Ama her ne kadar inkar etsekte hepimiz bu sahte mutluluklara bir kerede olsa kanıyoruz
*
*
*
( 1 şubat 2022)
*Jisung*
Bugün Felix'ten önce uyanıp ona çok güzel bir kahvaltı hazırlamıştım, onun gönlünü almanın zor olacağını düşünmüyorum. Felix asla bir günden fazla biri ile küs kalamaz.
Garsona benzer kıyafetler giyinerek felix'in odasına gittim. Kapıyı açtığımda Felix çalışma masasında ki koltuğundan bana bakıyordu
"Çıkar mısın odamdan Han?""Ah hayır, bayım. Sizi almadan gitmeyeceğim."
Bana göz devirdikten sonra yanıt verdi.
"Sen neden böyle konuşuyorsun?""Size olan saygımdan ve sevgimden dolayı bayım"
Oturduğu koltuktan kalkarak yanımdan geçip gitti. Bende kapıyı kapatarak koşarak peşinden gittim.
Salona girdiğinde Felix'in ağzı açık kalmıştı.
"YUH,HAN!"
eğildim ve gülümseyerek yüzüne baktım.
"Beğendin mi?""Hemde nasıl! Ne ara yaptın bunları"
Felix sandalyeyi çekip oturmuştu. Bende karşısına oturdum.
"Seni kırdığımı farketim, özür dilerim Felix. Hala tripli misin bana?"
Felix ayağa kalkarak saçlarımı karıştırdı.
"FELIX DAHA YENI YAPMIŞTIM SAÇIMI!"
Felix gülmeye başlamıştı.
"Bir gece bile zor dayandım Han, bu arada yakışmış üstün"
Sonunda farkettin.
"Teşekkür ederim!"
Yemeğimizi yerken kapı çalmıştı kalkıp kapıyı açtım. Bu gelen elinde bir kapla Minhoydu kabı bana uzattı.
"İlk geldiğim gün kek yapıp getirmiştin, getirmeyi unutmuşum teşekkür ederim."
Kabı minho'nun elinden alarak minho'ya baktım gözlerini kaçırıyordu, gülmemek için kendini zor tutuyor gibiydi. Göz göze gelince ikimizde çok büyük bir kahkaha attık
"Ben bunun varlığını bile unutmuştum Minho! Sanırsam unutkanlığın var."
Felix arkamızdan bize seslendi
"Masayı kapıya getirmemi mi bekliyorsunuz? Gelsenize içeri"
Minho her ne kadar, ben yedim, desede onu kolundan tutup içeri çektim.
Minhonun getirdiği kabı masanın üstüne koydum açtımda içinde kek duruyordu. Birde en sevdiğim! ,çikolatalı kek,
"Ellerine sağlık minho""Teşekkür ederim"
Masada oturup kahvaltımızı yaparken bir anda minho'nun gözlerini kısarak bana baktığını farkettim.
"Neden bana öyle bakıyorsun Minho?""Sen neden evde garson kıyafeti ile duruyorsun?"
Felix ile birbirimize baktıktan sonra büyük bir kahkaha attık.
Felix benim yerime yanıt verdi.
"Han, gönlümü almak için böyle bir yol bulmuş""İyiymiş"
Felix'in aklına dün sorduğu soru aklına gelmiş olmalı, tekrar bana bakarak aynı soruyu sordu.
"Sen dün neden ağlıyordun Han, artık söyler misin?"
Minho bir anda hızlı bir şekilde ayağı kalktı.
"OLDU, İYİ GÜNLER. OKULDA GÖRÜŞÜRÜZ."
Ardından kapıyı da kapatıp evden çıktı.
Felix derin bir iç cektikten sonra bana
"Sakın minho yüzünden ağladım deme" demişti.
Hiçbir şey demeden elimdeki çatalı ağzıma götürmüştüm. Felixten gözlerimi kaçırıyordum.
"HAN BANA BAK!""Efendim?"
"Söyle artık"
Yutkunduktan sonra anlatmaya başladım.
"Dün seo jun ile konuşurken Minho gelmişti biliyorsun beni alıp dışarı çıktığında Seo jun ile konuşmamı istemediğini söyledi sesini yükselttiği için benimde gözlerim doldu biliyorsun biri bana sesini yükselttiğinde kendimi kontrol edemiyorum.""Neden onunla konuşmanı istemiyor?"
"Zarar görmemden korkuyormuş"
Felix öksürmeye başlamıştı en sonunda yutkundu ve cevap verdi
