22 - ESİR

479 15 0
                                    

ÇINAR

merali oyalamak için ona kenarı çektiğimde öykü salondan çıkmıştı bile

" meral biraz konuşabilir miyiz "

" mert hakkındaysa hiç konuşmayalım " dediğinde ozan öykünün arkasından çıktı ve bu görüntü çok sinirimi bozuyordu

" mert kim meral  allah aşkına öykü sana böyle bir konuda neden yalan söylesin az mantıklı düşünür müsün "

" öykü bunu hep yapıyor çınar tolga konusunda da onu hep kötüledi bana elimde ona dair kötü herhangi bir şey yokken ondan soğumama neden oldu "

" tolgayı biliyorum geçen ihtiyarın mekanında öyküye saldırdı " dediğimde gözleri belerdi

" ne "

" yanınla bir kız varmış öykü seni aldattığını düşündüğü için hesap sormuş ona ayrıldığınızı bilmiyormuş "

" saldırdı derken neyi kastettin "

" saldırdı işte duvara itti üstüne üstüne yürüdü tek amacı seni korumaktı "

" neden inanayım sana "

" inanamazsın en yakın arkadaşına bile inanmıyorken bana inanmanı beklemiyorum zaten "

" bu ozan olayı ne " dedi gerçekten dinlemek istiyor gibi

" ozanla aynı okuldayız aynı sınıfta bizden iki yaş büyük çünkü iyi yıl hapis yattı ondan sonra tekrar kaldığı yerden devam etti "

" hapis mi "

" tecavüzden " iki yılın tamamını hapiste geçirmiş olmasa da özet geçmeye çalışıyordum

" ne " dedi şaşırarak

" meral o senin tanıdığın mert değil o senin tanıdığın biri değil öyküye de yanaşmaya çalıştı ama onu saldıracakken polisler aldı onu biz hapis de diye biliyorduk ama bir şekilde çıkmış ve şimdiki amacı öyküye ulaşmak için seni kullanmak ve sen buna izin veriyorsun " dediğimde gözleri doldu artık inanıyor gibiydi tam ağzını açıp bir şey söyleyecekken salon siren sesiyle kaplandı herkes çığlık çılığa dışarı koşuyordu

" yangın alarmı " dedi meral korkarak

" öykü ve ozan soyunma odasında "dememle meral bana baktı ve

" ne " diye bağırdı

" anlatacak zaman yok " diyerek koşmaya başladım meral arkamdan gelirken spor salonuna gittik fakat kimseyi bulamadık gördüğüm tek şey yerde duran biber gazıydı bunu öykü düşürmüş olmalıydı başından beri kötü bir plandı buna nasıl izin verebildim yalnız kalmalarına nasıl izin verebildim hiç anlamıyorum korkarak etrafa bakınırken yangın alarmının buradan kırıldığı belliydi ozanın yeni oyunu olduğu belliydi korkma öykü bulacağım seni asla o adamın elinde bırakmam seni korkma

ÖYKÜ

Yavaş yavaş gözlerimi açsam bile etrafımın karanlık olması nerde olduğumu anlamamı engelliyordu biraz hareket etmeye çalışsamda ellerimin ve bacaklarımın bağlı olduğunu anlamam uzun sürmedi bir sandalyede oturuyordum

Kısa süre sonra kapının açılması işe içeriye çok az ışık girdi ardından komple ışıklar açılınca gözlerimi açamadım ve o ses o ses benim dünyamın yıkılmasına yetiyordu

" günaydın güzellik " diyerek yavaş adımlarla yanıma geldiğini hissetim ama gözlerimi hala açamıyordum

" nasılsın " dediğinde başka bir sandalyeyi sürükleme sesini duydum gözlerimi hafiften açtığımda karşımda oturduğunu gördüm

YENİ HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin