( 10 temmuz 2022)
Minho ve Chan polis, Han ise doktor olmuştu. Min su ise okuluna devam ediyordu. Minho ve chan aynı yerde çalışıyor, birbirlerine yardımcı oluyorlardı.
Sabah minho, min su ve Han'ın bağırtısına uyanmıştı.
Minho yatağından kalkıp mırıldanmaya başladı.
"Alarm kurmama gerek yok aslında her gün aynı saatte bu sesle uyanıyorum nasıl olsa"
Yatağının altındaki terlikleri giyindikten sonra Chan'ın odasına girdi Minho.
Yere boş boş bakan Chan'ı görünce kahkahasını tutamadı
"Çok mutlu gözüküyorsun Chan, uyandın mı diye bakmaya gelmiştim. Tabi bu seste uyanmamak mümkün mü?"
Chan, ayağı kalktı ve derin bir iç çekerek minho'ya baktı.
"Ne için kavga ediyorlar yine?"
Minho, "bilmiyorum" dedikten sonra ikiside Han ve min su'nun yanına indi.Han dolabın kapağını açmış bir şekilde, min su ise dolabın diğer yanında duruyordu.
"Ne demek bilmiyorum burada iki tane kek vardı biri senin biri benimdi min su, ikisini de mi yedin?"
"Kendi kekimi bile yiyemedim ben Han! Hem senin ikisini yemediğin ne malum, Belki suçunu gizlemek için bana iftira atıyorsun?"
Han, derin bir iç çekti ve cevap verdi min su ya
"Ben senin kekini yiyip seninle uğraşmak ister miyim sence min su, hadi söyle sen yedin değil mi?"Han bildiğiniz üzere tam bir çikolatalı kek delisiydi ve min su da çikolatalı keke bayılırdı. İkisi aynı kişiliğe sahipti bu yüzden fazla anlaşamıyor ufacık şeye bile kavga ediyorlardı ama her ne kadar kavga etselerde birine bir şey dense ikiside birbirini ölümüne savunurdu.
Chan ve minho onları kapının önünde izliyordu, minho bir anda kısık bir sesle "eyvah" dediği için Chan ne olduğunu sordu.
"O kekleri onlarınmıymış! Ben senin sanıyordum bu yüzden birini gece yedim."
Chan, yutkunduktan sonra yanıt verdi.
"Gece dolapta bir kek kalmıştı, onuda ben yedim senin değil miydi?"
İkiside yavaşca min su ve Han'ın yanına yanaştı."Hey susun bi!" Dedi minho. Han ve min su onlara bakıyordu.
"Keklerinizi biz yedik, bilmiyorduk üzgünüm." Dedikten sonra Han ve min su minho'ya ve Chan'a "afiyet olsun, sorun yok biz yenisini alırız" demişlerdi.Minho ve Chan birbirlerine anlamsız bir şekilde bakıyordu. Az önce kekimi yedi diye birbirlerine suç atan Han ve min su onlara karşı neden böyle kibardı? Gerçektende başka biri yapsa sesini çıkartmayacakları seyleri birbirleri yapınca kıyametleri kopartıyorlardı.
Kahvaltı masasına oturduklarında Han, min su'nun önünde duran tuzluğu istedi
"Tuzu verilmisin min su?"
Min su, Han'a tuzu uzattı desek yalan olur direk fırlattı
"Yakala bakalım."
Han, havada tuzluğu yakaladıktan sonra
"Bu çok kibardı bir dahaki sefere kafama at min su." Demişti.
Min su peynirden bir lokma ağzına attıktan sonra yanıt verdi
"Deneyeceğim."
Han, min su'ya göz devirdikten sonra yemeğini yemeye devam etti.Daha sonra Minho'nun aklına Hanla çekildiği ilk fotoraf gelmişti spor salonundaki. Uzun zamandır bulamıyordu amerika da mı unutmuştu, yolda düşürmüş müydü, yoksa evin içinde kaybetmiş miydi? Bilmiyordu nerede olduğunu.
"Sevgilim"
Han, "efendim dedikten sonra devam etti minho.
"Seninle şu ilk kez çekildiğimiz fotorafı bana verebilir misin? Ben kaybettim onu kopyasını çıkartacağım."
Han, "tabii ki sevgilim." Dedikten sonra ayağı kalktı ve odasına gitti.
Her tarafına baktı odanın ama o da bulamadı her an yanında taşıyordu işe giderken bile "ofisimde düşürmüş olabilirim" diye düşündü ve mutfağa geri döndü.
Minho'a ona bakıyordu, Han'ın yüzü düşüktü.
"Galiba bende kaybettim."
Daha sonra Chan girdi araya,
"Merak etmeyin daha önünüzde onca gün var istediğiniz kadar çekilebilirsiniz, bozmayın moralinizi"
İkiside gülümseyerek Chan'a bakmıştı.
"Doğru" dedi minho göz kırparak.
Chan anlamamış bir şekilde kafasını salladı
"Ne oldu?"
Kısık bir sesle "konuşuruz sonra" dedi minho.
