( 20 şubat 2022)
*minhodan*
Bir karar vermen gerek artık minho, yolun sonuna geliyorsun. Hatta geldin sayılır.
Kardeşinim mi, sevdiğin mi? İntikam mı, aşk mı?
Han'a bu kadar tutulmuş haldeyken ben nasıl öldürecektim onu?
Tatil bitmişti, okullar bir haftalık tatile girmişti. Chan bu bir haftalık tatilde ailesini ziyarete gitmişti koreye, bir haftadır görmüyordum onu. Bugün gelmiş olması gerek, kahvaltımı yaptıktan sonra kapının önüne indim Felix ile Handa oradaydı beni görmemislerdi.
Han'ın o güzel gülüşünü seyrettim bir süre, benim yüzümden solacak mıydı bu gülüş? Kendimden nefret ediyorum ve bu yaşamak zorunda olduğum hayatımdan.
Yolda yürürken herkesin ağzından "move entertainment" lafını duyuyordum yine ne haltlar yemişti bu Yu jun?
Telefonumdan şirket sayfasını açtım.
"Ünlü şirket patronu Park Yujun'dan beklenmedik ölüm!"
Ne?.. MİN SU NE HALDE?!
☆
Minho o haberi okuduktan sonra buz kesmişti, kardeşi ne haldeydi şuan?
Hemen telefonundan kardeşini aradı.
Arama başladı...
"Min su iyi misin şuan?"
"Ben iyiyim abi merak etme, Yu jun'a ne olduğundan haberin var mı?"
"Hayır min su bilmiyorum, kendine dikkat kapatmak zorundayım."
"Sende abi"
Arama sonlandı.
Minho, bir yandan sevinmek istiyor ama bir yandanda içinden bir seyler onun içini kemiriyordu.
Yu jun öldüğüne göre Han'ı öldürmek zorunda değildi.
Hiç düşündünüz mü minho sabretmeseydi ne olurdu diye? Han şuan ölü, minho perişan bir halde olurdu.
Hayat bazen bizi öyle bir sınava sokar ki, sabretmemiz gerekir çünkü her sabrın sonunda bir güzellik bulur insanı. Minho hayatının en doğru kararını vermisti sabretmekle, sabır bu dünyadaki en güzel ve bir yandanda can yakan şey olabilirdi. Sonu güzel olacaksa, canımızda yansa sorun değil öyle değil mi? :)
Minho derin bir oh çektikten sonra koşarak okula gitti her şeyi ilk önce Chan'a, sonda Han'a anlatacaktı.
☆
Han, felix ile yürürken minho'yu düşünmeye başladı. Yakında gideceğini söylemişti minho ona, her gün aynı endişe ile uyanıyordu han. "lütfen gitmemiş ol minho" ardından minho'yu görüp derin bir oh çekerdi.
Her ne kadar unutmak istesede minhoyu, onu görmediği tek bir gün içi yanıyordu Han'ın.
Felix yanında öylece elini hırkasının cebine sokarak yürüyen Han'a baktı.
"Hmm tahmin edeyim Minho'yu düşünüyorsun"
Han, kafasını yanında duran Felix'e çevirdi.
"Felix yeter"
Felix, "peki" diyerek önüne döndü.
☆
Minho sınıfa girdiğinde, Chan'ı görememişti sadece sırasında Chan'ın çantası vardı. Minho'da çantasını sırasına koyduktan sonra düşünmeye başladı.
~BENİMLE BU LANET ŞİRKET HAKKINDA KONUŞMAYIN DİYE KAÇ DEFA SÖYLEMEK ZORUNDAYIM!
...sende boşver benim geçmişimi. Geçmiş, geçmişte kaldı.
...Baksana birbirimize çok benziyoruz~
Minhonun aklına Chan'ın bu sözleri geldi daha sonra 11 şubatta film izlemeye gittiği gün, yüzü bembeyazdı Chan'ın. Hayır saçmalama minho, dedi kendi kendine. Chan öldürmüş olabilir miydi Yujun'u?
Daha sonra, sınıftan hızlıca çıkıp depoya gitti minho. Karşısında dolaba yaslanmış bir şekilde Chan duruyordu chan'a yavaş yavaş yaklaştı minho,
"Lütfen ben yapmadım de Chan"
Chan tek kelime etmiyordu sadece gözlerinden yaşlar akıyordu.
Minho, Chan'ın önüne çöktü.
"Sen yapmadın değil mi? Lütfen yanlış düşünüyor olayım, Yujun'u sen öldürmedin değil mi?"
Chan yanıt vermeyince anlamıştı Minho
"NEDEN YAPTIN BUNU!"
Chanda titrek sesini yükseltti minho'ya
"YAPMAK ZORUNDAYDIM!"
Minho gözlerinden akan yaşlar ile yanıt verdi
"Neden peki?"
Chan yutkunarak yanıt verdi karşısında yüzü bembeyaz olan Minho'ya
"Benim yaşadıklarımın aynısını seninde yaşamanı istemedim, her şeyi anlatacağım minho yanıma otur"
Minho, Chan'ın yanına oturdu daha sonra anlatmasını bekledi.
" 6 kasım 2019, bende senin gibi koreden buraya gelmiştim. Bende move şirketinde çalışıyordum eskiden. Yu jun bana aynı sana Han'ı öldürmeni söylediği gibi, Seungmin'i öldürmemi söyledi. Kabul etmedim şiddetle reddettim onu ama... adi herif beni ailem ile tehdit etti eğer seungmin'i öldürmezsem, ailemi öldüreceğini söyledi. Mecbur kabul etmek zorunda kaldım. Ben... sevdiğim kişiyi öldürdüm minho"
Chan çok kötü bir şekilde ağlamaya başladığı zaman ikisi içinde zaman durmuş gibiydi sadece ağlayışları yankılanıyordu o deponun içinden.
Minho, gözlerinin doluluğu ile araladı dudaklarını.
"Neden peki? Neden yaptı bunları o adi herif!"
Chan, göz yaşlarını silerek yanıt verdi.
"Han ile seungmin kuzendi Minho. Aileri saklıyordu onlardan çünkü çok iyi anlaşıyorlardı sırf bir şirket yüzünden aralarının açılmasını istemediler. Yujun Hanların ailesinin şirketi ile rakipti ve o şirketinin soyunun devam etmesini istemiyordu sırf bu yüzden bize bunları yaptırdı."
