1: "Beginning."

1.2K 99 128
                                    

(Feder, Lyse - Goodbye)

"Beni sevmen gerektiğini bildiğinden şüpheliyim, o güne dek..."

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

İyi eğlenceler <3

...

"Salak mısın yoksa özel bir çaba mı harcıyorsun Taehyung? Sana sesleniyorum uyansana!"

Karşılaştığım gürültüyle gözlerimi aralamak zorunda kaldım ve karşımda sinirden deliye dönmüş bir Jin görmek pek de planladığım bir şey değildi.

"Ne oluyor sabah sabah anasını satayım?" boğuk sesimle konuşmam üzerine daha da sinirlenerek tabiri caizse cırlamaya başladı.

"Sabah sabah öyle mi? Saatin öğleden sonra dört olduğunun, bunu da geçtim dünden beri haber vermeden ortadan kaybolduğunun farkında mısın amına koyayım?" dedi yerden aldığı yastıkları koltuğa adeta fırlatırken. Sahiden ne ara kafam çalan telefonları duyamayacak kadar uçmuştu?

"Üzgünüm meraklandırmak istemezdim sadece dün gece fazla içmişim bu yüzden be-" sözümü Seokjin'in sinirleri bozuk olduğu belli olan kahkahası kesti. Sanırım tahminimden de fazla kızmıştı bana.

"Ulan geri zekalı! Sana defalarca dedim değil mi ben, içip götü başı dağıtacağın zaman bana haber ver en azından diye? Sizi bana seçerek mi veriyorlar bu ne sorumsuzluk aklım almıyor!"

"Jinnie sakin olur musun lütfen? Bugün planımız olduğu aklımdan çıkmış bu yüzden haber veremedim. Sadece rahatlamaya ihtiyacım vardı özür dilerim..." sözümü bitirmemle -şimdi biraz daha sakinleşmiş görünüyordu- koltukta yanıma oturdu ve tekrar konuşmaya başladı. "Tae senin içme konusunda ayarın olmadığını hepimiz biliyoruz, kendini kaybedene kadar durmuyorsun ve bu senin için sorun olmasa da en ufak bir şeyde endişeleniyoruz. Ulaşamadığımızda aklımıza barda biriyle kavga etmenden tut; aklına gelebilecek tüm uçuk senaryolar geliyor."

"Kafamdaki sesleri susturmanın başka bir yolunu bulsam bu kadar içmeye meraklı olur muyum sanıyorsun?" dediğimde derin bir nefes alarak bana döndü ve umursamadan kucağına başımı koyup sözüme devam ettim. "Bugün akşamüstü dersim vardı benimle kampüse gelmek ister misin?" kapalı gözlerimle sorduğum soru karşısında saçlarımı okşayan bir el hissedince istemsizce gülmeye başladım.

"Geri zekalının önde gidenisin farkındasın değil mi? Çabuk hazırlan da çıkalım bari." Kıkırtısını duymamla gülümseyerek yerimde doğruldum ve kısa bir sarılışın ardından odama ilerledim.

Odamdaki banyoya ilerleyip hızlı bir duşun ardından giyinmeye başladım. Kafam bir hayli karışık olduğundan oyalanmadan, aceleci bir tavırla hallediyordum işlerimi.

"Hazırım çıkalım." Jin'in gözleri bana çevrildi ve beni baştan aşağı süzdükten sonra dudakları beğeniyle büküldü.

"Çıkalım bakalım." demesinin ardından gülümseyerek aşağıya indik ve apartmanın önündeki motoruma bindim, diğer kaskı Seokjin'e uzatıp kampüse doğru sürmeye başladım. 15 dakikalık bir yolun ardından kampüse giriş yaptık ve kafeteryadan aldığımız kahvelerimizle amfiye ilerledik. Bu noktaya kadar her şey sorunsuz ilerliyordu fakat kendimi izleniyor gibi hissetmekten alıkoyamıyordum. Jin'e yaklaşıp kulağına fısıldadım bu sebeple.

"Hâla kafam mı güzel yoksa biri bizi mi izliyor?" Dememle etrafa abartılı bir şekilde baktı ama etrafta görünen kimse yoktu. Boşvererek derse girdik ve bunun hakkında tekrar konuşma gereği duymadık o gün boyunca.

Le Coup De Foudre | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin