Selam vampirciklerimm! sizin için mükemmel bir bölüm daha yazdım. Oylayıp yorum yapmayı unutmayınız!
***
Motorumla bir arabayı son anda sıyırdığımda arkamdan gelen küfür sesini duydum, Jace'tendi. Kaskı kafasındaydı ama vampir kulaklarım duymamı sağlamıştı.
Hepimizin kaskı kafasındaydı. Onlarınki benimkine göre biraz daha büyüktü ama benimki motorum özel koleksiyon olduğu için biraz daha kaliteli duruyordu. Elbisem hariç her şeyim siyahtı. Arabalara harika bir manzara sunduğumu biliyordum ama bunu dert etmiyordum, aksine hoşuma gidiyordu. Beğenilmekten her zaman hoşlanmıştım. Yanlış anlamayın, mükemmel kalçalarım ortada değil. Sadece elbisemi arkamdan zorluyorlar diyelim.
Trafikte kuralları es geçerek ilerlediğim için çocuklar da beni takip etmek zorunda kalıyordu. Motor ehliyetleri yoktu, hayatlarında hiç motor sürmedikleri için ilk başta alışmaları biraz zor olmuştu ama şu anda fena değildiler. Sadece benim gibi risk almıyordular, sanırım beş kilometrelik yolda en az on beş kaza atlatmıştım ve her seferinde Jace ağzından küfürler kaçırıyordu. Ağzı fena bozuktu, kulaklarını çekmem gerekecekti.
Yeni evimizin önünde durduğumuzda kasklarımızı çıkarttık. Kaskımı kolumun altına alıp onlara döndüm. "Nasıl buldunuz?"
Gavin hayranlıkla villayı izlerken Jace'in kaşları çatıktı. Bana baktı ve "Sen bunu alacak parayı nereden buldun?" diye sordu. Elbette ki şüphelenmişti. Jace salak görünebilirdi -ki çoğu zaman salaktı- ama bazen aklı çalışıyordu. Üstüne basıyorum, bazen.
"O kadar fakir mi görünüyorum? Birikmiş param vardı."
"Nerede?"
"Bankada."
"Senin gibi bir hırsızın bankası olması bana pek mantıklı gelmiyor." Tamamen bana döndü. "Asena, evi çalmadın değil mi? Başkasının evinde yaşamak istemiyorum."
Gözlerimi devirip motorumun arka gözünden bir belge çıkardım ve onun yüzüne tuttum. "Al sana tapu, bak bakalım kimin eviymiş."
Yaklaşıp belgeyi eline aldı ve biraz inceledi. O sırada Gavin evle ilgili hayallere dalmış gibiydi, kafa hafiften yana yatıktı ve ara sıra iç çekiyordu.
"Yani bu ev gerçekten senin." dedi Jace, hâlâ inanamadığını gösteren bir tonda. Ona dik dik bakmakla yetindim. "Ama hâlâ kendi paranla aldığına inanmıyorum. Lütfen doğruyu söyle, o kadar parayı nereden buldun?"
"Elbette ki hırsızlık yaparak." Gözlerim Jace'in arkasından gelen sese kaydı. Dişlerimi sıktım, yine nereden çıkmıştı bu?
Jace arkasını döndü ve Barnaby'yi görünce kaşları çatıldı. Gavin de sonunda baktığımız yere döndü ve kurt adamı görür görmez hızla bana baktı. İkisinin arasındaki boşluktan geçip onları gerimde bırakarak Barnaby'nin karşısında belirli bir mesafede durdum. "Ne arıyorsun burada?" dedim Barnaby'yi şaşırtan bir sakinlikle. Kaşları havalandı.
"Tehdit yok mu? Ya da şantaj? En azından ölümcül bakışlar?"
"Pekâlâ," deyip kollarımı göğsümde kavuşturdum. "Sana buradan gitmen için on saniye veriyorum. On saniye sonrasını zaten artık tahmin edebiliyorsundur."
"Ah," dedi Barnaby dudaklarını büzüştürüp kaşlarını çatarak. "Alınıyorum ama. Sana Sığınak'ta o kadar yardım ettim, karşılığı bu mu?"
"Eminim ki çıkarın olduğu içindir." Artık Barnaby'yi tanımaya başlıyordum, o gerçekten çıkarsız iş yapmazdı.
Gizleri kısıldı. Bakışlarımız birbiriyle âdeta çarpışırken çarpık bir şekilde gülümsedi. "Beni tanımaya başlıyorsun vampir," Ve beni süzdü. "Etkileyici."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kan Mezarlığı
Vampiros"Ölmeyi, Asena Rosswell'ın düşmanı olmaya tercih ettireceğim." Bir vampir, kurt adam sürüsüne yardım etmeye karar verirse ne olur? Vampir olduğu öğrenildikten sonra altı yaşında ormana atılan Asena, kendi kendine büyümeyi öğrenmiş ve yaşamına alışm...