Gerçeklerin kapısını araladığımızda

75 5 0
                                    

Efken Yalım Ateşin anlatımından

Babamla telefon görüşmesini yaptıktan
Sonra yukarıya çıkabilmek için asansöre bindim. Kamelya beni merak etmiş olmalıydı bir an önce yanına gitmeliydim. 5.katın tuşuna bastım, beşinci kata varmıştım. Asansörün kapısını açtım sağa döndüm. Kamelya yerde yatıyordu, kamelyanın yanına nasıl vardığımı bile bilmiyordum. Kafamda bir sürü soru vardı. Ya kamelya öldüyse, kamelya suçsuzsa,
Katil başkasıysa. Kamelyayı kucağıma alıp yatağa yatırdım. Nedense çok stresli ve korkuyordum ama neyden korktuğumu bilmiyordum. Kalbim yanıyordu bu hiç normal değildi. En son 8.sınıfda böyle acı çekmiştim. Kamelyanın nabzına baktım. Sanırım bayılmıştı. Ama neden bayılmıştı. Şuana kadar uyanması gerekiyordu. Boynuna elimi uzattım ateşi yoktu. Elime sıvı bir şey gelmişti umarım düşündüğüm şey değildi. Elimi çektiğimde,elime baktım düşündüğüm şey gerçekten olmuştu. Koşar adımlarla salona ilerledim ve eczane dolabına ilerledim,ve ilk yardım çantasını çıkardım. Tekrar seri bir şekilde kamelyanın odasına gidim dik oturacak şekilde ayarladım. Pamuğun içine ilaç döküp kafasının kanadığı tarafa sürdüm. Ardından buz tuttum. Yatağın yanındaki koltuğa oturdum ve onu izlemeye başladım,umarım uyanırdı.
Turuncu saçlarının çok göz alıcı bir havası vardı,çil kimseye hiç bu kadar yakışamazdı. Ona bir şey olucak diye çok korktum, ama neden korktum. Bu sorunun cevabını bilmiyordum. Neden bayılmıştı, kafasından niye kan geliyordu. Kamelya çok bilinmezdi,ve aileside bilinmezliklerle doluydu. Göz kapaklarım çoküyordu. Kamelyayla ilgilenirken saate dikkat etmemiştim. Saat 21:00 du , ama bugün beni çok yormuştu. Umarım kamelya uyanırdı.....

Kamelya Akman'ın anlatımından

Gözlerimi araladım başım hem ağrıyordu hemde acıyordu. Elimi göz kapağıma dokundurtmuştum,çok kötü şişmişti. Efken neredeydi ,kafamı sola ardından sağa çevirdim. Koltukta oturur pozisyonda uyuya kalmıştı. Beni büyük bir ihtimalle odaya o taşımıştı. Yatakta oturur pozisyona geldim. Aklıma dünki olay geldi, Babam gerçekten yaşıyordu,ama bu imkansızdı. Bu durumu efkene anlatmalımıydım bilmiyorum. Çok kararsızım. Hayatıma daha yeni giren biri için çok büyük bir bilgiydi,ama aklımın bir köşesi ilk defa yaşadığım bir şekilde efkene güvenebilirsin diyordu. Belki bu sefer birine kendimi açabilirdim. Ama sormadığı halde konuyu açmıyacaktım. Ayağa kalktım ve efkenin uyuya kaldığı koltuğa ilerledim. Koltuğun köşesindeki örtüyü aldım, karnım ağrıdığı için elimi karnıma koydum. Efkenin üzerini örtüyle örttüm,efken kolumu tutup beni kucağına oturttu.ne olduğunu anlamak için kafamı kafasına doğru döndürdüm.
Dudaklarının dudaklarımla arasında bir santim vardı. Efken "iyi misin?" Dedi. Konuşacak takatım kalmadığı için
Başımı sallamakla yetindim. Efkenin gözleri endişeli bir şekilde beni süzdü.
"İyiyim sen nasılsın" dedim. Efkenin dudaklarında gülümseme oldu." Sen iyiysen bende iyiyim" dedi. Dudakları dudaklarıma sürterek lafını bitirdi." Çok düşündüm ve sana söylemek istediğim bir şey var" dedi efken. Bende
"Benimde sana söylemek istediğim bir şey var" dedim. İkimizde aynı anda önce sen dedik. Efken bir anda "Ben 10 yıl sonra ilk defa birine aşık oldum" dedi. Ardından " kamelya ben sana aşık oldum " dedi efken. Gözlerim efkene şok olmuş bir şekilde bakıyordu. Efkenin bakışları dudaklarıma baktı ardından gözlerimde durdu. Bu durumu nasıl karşıladığımı merak ediyordu. Bende tam "efken Bende s..."
Dudaklarıma bir çift dudak kapandı ve dahada hızlandı. Bende dayanamayarak karşılık verdim. O kadar set öpüyorduki elimden geldiğince iyi olmaya çalışıyordum. İlk defa birini öpüyordum. Efken beni kucağına alarak yatağa yatırdı. Ama hala dudaklarımızı ayırmadı. Öpüşleri o kadar özlem doluyduki. Hayatımda ilk defa birine aşık oldum, efken bana ilklerimi yaşatıyordu. Efken bana hem arkadaş ,hem yol arkadaş, hemde aşık olduğum insandı. Efkene güvenebileceğimi hissediyordum. Umarım kapıları tam açtığımda mutlu olurdum ne kadar çok sarsılsamda umarım sonu uzlaşarak biterdi.
Ama hissediyordum bir gün solucaktım
Ama bir daha asla açılmayacaktım. Umarım böyle olmazdı . Efken beni içine çekmek ister gibi dahada çok öptü. Dudaklarımızı ayıran ben olmuştum. Efken gözlerimin içine çok derin bakıyordu. "Bir hatamı yaptım" dedi. "Hayır senin hiç bir hatan olmadı ve seni çok seviyorum" dedim. Ardından " sadece kafama takılan sorular var" diye lafımı tamamladım.
"Bana anlatabileceğini biliyorsun, aynı zamanda sorabileceğini biliyorsun değil mi ?" Diye sordu efken. Ona güvenebileceğimi biliyordum. Ama bugün sabah aldığım o notla dünyam yıkılmıştı ve ben söylemek ve söylememek arasında kalmıştım ama sanırım söylemem gerekiyordu. O bana güveniyordu Bende ona güvenmeliydim. "Ben sana bir şey söylemek istiyorum ama önce bana sormak istediğin sorular varmı" dedim.
Efken iki dakika sonra "Evet var, senin yanına geldiğimde neden baygındın" dedi efken meraklı ve cevabını kesinlikle istediği belli bir ifadeyle. Ardından " ve neden kafan kanıyordu"
Dedi sorusuna bir soru daha ekleyerek.
Çok net ve kararlıydı soruların cevabını almak istiyordu. "Bayılmamın sebebi sen çıktıktan yaklaşık beş dakika sonra kapı çaldı, kapıda kimse yoktu ve tam kapıyı kapatıcakken  yerde bir not buldum. Açtım" dedim ve derin bir nefes aldım ve yarım kalan cümleme "not babamdandı yani notta öyle yazıyordu, ve beni beklediğini ve beni çok sevdiği yazıyordu notta" diye yarım kalan cümlemi tamamladım.

Efken yataktan kalktı ve yatağın etrafında dolanmaya başladı. Sinirliydi Ona söylemedim diye, ama ilk defa bana ilgi gösteren ve beni anlayan birini tanımaya başladım. Ve onu ailevi olaylardan dolayı kaybetmek istemiyordum. Efken sonunda içinde tutamayarak kaşları çatık bir şekilde bana dönüp " bana ne zaman söylemeyi düşünüyordun kamelya, bana hiç mi güvenmedin, seni düşünüyorum ama sen beni hiç düşünmüyorsun,Nasıl acı çekebileceğimi düşünmüyorsun "diye bağırdı efken. Tam ağzımı açacakken
" Neden kamelya ben sana ne yaptım" diye daha çok bağırdı. Benim konuşmama izin verse açıklayacaktım
ama beni dinlemiyorduki işte hiç söylememesi gereken bir şey söyledi efken " babanın seni bırakıp çekip gitmesine şaşmamalı, o kadar nankörsünki." Dedi. Kalbim acıyordu canım yanıyordu. Gerçekten biri sana ilgi gösterecekse ama acı çekeceksen bırak kimse sana ilgi göstermesin. Gözümdeki su damlacıklarının gitmesine izin verdim. Ayağa kalktım ve banyoya doğru ilerledim. Efken bileğimden tuttu ve kendine çevirdi. "Ben özür dilerim kamelya " dedi. Tek şöylediği buydu. Sert bir şekilde bileğimi elinden çektim,ve lavaboya girdim,kapıyı kitledim. Canım çok yanıyordu ama bu seferki daha acıydı.
Hani derlerdiya

Söz ağzından çıkmadan senin esirindir. Söz ağzından çıktıktan sonra senin onun esirisindir.

Bu söz o kadar doğruyduki. Bana kimse bakmadığı için ve yatimhanedeki hayatım boyunca tek takıldığım için hiç bu olayla karşılaşmamıştım. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam ettim. Neden ben,neden ben sürekli acı çekmek zorundaydım,neden kimse beni anlamıyordu. Herkesin gözüne iğne gibi batıyordum ama hayat o iğneyi o panodan bir kere bile olsun almayı bile denememişti. Lavabonun kapısı tıktıklandı "kamelya yaptığım davranış için gerçekten çok özür dilerim " dedi kapının diyer tarafındaki efken. Cevap vermedim ve duvarın kenarına oturup ağlamaya devam ettim.



Gün  batımında açan çiçek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin