"Yalanları özgür bıraktığımızda"

70 6 0
                                    

Gözlerimi araladım,saate baktım saat
08:30 du erken kalkmıştım. Mutfaktan bardak,tabak sesleri geliyordu. Yataktan kalktım ve mutfağa doğru ilerlemeye başladım. Mutfaktan çok güzel yemek kokuları geliyordu. Efken kahvaltı hazırlamıştı. "Günaydın "dedim. Efken geldiğimi yeni anlamış olucakki masadan kafasını kaldırarak gözlerimin içine baktı. " günaydın uykucu" dedi. Dudağımda küçük bir gülümseme oluştu. Efken "hadi otur masaya çok güzel kahvaltı hazırladım" dedi. Başımı sallayarak masaya oturdum . Efkende çaydanlığı masaya koyarak karşımdaki sandalyeye oturdu.
"Teşekkür ederim zahmet oldu " dedim
"Dün bayağı kötüydün biraz daha iyi misin?"dedi efken. "Evet teşekkür ederim yardımların için dün en zor günlerimden biriydi yanımda olduğun için ne kadar teşekkür etsem azdır" dedim. Dün bana çok destek olmuştu. Ama hala kafama takılan bir soru vardı o müziği birimi söylemişti, Yoksa ben kendim mi hatırlamıştım. Ama hatırlamam mümkün değildi böyle bir olayı aklımın en derinlerindeyken nasıl biranda çıkarabilirdimki. "Dünki müziği sende duydun mu" dedim
Gerçekten ben duymuş olamazdım. "Evet duydum "dedi ardından," çok kişisel bir soru olmazsa bir soru soracağım"dedi.Tabiki sorabilirsin" dedim." Duyduğun müzikten dolayı neden fenalaştın o müziğin senin için anlamı ne" diye bir soru yöneltti. Tam ağzımı açıp cevap vericekken. " yanlış anlama seni anlamak istiyorum ve anlamaya çalışmak için ne olduğunu anlamam lazım lütfen yanlış anlama" diye lafını tamamladı efken. " Hayır seni yanlış anlamıyorum bana destek olmaya çalıştığını belli ediyorsun ve teşekkür ederim" dedim ve " Babam ben bir yaşındayken vefat etti, vefat etmeden önce her gün masal anlatırdı taki bir gün sana masal değil ninni anlatıcam dedi. Ve o müziğin melodilerini mırıldanmaya başladı" diye lafıma devam ettim." Nasıl yani " diye bir soru yöneltti efken. " Evet tamı tamına 21 yıl sonra tekrar o melodi " dedim. Efken anlamaya çalışır bir ifadeyle "yaşıyor olabilir mi "dedi. Bu mümkün olabilir miydi,daha bebek olduğum için beni cenazeye götürmemişlerdi. "Olması imkansız ama olmasa daha iyi sanırım"dedim. Efken cevabıma şaşırmış olucakki " Neden ölmüş olması daha iyi " diye sorusunu tazeledi. "Eğer yaşıyor ise uzun bir yalan kelepçesini açmak için yolculuğa çıkarım ve bunun için hiç gücüm yok ve gücüm yokken ayakta bile duramam ,bana destek çıkabilecek bir dostum, sırdaşım yokken bu durumun üstesinden gelemem " dedim . Ardından " Ama merak ederdim. Bunca yıl nerde olduğu her yıl yaş doğum günümde birinin ölmesinin babamla bir ilgisinin olup olmadığını merak ederdim" diye lafıma devam ettim." Şunu bilki bundan sonra ben senin hep yanındayım ve sana söz veriyorum seni üzecek hiçbir hareketde bulunmayacağım" dedi efken,ardından,
"Belkide baban yaşıyodur bu olayı İstersen beraber bulabiliriz,yorulduğunda bana yaslanırsın bu olayı yalan mahkumlarının kelepçelerinin kilitlerini beraber teker teker açabiliriz "dedi. Ardından " Ben sofrayı toparlayayım" dedi. Doğru dürüst kahvaltı bile yapamamıştık ama bu gizlilik üzerine o melodiği söyleyen kişi bunlar birer birer gizlilikti bu gizlilikleri bulmadan içim rahat etmeyecekti. "Bende yardım edeyim" dedim efkene. Efkenle beraber sofrayı toparladık.

Mutfakta efkenle kendime kahve hazırlayıp,salona geçip oturdum. Efken telefon görüşmesi yapmak için dışarıya çıkmıştı,sanırım çok önemli bir konuydu.

Efken Yalım Ateşin anlatımından

Kamelyayı salona bırakıp aşağıya indim çünkü babamla konuşacaktım. Telefonumu çıkarıp babamı aradım. İki kere çaldırışımın ardından Babam telefonunu açtı."oooo efken bey sonunda aramak için teşvikte bulundunuz "dedi babam. "Baba senden kamelyanın babasının kim olduğu hakkında ne olduğunu öğrenmeni isteyeceğim, öğrenebilir misin Baba "dedim . Babam " ne bilgi bulabiliyorum bir bakarım sonra seni ararım " dedi ,ardından " kızla durum nasıl ne oğrenebildin?" Diye devam etti Babam. " henüz bir şey yok ama çok yakında olucak Baba merak etme" dedim. Ardından " annemi ve o 22 cesetin nasıl öldürüldüğünü ve nasıl cesetlerinin yok olduğunu bulucaz baba"dedim. Babam " Tamam kız meraklandırma sonra uzun uzun konuşuruz kapatıyorum ben,Kızın babasıyla ilgili ne kadar bilgi bulabilirsem bulmaya çalışacağım seni sonra haberdar ederim"dedi ve telefonu kapattı..

Kamelya Akman'ın anlatımından

efken nerde kalmıştı,bu kadar önemli ne konuşabilirdiki. Düşüncelerimi bölen şey Kapı sesi olmuştu sanırım efken gelmişti. Ayağı kalktım ve kapıyı açtım. Dışarıda kimse görünmüyordu,sağa ve sola baktım kimse yoktu çok garipti tam kapıyı kapatıcaktımki yerde küçük bir not kağıdı vardı. Tüylerim ürpermişti, yerdeki not kağıdını yerden aldım ve
İçindeki notu açtım.

Not:

Sevgili kamelya,umarım geçen günki söylediğim melodiyi hala hatırlıyorsundur. Seninle tanışmak için can atıyorum,artık gerçeklerin kapısını aralamanın zamanı geldiğini düşünüyorum. Seni çok seven sevgili Baban........

Behram Akmandan.....

Boğazım yanıyordu,kalbim açıyordu,sanırım gerçekten nefes alamıyordum. Babam gerçekten yaşıyor
Olabilir miydi? , hayır böyle bir şey olmamalıydı. Nefes alamıyordum elimi boğazıma götürdüm. Nefes almaya çalışıyordum ama olmuyordu göz kapaklarım çöküyordu. Dizlerimin üstüne düştüm ve ğözlerimi kapattım artık Nefes alamıyordum canım yanıyordu. Kafamı sert bir şekilde beton zeminine vurdum.




Gün  batımında açan çiçek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin