Gözlerimi açtığımda bembeyaz bir tavanla karşılaşmayı elbette beklemiyordum. Yerimden doğrulup etrafima bakındım. Oda tamamen beyaz eşyalar ile dekore edilmiş, fazla ferahtı. En son arabada uyuyakalmıştım ve şuan hiç bilmediğim bir odada başka kıyafetler ile öylece uyuyordum. Telaşla kalkıp Tuğra'ya seslendim. Cevap gelmeyince odadan çıkıp etrafima bakındım. Hiç kimse yoktu. uzun koridorda etrafima bakinarak yürümeye başladım."İşte uyandın sonunda. Günaydın Ayça"
Yabancı gelen sesle irkilip arkamı döndüm. Hafif uzun boylu geniş omuzlu biri tam karşımda duruyordu. Kekeleyerek
"N-neredeyim Tuğra nerede ve üzerimde neden bunlar var?"
"Henüz Uyanmadı. Ve sakin ol yardımcılarımdan Asiye hanım değişti üzerini"
"Sen kimsin peki?"
"Ah özür dilerim. Kendimi tanıtmadım. Tuğra sana benden bahsetmiştir diye umuyorum. Eralp ben"
diyip elini uzattı. Ah tabi ya Eralp. Kafamı aşağı yukarı sallayıp elini sıktım
"Evet evet hatırladım. Buraya gelmeden önce bahsetmişti sizden" Hafifçe kıkırdayıp,
"Sizli konuşmana gerek yok Ayça biz arkadaşız" hafif tebessüm edip başımı biraz eğdim
"Ee aşağı inelim mi? Kahvaltı hazır olmuştur şimdi"
"Şey benim Tuğra'ya bakmam lazım"
"Merak etme dün çok yorulmuş uyuyor rahatsız etmeyelim şimdi iyice dinlensin çok fazla işimiz var zaten"
"Peki. İnelim o zaman"
Kafasını olumlu anlamda sallayıp geçmem için eliyle işaret etti. Önden ben arkadan Eralp kahvaltıya indik. Evi tamamen beyazlarla ve zevkle döşenmişti. Birden söze atılarak
"Yalnız yaşayan biri için bu ev biraz büyük değil mi?"
"Yalnız değilim ki yardımcılarımda benimle bu evde kalıyor"
Hiçbir şey söylemeden masanın önüne geldim. Sandalyemi çekip oturmam için edildiğinde hafifçe gülümseyip teşekkür ettim. O da tam karşıma oturduktan sonra kahvaltıya başladık. Dünden beri doğru düzgün bir şey yiyemediğim için her şeyden tabağıma azar azar alıp yemeye başladım.
"Ee anlatsana Ayça"
Tek kaşımı kaldırıp karşımdaki adama baktım.
"Neyi anlatayım"
"Nasıl tanıştınız Tuğra ile? Sonra seni neden buraya getirdi? Bunları bilmek istiyorum. Anlatmak istemezsen sorun yok"
"Hayır hayır madem bilmek istiyorsun kısaca özet geçeyim. Evden kaçtım. Çünkü istemediğim bir evliliğe zorlandım. Ama Tuğra hiç planlarimin arasında yoktu. Eminim bende onun.."
Çayımdan bir yudum daha alıp devam ettim.
"Geceyi iş yerinde geçirmek için yürüyordum. Aniden silah sesleriyle korkup Bi binanın arkasına saklandım. O sırada yanıma Tuğra geldi. Kolu yaralıydı. Tabi ilk başta çok korkmuştum doğal olarak. Sonrasında ona yardım etmemi istedi. O halde birini orada bırakmak doğru gelmedi ve dediğini yapıp kendimce yardım ettim. Karşılığında gidecek bir yerim olmadığı için, onunla kalmamı teklif etti. İnanır mısın sorgulamadan kabul ettim. Başka çarem yoktu çünkü. Sonrasında da bunlar oldu işte."
Bunu anlatmak her defasında beni o güne götürüyor ve kalbimin sıkılmasına sebep oluyordu. Eralp anlamış olacak ki. Hiçbir şey söylemeden üstlemedi. Tuğra anlattı sanmıştım ama hakkımda en ufak bir şey bile söylememiş ve Eralp'de bir yabancıya evini açmıştı. Dalgınlıkla tabağımdakilerle oynarken Tuğra'nın sesi ile heyecanla arkamı döndüm. Uykulu gözlerle ve dağınık saçlarıyla tam karşımda duruyordu. Hayranlıkla onu süzerken sadece
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇIŞ
Novela Juvenil"Tıpkı ilk tanıştığımız. günlerdeki gibi" dedi gülümseyerek "Sanki üzerinden yıllar geçmiş gibi konuştun" dedim hafif tebessüm ederek. "Bana öyle geliyor. Tıpkı yıllardır tanıyormuşum gibi seni." "Al benden de o kadar" dedim dumanı üflerken.