"EVİM Mİ!"
*
*
*
*Jisung*
Minho gerçekten bizim binada mı oturuyor şimdi! Bir süre üçümüzde birbirimize baktıktan sonra hyunjin derin bir nefes aldı ve
"Evim mi dedi o? Biri beni cimciklesin lütfen"
Felix dediği şeyi yapıp Hyunjini cimcikledi
"Ah yavaş be! Cidden yeni komşumuz bu muymuş?"
Felix elini alnına koyarak kafasını salladı
"Evet hyunjin"
Araya girdim
"Şaşırmanız bittiyse artık içeri girebilir miyiz?"
Hyunjin tek kaşını kaldırdı ve bana baktı
" Ne yani sen şaşırmadın mı?"
Elimdeki anahtarla dış kapıyı açarken Hyunjine yanıt verdim
" evet şaşırdım ama abartılacak bir şey yok girin hadi"
Felix ile eve girecekken hyunjin seslendi
"Ha bu arada tanışırsanız benide çağırın demiştim ya sözümü geri alıyorum zaten tanışıyormuşuz"
Hyunjinin yüzüne kapıyı kapattım
"Başladı yine boş yapmaya"
Felix elini boynuna götürdü ve gözlerini kaçırıyordu
" aslında benimde tanışmama gerek yok sanki"
Felix'e yan yan baktıntan sonra ikimizde üstümüzü değiştirmek için odamıza girdik.
Üstümü değiştirdikten sonra yatağıma uzandım.
Şu minho ile belki şuan iyi anlaşamayabilirim ama nedense ileride iyi anlaşacakmışım gibi geliyor. Bence göründüğü kadar kaba biri değil, güçlü gözükmek için yapıyor. İyi anlaşmak için elimden gelen her şeyi yapacağım.
*
*
*
(25 aralık 2021)
*Minho*
25 gün geçti... zamanım gittikçe kısalıyordu her gün yattığımda bütün bunların bir rüya olmasını diliyordum. Göz göre göre birini öldürecektim buna inanmak istemiyordum ama kardeşim... her şeyimi kaybettim onu da kaybetmeyi göze alamazdım benim hayatım zaten bitti sayılırdı ama onun yaşayacağı önünde çok güzel günleri vardı. Jisung'un da öyle ama...
Kafamı bu düşüncelerden ayıran şey telefonumun çalması oldu.
Bu arayan Yu-jundu.
Yu-jun
Arama başladı
00.10
-verdiğim silahı yanında taşıyor musun diye sormak için aradım.
Yanımda taşımam mı gerekiyor?-
-Gerekmiyor mu sence, İyi olduğuna emin misin sen minho? Kendine gel ve işini bir an önce bitirmeye odaklan!
01.30
Arama sonlandı
Nefret ediyordum bu adamdan, keşke bu masum kişiler yerine senin gibiler ölse Yu-jun!
Çantamı almamla beraber sinirli bir şekilde binadan çıktım.
Yolda marketin önünde bekleyen felix ile karşılaştım
" Günaydın minho"
Hiç bir şey demeden yanından geçip gittim.
*Jisung*
Sabah geç uyandığımız için kahvaltı yapmaya fırsat bulamamıştık ve bu yüzden ben bir kaç atıştırmalık almak için markete girmiştim.
Aldıktan sonra yürümeye başladık Felix sessizliği bozdu
" Az önce minho ile karşılaştım"
Karşılaşmamamız mümkünmü! Sayın kütük bey her yerde. 25 gündür bana yapmadığı kalmamıştı her yanına konuşmak için gittiğimde hiç bir şey demeden yanımdan gider yada terslerdi.
"İyiymiş bir şey dedi mi bari?"
"Sence?"
Benimde sorduğum soruya bak, cevabını bilmiyormuşum gibi.
" sorduğum soruya bak tabii ki de konuşmamıştır"
.
İlk ders matematikti sınavlara iki hafta kalmıştı ve hoca her sene olduğu gibi iyi öğrenciler ile kötü öğrencileri eşleştirir ve iyi öğrencilerin, kötülere yardımcı olmasını isterdi.
Geçen sene Chan ile eşleşmiştim hayatımın en kötü eşleşmesi olabilirdi her Chan bana ders anlattığında sinir krizi geçiriyordu onun bu haline güldüğümde ise daha da sinirleniyordu.
Hoca listeden Minho'nun adını okudu "Lee know matematiğin iyi gözüküyor"
Ardından hoca bana seslendi
"Han jisung duyduğuma göre minho ile aynı binadaymışsınız doğru mu?"
KİM SÖYLEDİ ONA BUNU!
" evet hocam"
