öncelikle böyle bir teklif elbette beklemiyordum, ama biraz da olsa mutlu olmuştum. bir işe ihtiyacım vardı. ne zamana kadar bu şekilde yaşayabilirdim ki? heyecanla
" bunu gerçekten yapabilir miyim?"
"neden olmasın?"
"iş deneyimim de var. Hem bir çok restoranda çalıştım, ayrıca iş performansım da çok iyidir. hızlı ve dikkatliyim."
gülümseyerek
"Ee harika. O halde işe alındın Ayça."
gözbebeklerim kocaman açılmış, adeta kütük bir çocuk gibi ellerimi çırparak havaya zıplamıştım. "
küçük bir kahkaha patlatıp, " bu kadar mutlu olacağını bilseydim daha öncesinden yapardım bu teklifi"
kendimi hızla toparlayıp tekrar yerime oturdum,
"peki ne zaman işe başlayabilirim?"
"dilersen yarın."
"tabi, evet hemen olmalı öyle değil mi?" o kadar heyecanlıydım ki kelimeler ağzımdan nasıl çıkıyordu kestiremiyordum.
"e hadi bakalım geç olmadan uyu. yarın ilk iş gününde seni diri bekliyorum. " dedikten sonra arkasını döndü. ve odasına gitti
arkasından benim için gösterdiği odaya ilerledim bir yandan heyecanlı diğer yandan ben ne yapıyorum böyle diyordum. Kendimi yumuşacık yatağa bırakıp telefonumu açtım henüz kimseden gelen bir arama yoktu aklıma gelen şeyle yüzüme yerleşen büyük bir endişe ile annemin numarasını tuşladım. kalbim sıkışmak üzereydi. aramayı başlatıp açmasını bekledim. İki kez çaldı fakat hala açan olmamıştı. tam kapatacakken annemin o yumuşacık sesi kulaklarıma doldu sıkışan kalbim ve dolan gözlerimle
"alo anne" diyebildim sadece. sesimi duyduğunda nefes sesi kesilip ağlak bir tonda
"bebeğim, sensin değil mi Ayçam?"
"evet anne benim. seni çok özledim anne"
"neredesin neden sözünde durmadın beni aramadın. Ardım defalarca numara servis dışıydı. çok merak ettim seni annecim, başına bir şey geldi diye ölüyordum."
"s-sakin ol annecim iyiyim her şey yolunda sadece işleri yoluna koymakla uğraşıyordum. Çok iyiyim hemde. efe nerede onu da çok özledim."
"efe uyuyor şuan sen gittiğinden beri neredeyse hiç yemek yemiyor konuşmuyor. Ablam sizin yüzünüzden kayboldu deyip bizimle konuşmuyor ki haksız sayılmaz."
"sakın anne sen benim için elinden geleni yaptın yeri geldi o yaşında dayak yedin. Her şeyin tek sorumlusu babam. Ondan başka kimse suçlu değil bize değer verseydi şuan hiç kimse bu durumda olmayacaktı. efeye de söyle ablası onu çok seviyor yakında onu da yanıma alacağım orada yetişip abim gibi olmasına izin veremem. "
"haklısın kızım ama kendimi suçlamadan duramıyorum. Neredesin iyi misin aç mısın? bunları düşünmeden duramıyorum. "
"benim için düşünüp endişelenme çok iyiyim harika bir işte çalışıyorum. sen bana güven seni ve efeyi orada bırakmayacağım ama sende söz ver bana düşünüp kendini yıpratma, çünkü çok iyiyim yemin ederim"
"anneyim ben hissederim içim hiç rahat değil "
"söz veriyorum daha da iyi olacağım "
"annecim baban geldi kapatıyorum tekrar ara beni olur mu seni çok seviyorum bebeğim Allaha emanet ol güzel kızım"
"bende seni çok seviyorum annecim"
telefonu kulağımdan çekip ekrana boş boş baktım içim biraz da olsa rahatlamıştı. en azından annemin sesini duymak bana çok iyi gelmişti. Beni rahatlatmış ve tüm o yorgunluğumu almıştı. yorganı kafama kadar çekip cenin pozisyonu aldım. gözlerimi yumup kendimi uykunun karanlık kollarına bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇIŞ
Teen Fiction"Tıpkı ilk tanıştığımız. günlerdeki gibi" dedi gülümseyerek "Sanki üzerinden yıllar geçmiş gibi konuştun" dedim hafif tebessüm ederek. "Bana öyle geliyor. Tıpkı yıllardır tanıyormuşum gibi seni." "Al benden de o kadar" dedim dumanı üflerken.