimhane" kısmını duymuştu.
Yeji ve Ryujin onu daha fazla germemek için hızlıca evden çıkarken, Hyunjin arkasını dönüp gencin yüzünü avuçlarının içine aldı. Ağlamak üzere gibi bakıyordu gözleri. Sakinleşmiyordu.
Onu öperek kendine odakladı ve ekledi. "Gitmiyorsun bir yere."
Aniden gülümsedi Yongbok. "Gitmiyorum!"
Hyunjin de gülümsedi. "Daha sessiz yaşayalım. Yarın okula gidiyorsun, ben de aileni aramaya başlıyorum." Dedi. Bunun ardından gelecek olan tepkiyi çok iyi biliyordu.
Yongbok gözlerini açtı, olduğu yerde dönmeye başladı ve sonra saçma bir ifadeyle konuştu. "Bu kadar çabuk mu?!"
"Daha ne zaman olacaktı?"
"Bilmem, çok erken gibi geldi."
"Endişelenmeden geçireceğimiz sadece bir kaç yılımız var ve sen tam olarak lise yaşındasın. İngilizce öğretmeni olmayacak mıydın?"
"Evet! İngilizce öğretmeni olacağım! Öğrencilerim olacak ve hatta annem de görecek!" Yongbok tekrar coştuktan sonra hemen içeri koşturup bir defter ile geri geldi.
Hyunjin meraklandı. O defteri daha önce görmüştü ama ne yazdığını sormamıştı. Bu yüzden şimdi sordu. "O defter ne?"
"Yapılacaklar listesi. Yetimhanede yazmaya başladım ama şimdi o sayfayı yırtıp attım. Yeni şeyler yapmak için fırsatım var." Dedi Yongbok. Ardından bir not aldı.
"Okula git ve sınavlardan yüksek not al."
Hyunjin yazdıklarını okumadı. Yazarken takındığı ifadeden anladığı, yapmak istediği her şey kendi iradesiyle alakalıydı. Orada yazan herhangi bir şeyi görürse muhtemelen yardımcı olmak isterdi ama bir şeyleri kendi başına başarabileceğini de hissettirmek istedi.
O gün çok fazla vakit geçirmediler. Yongbok zaten yorgun olduğu için gün boyu uzandı. Hyunjin de işleri olduğu için dışarı çıktı.
Tek işi Yongbok'un ailesini bulmaktı aslında. Ancak nasıl başlayacağını bilmiyordu. Çevresi geniş olan Chris ile iletişime geçti bu yüzden. O mutlaka bir şeyleri öğrenebilirdi.
Ayrıca bir gün daha izin alıp alamayacağını sordu ancak Chris buna izin vermedi. "Okulun ilk gününde onu on yaşındaki veletler gibi sınıfına kadar bırakırsan sınıftakiler dalga geçer." Diyerek azarladı.
Ertesi gün okula kendisi gitti Yongbok. Daha doğrusu Minho bıraktı kapıya kadar, Hyunjin'in antrenman yapması gerekiyordu. Ayrıca öğleden sonra tekrar okulun kapısında olacağını söyledi Minho çünkü Yongbok'un yine hastaneye gitmesi gerekiyordu.
