Selam.
Arif...
_"ulan Arif bitirdin, öldürdün beni." diye söylendi selim'e.
"Beğenmiyorsan siktir git o zaman. Ben tek başıma çalışırım. Yalnız başıma ama." diye duygu sömürüsü yapıp bir kaç kez gözümü açıp kapatarak selim'e söylendim.
Bugün izinliydik ama yine de çalışmak istiyordum. Yalnız başıma değil de Selim'le çalışmak iyi gelir diye onunla çalışıyordum. Ama zor bir şekilde yanımda kaldı, yoksa arkadaşları ile bulaşacaktı.
Selim bana bakıp, "yaa tamam bugünlük yeter lan, arkadaşlara yetişmem lazım. Yoruldum da zaten." diyip önündeki havluyu eline alarak söylendi.
Havluyla yüzünde ki teri silerken onu izliyordum. Onu pek yormicam bugünlük,gezsin dolaşsın. Dua etsin arkadaşlarına. Yoksa izin vermezdim.
"Tamam tamam hadi git sen, bende biraz daha çalışıp dinlenirim." diye söyledim samimi bir şekilde.
"Allah'ına kurban senin. Tamam ben hazırlanmaya gider, çıkarken seslenirim sana. Kolay gelsin." diye arkasına dönerek sesli bir şekilde söyledi.
Selim hazırlanmaya giderken bende bir kaç harekete çalışıp, dinlenirim.
5-10 dakika sonra;
"Arif." ses gelen tarafa baktım.
"Ne var?" diye söylendim selim'e.
"Nasıl olmuşum? Yani bana bakan biri aşık olur mu heee?" diye bir kaç saniye susup tekrar, "Sen olsan aşık olur musun?" diye saçma sapan soru soran Selim'e ters bir bakış atıp.
"Mal mısın sen ben niye aşık olacam sana ha? Niye böyle giyindin hemde sen, hayırdır?" diye sorular sordum selim'e.
"Lan işte arkadaşlarla gezicem, kötü görünmek istemem." diye samimiyetsiz bir şekilde cevap vermişti.
"Tamam hadi git o zaman." arkamı dönüp banyoya doğru ilerlerken söyledim.
"Hadi Allah'a emanet ol o zaman." diyip kapı sesi gelince, arkadan beni görmese bile elimi 'eyvallah' anlamında kaldırdım.
Sabahtandır kanal değiştir değiştir nereye kadar?
Aşırı bunalmıştım. Selim de gelmedi zaten.
Biraz yatıp belki gelir diye umdum, hala ortalıkta yoktu pezevenk.
Son çarem aramaktı. Telefonumu elime alıp Selim'in numarasını çevirdim ve çalmaya başladı, Ama açmadı.
Bir kaç kez daha aradım, açmayınca endişe ettim tabi.
Bir süre sonra kapı çalınca hızlı bir şekilde kapıya doğru adımladım.
Kapı deliğinden bir baktım, kimse görünmüyordu. Direkt açtım kapıyı.
Karşımda selim ve tanımadığım, hiç görmediğim biri vardı. Aşırı yakışıklıydı.
"Selim nerde kaldın gerizekalı, merak ettim seni. Telefonunu da açmadın zaten aklım kaldı piç." diye sinirle söylendim.
"Ya görmemişim kusura bakma kanka." diye söyledi hiç bir şey olmamış gibi..
"İçeri geçsek daha iyi değil mi, burası beni sıktı da." diye söyledi adam.
"Üzgünüm. Buyrun." diyerek kapıdan yol verdim içeri geçsinler diye.
Salona doğru geçtik. Tanımadığım adam tekli koltukta otururken ben ve selim çiftli koltuğa oturduk.
"Ha durun sizi tanıştırayım." dedi selim.
Uzun boylu, yaşı en fazla 4 yaş büyük olabilirdi benden. Kirli sakalları ve güzel saçlarıyla çok hoş bir adamdı.
"Arif, bu benim arkadaşım Cenan. Bu ise Arif." dedi selim düz bir sesle.
"Tanıştığıma memnun oldum." Diyerek gülümsedim.
"Bende." diyip sırtını yasladı koltuğa yeni adını öğrendiğim adam.
"Ne için geldin? Yanlış anlama ama meraktan sadece." diyip konu açtım direkt.
"Ya kanka ben bununla bir şey oynadım işte. o kazansa bana bir şey yapacaktı, ben kazansam ben ona bir şey yaptıracaktım." diyip uzun lafı kısası diyerek tekrar başladı konuya. "Yanisi bir nevi iddia'ya girdik. Ben kazandım. O yüzden hiç sevmediği şey'i yaptıracam yarın, o yüzden burada kalsın dedim." diyerek pis bir gülüş bıraktı cenan'a.
Selim'e bakıp göz kırptım. 'ne yapacaksın' gibisinden. Bana bakıp "yarın görürüz." diyip oturduğu yere hafif bacağını açıp yaslandı geriye.
"Bak selim sakın bana kötü bir şey yaptırtma, sakın!" diyerek sert bakışlar attı selim'e.
Selim hiç takmayıp gülüşünü soldurtmadan bana dönüp, "Çay yapsana hele Arif." dedi.
Misafir vardı diye itiraz etmedim. Ama onunla baş başa kalsaydık ben değil, selim'e yaptırırdım da. Şimdilik ben yapacaktım.
Mutfağa gidip suyu tüpün üstüne koyup tekrar aynı yerime geçtim.
"Ben nerede yatacam." diye söyledi Cenan.
"İstersen benim odamda yat, ben burda yatarım." diye söyledim samimi bir şekilde.
"Benim için fark etmiyor. Ama sağol." dedi bir gülüş atıp.
bir süre sonra çayı demleyip önlerine koydum. içtikten sonra biraz konuşup, herkes yataklarına doğru adımladı.
...
🤍