2.BÖLÜM: HAYAT TESADÜFLERİ SEVER

61K 3.8K 2.8K
                                    




Bir gece ansızın geldik merhabalar efendiim!

İki gün daha dayanamadım size bölümü hemen saldım o yüzdem pamuk eller yorum yaparsa çok mutlu oluruum.

Yıldızı da parlattıysak keyifli okumalar!

Yıldızı da parlattıysak keyifli okumalar!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tove Lo - Thousand Miles

Bölüm 2: Hayat Tesadüfleri Sever

Babaanneme göre hayat mucizelerle doluydu. Yaratan; en çaresiz kaldığımız anda bize bir el uzatır, bizi o karanlıktan alırdı. Oğlu en sıkıntılı dönemlerindeyken iki altınla iş makinesi alıp o makineden beklediğinden daha fazla kâr ederek şirket kurmanın temellerini atmış bir kadın için böyle konuşmak elbette basitti ama benim gibi elini attığı her şeyi kurutan bir kız için bu laflar sadece susulsun diye ağıza konulan emzikti. Yirmi beş yaşıma kadar bu düzen böyle devam etmişti.

Aslında ben uzatılan elin, o an bana mucize olarak geldiğini kesinlikle anlayacağımı düşünerek çaresiz anlarımda etrafıma bakınmıştım. Belki de ben çaresizim sandığım anlarda aslında çaresiz kalmamıştım. Sadece zordaydım ama kendi başıma çıkamayacağım bir durum değildi. İradesiz davranarak sürekli birilerinden yardım beklemek, gelmeyince isyan etmek huyum olduğu için cezalandırılıyordum.

"Anlamadım," dedi hattın ucundaki adam. Der demez hafif öksürdü. Sanırım benim onu aramayacağımı düşündüğüm gibi o da aranmayacağını düşünmüştü. Bu yüzden afallamıştı ama denemiştim. Sadece kitaplarda ve filmlerde gördüğüm bu saçmalığın içine girmemeyi fazlasıyla denemiştim ama başka çarem kalmamıştı.

"Teklif etmiştin," dedim bastırarak. Zamanım daralıyordu. "Bana sarhoştum hatırlamıyorum deme sakın. Sırası değil gerçekten."

"Gayet ayıktım hatırlıyorum." Sesi şimdi daha güçlü geliyordu. "Kızımın doğumu kadar net hatırlıyorum hem de ama ben o teklifi ettikten sonra seni taciz—"

"Başta ben de öyle hissettim ama Avrupa bileti olduğunu düşünmen, düşündükçe normal geldi." Telaşla sözlerini böldüm. Vazgeçmesi, benim bitmem demekti.

"Sanırım Avrupa biletine ihtiyacın var," dedi nabız yoklar gibi.

"Bu yüzden evlenme teklifi etmedin mi zaten?" diyerek savunmaya geçtim. "Sen kızını, ben burada kalmayı garantilemeyi istedim. Teklifinde ciddiysen kabul ediyorum işte. Tam şu an ediyorum hatta. Çok acil ediyo—"

"Sınır kapısından mancınıkla fırlatılıyormuş gibi davranmamaya ne dersin?" Rahat bir tavırla sözümü böldü. O teklif ederken sözünü böldüğüm için intikam alıyormuş gibiydi. "Eğer başın belada olduğu için bu kadar acele ediyorsan benim ikinci kez belalı bir kadınla evlilik yapmak gibi bir niyetim yok."

ZAMANIN GÖLGESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin