26. BÖLÜM: SEVDA SÜSÜ

7.9K 1.2K 1.1K
                                    




Herkese merhaba... Nasılsınız diyemiyorum çünkü son olaylardan sonra ne kadar iyi olunabilirse o kadar iyiyiz, biliyorum. Yine de iyi olmaya, kendinize iyi bakmaya çalışın. Hepiniz çok değerlisiniz!

Şimdi sizi bölümle, kendimi yorumlarınızla baş başa bırakıyorum. Lütfen satır aralarında bol bol benimle buluşmayı unutmayın çünkü yorumlarınızı okumaktan keyif alıyorum, bana iyi gelip motive ediyor.

Bir bölüme geçmeden önce...Bir önceki bölüme oy verebilir miyiz? Attığım gün wattpad dünya genelinde çöktü ve oylarınız hep silindi. Eliniz değmişken kontrol ederseniz çok mutlu olurum.

Çok konuştum tamam gidiyorum ama son bir şey....

Bana ulaşmak ya da bölüm hakkında bilgi almak için;

instagram.com/ebyide

https://x.com/ebyide

(Kanal linki hesabımın açıklamasındaki linkte mevcut.)

Seviliyorsunuz. keyifli okumalar!

Bölüm 26:  Sevda Süsü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm 26:  Sevda Süsü

En büyük intikamın affetmek olduğunu söylemek korkakların, canını yakarak bir iz bırakmak olduğunu söylemek de cesurların işiydi. İntikamın olduğu yerde iyi ve kötü olmazdı. İlk kez bir yerde bulunmayan bu iki tabir, yerini korku ve cesarete bırakırdı. Çünkü ne cesurlar kötü sayılabilirdi ne de korkaklar iyi. Bazen en büyük korkaklar kötüler olabilirdi hatta sonuçta onlar hırsları uğruna her şeylerini ortaya koymaktan çekinmeyen ve pamuk ipliğine bağlı olan gerçekleri yaşarken bir an feda ettikleri her şeyi kaybetmekle karşı karşıya gelen kişilerden ibaretlerdi. Bedri Alaca, bu yüzden bu hikâyenin korkağıydı.

İyileri cesur yapmanın riski ise bazen bir şeyler konusunda fedakâr davranmaktan, elini taşın altına koymaktan gelebilirdi. Hem bu devirde cesaret isterdi iyilik. Kötülerin kazandığı düzenin ortasında kim isterdi ki iyi olmayı? Bana dokunmayan yılan bin yaşasın en çok bence bu yıllarda kullanılmıştı. Sarp Luca Russo, bu hikâyenin cesuruydu çünkü o her şeyini ortaya koymazdı. Arkasına gelir kendisini ise onun önüne atarak her darbenin ona siper olmasına göz yumardı.

Ve yine yapıyordu. Benim için Bedri Alaca ile uğraşmayı, belki de ölü bir yatırım yapmayı, olmayacak bir belanın içine düşmeyi göze alıyordu.

Ben korkaktım sanırım Sarp'ın bunu yapıyor olmasından geriliyordum. Doğrusunu yaptığını, ben ne dersem diyeyim vazgeçmeyeceğini biliyordum. Hatta ona vazgeç dersem onu üzeceğimden de emindim ama diğer yandan korkmadan edemiyordum. Ölümden dönen bendim. Bir kâğıt parçası beni ölümün kıyısına getirebiliyorsa, dev anlaşmalar Sarp'ı o kıyılardan uzak tutabilir miydi? Nasıl inanacaktım ki ben buna? Sarp ne yaparsa doğru yapardı aslında yanlış yapsa da kaçmazdı sorumluluğundan ama bu yanlışının sorumluluğu altında kalmasını ister miydim?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 4 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ZAMANIN GÖLGESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin