Yanımda tam altı muhafız ve Yüzbaşı Lee ile uzun koridorları aşıyorduk.
Nereye gittiğimiz hakkında hiç bir fikrim yok iken, aklım çok ayrı yerlerdeydi.Zihnimde ki düşünceler beni kasıp kavururken nereye götürülüyorum ben böyle?
Bir kapının önüne geldiğimizde içeriden yoğun su sesleri ve sıcaklık geliyordu.
Kapıyı açıp içeri ittirerek kapı başına muhafız koyup buradan ayrıldılar.
Üstünde havlu olan bir sürü cariye yıkanıyordu.Kapının açılmasıyla içeri bir hekim başı ve elinde küçük içinde sağlık malzemesi bulunduğunu düşündüğüm küçük bir kese. Yanıma ilerledi ve sırtımı hafifçe sıvazlayarak, köşeye bir yere oturttu ve üzerime ılık ılık bir şelale misali suyu dökmeye başladı.
Pislikten, kirden arındığımda sırtıma giren sıcaklık ve acı hissiyatı ile sessizce üzerimde biriken bıkkınlığı ağlayarak atmaya çalıştım. Hekimbaşı, sırtımı üzerimdeki eski püskü, yırtılmış giysilerden sıyırdı ve yavaşça bir bezle kurumuş ve üzerime hiç çıkmayacakmış gibi yapışan kanları temizlemeye başladı. Sonra da üzerine değen soğukluk ile irkildim. Doğal yapılmış bir merheme benziyordu ve portakal gibi kokuyordu.
Ağlamaya devam ettiğim sırada, Hekimbaşı fark etmiş olacak ki yanıma oturdu ve başımı göğsüne yatırdı. Sessiz ağlayışlarım, hıçkırıklarım ile karışıp üzerini ıslatırken. Yüzbaşı, hamama girmişti. Kolumdan hafifçe tuttu ve bir yere sürüklemeye başladı yanımızda duran altı muhafız ile bir kapının önünde durdu. Açılan devasa kapılar özel kraliyet nöbetçileri tarafından güçlükle açılıyordu.
İçeri girdiğimiz de içeride harem ağası olarak düşündüğüm, yapılı vücut gözüme çarptı tüm cariyeleri yerine diziyor sessiz olmalarını söylüyordu. Odaya sessizlik hakim olduğunda, Yüzbaşı Lee konuşmaya başladı.
"Haremin yeni cariyesi Han Jisung, kavga, kıyamet, ses, tek bir çıt bile istemiyorum aranızı iyi tutmaya çalışmalısınız."
Bunu sadece ben için değil tüm cariyeler için söylemişti. Elime bir kaç eşya tutuşturup, geçmem gereken yeri gösterdi. Gidip gösterdiği yere geçtim ve onlar çıkar çıkmaz yavaşça oturdum. Yanıma ilerleyen çekik, tilki gözlü cariye yavaşça yanıma oturdu ve bana "buraya nasıl düştün?" Dedi. Gözüm bir yerden ısırıyor bu çocuğu.
Maden ocağının yapımında sürekli hazinedar ile samimiyet kurup, göz teması ile flörtleşen Yang Jeongin miydi bu yani?
Tanrım şaka gibi.
İçimi kaplayan kötü hisleri umursamadan sakince anlatmayacağımı belirten bakışlar gönderdim. Siyah, dikkatli bakınca bir okyanusun içinde yok olurmuş gibi bir his oluşuyordu insanda.
"Buradaki herkes ile iyi anlaşmalısın. Çoğu kişi korkudan çit çıkarmıyor. Aynısını senden de bekleyecekler Jisung. Başına gelecek her şey için hazırlıklı olmalısın. Burası bir maden ocağı ya da ormanlık alanlarda tek gecelik kaldığın kulübelere benzemez."
dedi Jeongin.
"Bana bulaşmayana bulaşmam."
Dedim sadece.
Homurdanarak, sakince kafasını salladı onaylar gözlerle.
Dayanamayıp, derin bir iç çektim. İçime sinemeyen duygular vardı. İnsanlar hayatınıza girince, hayatınızın merkezine koyar, onlara değer verirsiniz değil mi? vermemek gerekir. Her neyse yapacak bir şey olmasa da pusulasını kaybetmiş bir kaptan gibi terk edilirsiniz yolun sonunda.Yanağımın yandığını, boğazımın düğümlendiğini hissediyorum ama ağlayamam çünkü güçlü olmalıyım. Güçlü gibi davranıp, kendimi kandırmamalıyım.
Harem görevlisinin içeri girmesi ile ayaklanıp sıraya girdik. Gelip yanı başımda durdu ve yüzüme sinsi bakışlar atmasıyla öfkeden kızaran gözlerimin yerini rahatsızlık ve tutarsızlık aldı.
Geriliyordum. Çok ama çok geriliyordum ve bu normal değildi.
Kafamı eğmeyip, karşısında dik durup, kendimi güçlü gösterdim. O kadar küçümseyici bakıyordu ki bir yemek kırıntısı kadar olup, yerin dibine girmek istiyordum. Önümden çekilip, kapının yanına gidip, üstünü, başını düzeltti ve "eğitiminizi alıp herkes kendine odaklansın kavga, dövüş istemiyorum. Eğer ki az önce de söylediğim gibi beni dikkate almayacak kişiler varsa cezasını acımadan veririm."•
Bu bölümü yayınlamıştım ama gözükmediği için yeniden yazıp atıyorum derslerden dolayı fazla bölüm atamıyorum elimden geldiğince taslak yazıp atmaya çalışacağım 😻💋
•
SİZCE JİSUNG'A NE OLACAK TAHMİN EDİN BAKALİM 🤭🤭
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Catharsis • Minsung | Omegaverse
FanfictionJisung, Suikastçı olarak yetiştirilmiş bir omegayken küçük yaşlarda bir saraya getirilmiş ve orada esir alınmıştı. Minho ise, kraliyet ailesinin her şeyinden sorumlu olan bir Sigmaydı.