BRUTAL DUTY; 12. BÖLÜM

432 59 54
                                    

Üstümü değiştirdikten sonra kulaklığımı alarak terasa çıktım
*
*
*

*minho*
Bir süre öylece oturup geceyi izledim. Geceler bana huzur verirdi, sanki acıma ortak olurmuş gibi gelirdi bana. Gece de karanlıktı, benim hayatımda. Ama gecenin karanlığını aydınlatan binlerce yıldızı vardı, benim ise karanlığımı aydınlatan tek bir yıldızım bile yoktu.
Yıldızlar gece yolumuzu aydınlatırdı, ben ise karanlık yolumda kaybolmuş birisiydim.

Telefondan saate baktığımda çok geç olmuştu. Daha fazla terasta durmayıp içeri girdim.
Yatağıma uzandım ve bir süre sonra uykuya daldım.

*
*
(30 ocak 2022)

*Jisung*
Sabah yine aynı saç şeklimi yapmıştım. Hazırlandıktan sonra salona gittim felix kahvaltı masasında beni bekliyordu.
"Otur hadi Han"
Sandalyeyi çekip oturdum. Felix bir süre bana baktı ve sonra sessizliğini bozdu.

"Sen son günlerde fazla mı özen gösteriyorsun saçına? Benim tanıdığım Han sadece saçını tarardı."

"Hayır, hep aynıydı farklılık olsun istedim."

"Hmm demek öyle, bu farklılığın sebebi minho olabilir mi acaba?"

Yediğim yemek boğazımda kalmıştı, öksürmeye başladım en sonunda yutarak cevap verdim.

"Hayır tabii ki de, yemeğini ye felix"

"Peki öyleyse"

Yemeğimizi yedikten sonra evden çıkmıştık bugün Hyunjin okula gelmiyordu, grip olmuştu.

İlk ders bedendi hoca basketbol maçı yaptıracaktı. Spor salonuna girdiğimde tek minho vardı basketbol oynuyordu. Yanına yaklaştım
"Basketbol oynamayı seviyor musun?"
Elindeki basketbol topunu potaya attıktan sonra yanıt verdi.
"Evet seviyorum, daha doğrusu severdim ama uzun süredir oynamıyorum."

"Neden?"

"Boşver"

Bir kaç dakika sonra sınıftaki diğer kişilerde gelmişti. Hoca sınıfı ikiye bölmüştü şansa Felix, ben ve Minho aynı gruptaydık.
Minho beklediğimden çok iyi bir şekilde oynuyordu, attığı son basket ile bizim takım kazanmıştı. Koşarak minhoya sarıldım
"Çok iyiydin!"
Minho bir iki adım geri gitti.
"Teşekkür ederim"
Felix'e Hyunjin'in dolabından fotoraf makinesini almasını söyledim Felix onu alıp getirdi.
"Minho ile beni çeker misin Felix? Sonrada üçümüz beraber çekiliriz"
Minho beklemediğim bir şey söylemişti.
"Ben fotoraf çekinmeyi sevmiyorum Han"
Israr ediyordum, bu fırsatı bir daha nerede yakalayacağım!
"Hadi ama minho lütfen"
Minho da kabul etmemekte ısrarcı gibiydi en son pes ettim, yüzüm düşük bir şekilde Felix'e seslendim
"Peki öyleyse, gel felix seninle biz çekilelim"
Sınıftan birisi Felix ile beni çekmişti.
Ardından minho geldi
"Ah peki çekileceğim"
Gerçekten mi! Fotoraf makinesini Felix'e verdim
"Bizi çeker misin Felix!"

"Tabii ki"

Felix bizi çekmişti iki fotoraftan birini minhoya vermiştim, diğerini ise ben almıştım.
"Çok iyi çıkmış! Hyunjin'i bile geçmişsin sen Felix!"
Felix gülümseyerek fotoraf makinesini yerine koydu. Minho ise fotorafı alarak sınıfa gitti.
Elimdeki fotorafa bakarak sırıtıyordum, minho ile geçirdiğim her an o kadar güzel hissettiriyordu ki.

*Minho*
Elimdeki fotorafa bakarak yürüyordum. Herkese karşı gelebilirken neden Han'a karşı gelemiyordum, Bunu engelleyen şey neydi? Kendine gel minho! Onun ailesi yüzünden senin ailen öldü!
Elimdeki fotorafı cebime koyarken seo jun ile karşılaştım.
"İyi bir oyuncusun minho, tek sporda değil hayatta da. İnsanları oyunculuğun ile çok iyi kandırıyorsun özellikle de Han'ı"
Haksız değildi, hiç bir şey demeden yanından geçip gidecekken kolumdan tuttu
"Peşindeyim minho, en kısa zamanda herkese senin gerçek yüzünü söyleyeceğim"
Kolunu hızlı bir şekilde ittim ve yakasına yapıştım
"SAKIN! EĞER AĞZINI AÇACAK OLURSAN SENİ ÖLDÜRÜRÜM."
Chan gelip bizi ayırmıştı.
"NELER OLUYOR?"
Seo jun gitmeden önce
"Benden önce öldüreceğin biri var unutma minho" demişti.
Peşinden gidecekken Chan beni durdurdu
"Minho sakinleş, neler oluyor!"

BRUTAL DUTYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin