5.BÖLÜM: EV DİYE BİLMEK

56.3K 3.5K 1.5K
                                    




Buona sera a tutti. Siamo venuti!

(bu sefer girişi İtalyanca yapayım dedim)

Vize haftama giriş yaptım ders çalışırken iki arada bir derede anca yazabildim. Umarım beğenirsiniz.

Twitter ve instagram hesaplarımı duyuru, alıntı ve bana ulaşmak için takip edebilirsiniz kullanıcı adım: ebyide


Twitter ve instagram hesaplarımı duyuru, alıntı ve bana ulaşmak için takip edebilirsiniz kullanıcı adım: ebyide

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Wafia-Heartburn

Daha fazla şarkı için spotify hesabımdan Zamanın Gölgesi playistine bakabilirsiniz. Linki hesabımın biyografisine koydum.

Keyifli Okumalar!

Bölüm 5: Ev Diye Bilmek

Bazen sembolik şeylerin ortak kaderlere çıktığını düşünürdüm. Örneğin çocukluğuna kırgın olmasına rağmen gençliğine daha çok kırgın olduğu için çocukluğuna dönmek isteyen çoğu kızın bir zamanlar kırmızı rugan ayakkabısı varmış da bayram günü, onu giyip sokaklarda koşarmış, bazen savunmasız hissettiklerinde ise bir zamanlar parlak pembe botları çamur olmasın diye onları sırtlarına alan bir abileri varmış gibi gelirdi. Ve günün sonunda bu kızlar bir yerde aynı kaderi yaşayan birileri gördüğünde o anın bir daha yaşanmayacağını düşünerek bir ömrün ağırlığı altında ezilirdi.

Pembe bir odadaydım. Ne kırmızı rugan ayakkabılar vardı ne de beni kurtaracak bir abi. Aksine abim artık beni kurtarmak için sırtına almazdı. Ben çıkarsam da benim için yük derdi. Büyürken yollar ise fazla engebeliydi. Kırmızı rugan ayakkabılarım anca ayağıma vurur, canımı acıtır beni ek bir derde sürüklerdi. Bazen insan geçmişe dönmekten de korkardı, geleceği görmekten de o an, anı yaşamak isterdi fakat hiçbir an bir odaya sıkıştırıp gidilmemeliydi.

Sarp Luca Russo ile evlenirken niyetlendiğim şey tutsak olmak değil, özgürlüğümü kazanmaktı. Bir yerlere imza atarken düşündüğüm ise ömrümü feda etmek değil, aksine arttırabilmekti ama o bu kararımdan beni pişman etti edecek bir halde abime haklısın dememi sağlayacak duruma bizi getirmişti. O sitede ne gördüğünü bilmiyordum. Ne için yarım saattir bu odada kaldığımı bilmiyordum. Çelik kol saatime göz ucuyla baktığımda, otuz ikinci dakikaya doğru gittiğimi fark ettim. Benim için yaptığına sığınamazdı.

Oturduğum yerde, küçük kızın bebeklerine baktım. Pembe minimal odasında her şey tamdı. Sanki babası çocukluğuna dönüp baktığında bende bundan yoktu demesin diye her şeyi almıştı. Aslında babalığına lafım yoktu ama kocalığında sıkıntılar olduğu barizdi. Eski eşi de suçluydu ama Sarp'ta evlenmek ne demek bilmiyordu. Evli olmanın basit bir şey olduğunu sanıyordu ama değildi. Ben bile farkındaydım.

ZAMANIN GÖLGESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin