-Hey sesim geliyor mu?
O ses olduğuna yemin edebilirim ama kanıtlayamam.
-Evet geliyor.
-İyi misin?
-Evet iyiyim. Teşekkür ederim. Sen nasılsın?
-Ben de iyiyim.
-Sen beni nereden tanıyosun?
-Ş-şey sadece okulda görmüştüm. Bir de Minho bahsetmişti.
- Hmm. Neyse iyi akşamlar.
-İyi akşamlar.
Daha konuşmak ister gibi bir hali vardı. Ama yüzünü bile görmediğim, gördüysem bile tanımadığım çocukla ne konuşacaktım.
Hem sesi çok benziyordu. Yarın okula gidersem onunla tanışmam lazımdı.
Neyse.
Dışarıya çok çıkmazdım. Çıktığım zaman da genellikle markete giderdim.
Ve şimdi de markete gidecektim.
Çünküüüü erzak depomda yiyecek yoktu.
Dolapta herşey vardı ama çikolata ve cips yoktu.
Ceketimi giydikten sonra spor ayakkabımı giyip çıktım. Marketin önüne geldiğimde markete uzun zamandır uğramadığımı fark ettim. Son zamanlar da her zaman sipariş ediyordum.
İçeri girdiğimde kasiyerin değişmesine üzülmüştüm. Bizim ne anılarımız vardı ya. Ezbere bildiğim yiyecekleri yerlerinden aldıktan sonra sepete doldurup geçirmesi için kasiyere verdim. Hızlı bir şekilde geçirdikten sonra kartı okutup bana verdi. Arkamı dönüp gidecekken arkadan gelen ses yüzümde bir gülümseme oluşması için yeterliydi.
- Beni görmeden mi gidiyorsun küçük sıçan!
Gitmemişti
- Yah! Senin gittiğini sanmıştım.
- Zaten artık kasiyer değilim.
-Nasıl?
- Hani sen yurda gitmeden önce söylemiştim ya müdür olmak istiyorum diye,
-Evet
-Artık ben buranın-
-Yoksa müdür oldun mu?
- Artık burada temizlikçiyim.
- Niye kasiyerlikten çıktın?
- Biraz değişiklik iyidir.
- Keyfine bak!
- Hadi görüşürüz.
- Görüşürüz.
Eve giderken aklıma okuduğum kitaplar geldi. Normalde böyle tek başıma yürüdüğümde başıma bir şey gelmesi sonra da bir yakışıklının beni kurtarması lazımdı.
Ama nerede o şans.
Başıma bir şey gelmeden eve ulaştım. Kendi kendime film gecesi yapmaya karar verdim. Çünkü buralar da çok tanıdığım yoktu. Zaten tanıdıklarım da benden yaşça büyüklerdi.
Güzel bir film açıp izlerken telefonun çalmasıyla film yarıda kaldı.
- Alo
-Alo Seol-ji nasılsın?
-İyiyim Harun sen nasılsın?
- Ben de iyiyim. Nasıl oldun?
- İyiyim. Yarın büyük ihtimalle gelirim.
- Hemen gel ya. Buralar sensiz çok sıkıcı.
- Yarın gelirim ya
- Şey Seol-ji ben bir bok yedim.
- Yine ne bok yedin?
- Hani bizim sınıfta Felix vardı ya
- Eee ?
- Biz çıkıyoruz.
- Niyeğğ?
- Sen yine takılı kaldın. Neyse yurda gel anlatırım.
- Niyeğğğ?
- Görüşürüz.
- Niyeğğğ?
Telefon kapanmıştı ama ben hala kulağımda tutuyordum. Daha gideli ne kadar olmuştu ki sevgili yapmıştı?
Anyway. Yarın her şeyi anlatır bana.
Filmi izlerken kapanmaya çalışan gözlerime karşı büyük bir savaş veriyordum.
Sonuç olarak kaybettiğim savaşta, yarın her ne kadar belimin tutulacağını bilsem de koltuktan kalkıp yata ğima geçmedim.
Her ne kadar her yerimin tutulacağını bilsem de...
BÖLÜMÜN ÇOK KISA OLDUĞUNU BİLİYORUM. AMA SINAV HAFTASINDAYIZ VE ODA ARKADAŞLARIM YÜZÜNDEN SÜREKLİ CEZAYA KALIYORUZ. ONUN DIŞINDA DA ÇOK FAZLA SORUN VAR VE HERŞEY ÜST ÜSTE GELİYOR. O YÜZDEN BÖLÜMLER KÖTÜ İSE ÇOK ÖZÜR DİLERİM...
sadedilliadam123456