(Fitz And The Tantrums - Out Of My League)
"Eğer ölürsem beni uyandırma,
Çünkü sen sadece bir hayalden daha fazlasısın."Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın.
İyi okumalar <3
....
Başarısızlık. Kaygılarımın temelini atan o mistik kelime. Her zaman -sahiden duyduklarınızı anlayabileceğiniz yaşa gelişinizden itibaren- umutsuz olmamanız ve sürekli daha çok çalışmanız söylenir. Oysa aşağı konumda gördüğün insanlar da bir şeyler için pekâla çalışmıyor mu? Evet size çalışmanız söylendi ama kimse size başarılı olacağınızın garantisini de vermedi, nereden başlayacağınızı da öğretmedi. "Başkalarına bok atmaya gerek yok istesen yaparsın." diyenleri haksız çıkarmak için ayaklı bir kanıta ihtiyaç duyulmuş ve sanırsam tanrı tam da bu noktada beni yaratmış.
Peki bu kadar derin düşüncelere neden mi daldım? İçtiğim sayısız şişenin ardından üstüme çöken hüzün beni buna zorladı belki de. "Neden yaşıyorum?" sorusundan "Neden daha iyi yaşamıyorum?" sorusuna geçtiğimden beri hayatımı daha iyi kılacağımı düşünmüştüm. Bilirsiniz; ağzı iyi laf yapan ya da az buçuk felsefeye yatkın kişiler her şeyi başaracak kutsal şahıslar gibi görünür gelişmemiş zihinlere... İnsan denen yaratık da fazla müsaittir kendini önemli zannetmeye. Aslında "ben kendimi çok geliştirdim, zaten olabileceğim en iyi halimdeyim" dediğim her an için kendime bir tokat vurma isteğim doğuyor her gün.
Hüsranla biten onlarca ilişki, bu ilişkilerin üstünü kapatmak için yaşanan sayısız tek gecelik aşk(!), bağlanma ve güven problemleri, bitmek bilmeyen varoluşsal sancılar ve daha birçoğu... Ben Kim Taehyung, 25 yaşında bir çıtırım ve taliplerimi bekliyoru- Bir dakika ne? Bu başka bir hikayenin konusuydu sanırsam. Nerde kalmıştık, evet ben gençliği ve sağlığının değerini bilip kusursuz işler ortaya koyması gereken bir yüksek lisans sosyoloji öğrencisiyim. Tahmin edeceğiniz üzere bunca yıl okullarda iflahım sikildikten sonra bir şirkette masa başı insan kaynakları çalışanı olmaya niyetim yok. Akademisyen olup her şeyden elimi eteğimi çekmeyi umuyorum. Ve sandığınızın aksine entel takılmaktan çok uzağım.
Yaklaşık iki hafta önce kampüste tanıştığım yıldız oğlan da böyle söylemişti. "Bir sosyolog her zaman toplumun sorunlarını ele aldığını sanar fakat içindeki çürümüş ruhtan haberi dâhi yoktur." demişti. Bu cümlesinden ve özellikle sesinin hoş tınısından etkilenip ona hayranlık besleyebilirdim elbette, fakat benden önce o duruma el atıp "Elit biri değilim güzel oğlan, kampüs çıkışı elimde kahvemle kitapçıya değil halısahaya gideceğim. Tıpkı senin insanlar için büyük önem arz eden bir dal seçip, yine de tüm insanlıktan nefret etmen gibi bir çelişki ve ikimiz de entel olmaktan çok uzağız." diyerek bana göz kırpmış ve yanımdan geçip gitmişti.
Belki de mantıksızdı günlerdir onu düşünmem; bilirsiniz yüz vermekten çok uzak bir tavrı olan kişileri düşlemek yalnızca ergen psikolojisine uygun bir davranış... Yine de uçuk bir kafadayken dahi zihnimi işgal etmesi benim için beklenmedik bir durumdu. Düşüncelerden midir bilinmez, başım taşıyamayacağım kadar ağır gelmeye başladığı an o yıldız oğlanın yalnızca bir akıl sızısı değil, benim dönüm noktam olacağını bilmeden kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Bölüm sonu.
Yıldız oğlanla da tanışıp çok eğlenmemiz dileğiyle.
Ben Patrice.
Sizleri seviyorum.
Kim TaehyungJeon Jungkook
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Le Coup De Foudre | Taekook
Fanfiction"Bir meleğin gülümsemesini vaat ettin bana, cehennemin sıcağını her zerrende taşırken. Tutkuna delice bağlanmış bana soracak olursan, özgürlükten daha yakıcıydı bu esaret."