Meşhur yastığıma sarılarak uykuya daldım
*
*
*
*Minho*
Saatin çalması ile beraber doğruldum, koltukta uyuya kaldığım için her yerim ağrımıştı.
saçlarımı taramak için aynanın karşısına geçtim.
Bu yüze her baktığımda bütün pişmanlıklarım ve daha bir çok şey aklıma geliyordu bundan nefret ediyordum.
ellerimin titrediğini farkettim tarağı bırakıp bir süre arkamdaki koltukta öylece oturdum.
Her gün kendime sorduğum soruyu sordum yine "Nasıl yapacağım?" Neden yapmak zorundayım!
Telefonuma gelen mesajın sesi ile kendime geldim.
-Bang Chan-
- marketin önünde seni bekliyorum, bugün beraber gidelim okula ne dersin?
07.00
Hiç fena olmaz, geliyorum.-
07.01
Çantamı almamla beraber dışarı çıktım binanın kapısının önünde ayakkabılarımı bağlarken Han jisung ile karşılaştım.
Şaşkın gözler ile eğildi ve yüzüme baktı
"Minho? Ne işin var burada?"
Ayağı kalktım üstümü düzeltirken yanıt verdim
"Sana hesap verecek değilim öyle degil mi?"
"Tamam be ne dedik sanki"
Ardından binaya girdi her şeyi merak eden tiplerden biri olduğu belliydi -en sevmediğim tipler-
*jisung*
Sabah tersinden mi uyandı ne? Birini durduk yere neden terslersinki!
Söylenerek sinirli bir şekilde içeri girdiğim için felix bana seslendi
" Bir şey mi oldu?"
Ekmeklerı masaya koydum ve sandalyemi çekerek oturdum.
"Binanın önünde Minhoyu gördüm insanlık hali olarak şaşırdım "ne işin var burada?" Dedim. Kısacası Sabah sabah ilk fırçamı minhodan aldım diyebilirim"
Felix tek kaşını kaldırarak bana yanıt verdi
"Bende deniyeceğim şu minho ile konuşmayı sana özel olarak mı böyle davranıyor yoksa herkese karşımı böyle acaba?"
Saate bakıp ayağı kalktım
" Her neyse biraz daha konuşacak olursak bu sefer fizikci tarafından ayakta bekletileceğiz haberin olsun kalk hadi"
.
.
.
Felix ile sessiz bir şekilde yürürken arkamızdan hyunjin'in aramıza girmesi ile beraber ikimizde korkmuştuk.
Hyunjin büyük bir kahkaha atmıştı
" Nasıl korkuttum ama sizi"
Felix alaycı bir şekilde alkışlayarak Hyunjin'e yanıt verdi
" Aferin Hyunjin büyük başarı"
Hyunjin felixi umursamadan ağzı açık bir şekilde eliyle marketin olduğu yeri gösterdi
" LÜTFEN KÖR OLAYIM!"
Gözlerimi kısıp baktıktan sonra sordum
" Onlar Minho ve Chan mı?"
Minho ve Chan marketin önündeki bankta oturuyorlardı.
Felixte ağzı açık bir şekilde yanıt verdi.
" Evet onlar"
Hyunjin kollarını bağlayıp sırıttı
" Benim bildiğim aynı kutuplar birbirini iter ama neyse "
Aynı şekilde bende kollarımı bağladım ve tek kaşımı kaldırarak Hyunjine yanıt verdim
"Aynı olduklarını nereden anladın?"
"İçime doğdu diyelim"
Felix'in seslenmesi ile tekrardan yürümeye başladık
"Hadi gelin yanlarına gidelim"
Tam yanlarına gidecekken ikiside oradan ayrıldı
Hyunjin çok üzülmüş gibiydi(!)
"Tüh be! Şansa bakın"
"Ne çok konuştun Hyunjin yürü hadi"
*Minho*
Chan ile erkenden marketin önünde buluşup sohbet etmiştik.
Yürürken Chan'a
" Senin gibi birinin hiç arkadaşı olmamasına şaşırdım açıkcası, okulda popüler birine benziyorsun" demiştim.
Verdiği cevapla bana benzediğini anlamış oldum
"Sıkıntı da burada ya işte, çalışkan olduğun için her şeyin üstesinden tek başına gelip korkmadığın için popüler oluyorsun fakat kazanmaktan çok kaybediyorsun, anlayamıyorsun çünkü kimin gerçekten seni sevdiğini, kimin gerçekten yanında olduğunu. Ya Çoğu kişi kendi çıkarları için yanında oluyor ya da bu güzel sandıkları hayatını elinden almak için"
