karanlıktan kurtulmaya çalıştığımızda

71 5 0
                                    

Lavabonun kapısı tıktıklandı. "Kamelya kapıyı açar mısın konuşalım lütfen bak ben gerçekten çok özür dilerim çok pişmanım" dedi efken. Uzatmayacaktım diz çöktüğüm yerden kalktım. Yüzümü yıkamak için suyu açtım ve yüzümü yıkadım,kafamı kaldırdım ve aynadaki yansımama baktım perişan halde görünüyordum. Kapının arkasındaki efken "kamelya bak kapıyı kıracağım çıkar mısın" dedi. Kapının kırılmasına hiç uğraşamayacağım için Kapının kilidini açtım. Kapıyı açar açmaz efkenin merak edici bakışlarıyla karşılaştım. Salona ilerledim,koltuğa oturdum. Efkende benim peşimden salona girdi,yanıma oturdu. Efkene baktım neden bana öyle bir kelime kullanmıştı. Efken kaçırdığı bakışlarını bana çevirdi ve göz göze gelmemizi sağladı,tam ağzını açıcakken lafını "sana zaten söyleyecektim,ne olurdu anlatmama izin verseydin"dedim. Ardından "Neden dinlemedin, sana söylemek istediğim zaten buydu" dedim. Gözümden bir damla yaş düştü. Efken" özür dilerim kamelya biliyorum belki affetmek istemeyeceksin ama nolur bana sırtını dönme sana söz veriyorum seni bundan sonra üzmeyeceğim, biliyorum verdiğim sözü tutamadım ama lütfen bana bir şans daha ver" dedi. Ardından " her insan ikinci şansı hak eder" dedi. "Tamam uzatmayacağım ama beni lütfen üzme olurmu yirmi iki yıl boyunca zaten çektim çekeceğimi, gerçekleride öğrenmek istemiyorum çünkü bazen gerçekler can yakabiliyor"dedim. Efkenin yüzünde bir gülümseme oldu ama soğuktu gülümsemesi,bende onun gülümsemesine aynı şekilde karşılık verdim. Kafamı efkenin omzuna koydum ve ikimizde boş boş duvara baktık. Sessizliği bölen efken olmuştu.
"Yarın Babamın kardeşi bora abinin düğünü var beraber gidelim mi " dedi.
Biliyorum kalabalık ortamları sevmiyorsun ama lütfen gel kafa dağıtırız,kıyafet seçmeye yarın sabah beraber gideriz"dedi. Tam ağzımı açıp bir şey söyleyecektimki efken " itiraz istemiyorum" dedi. Kafamı sallamakla yetindim. Efkenin ailesiyle tanışmak belki iyi olabilirdi. En son onların evinde beraber yemek yemiştik. İçten bir şekilde nefes aldım. Sıkılmıştım, boş boş duvara bakarken duvarın yanındaki saate kaydı bakışlarım. Hakikatten saat kaçtı. Saat 23:55 "di şimdiden uykum gelmeye başlamıştı. Efke "İstersen ben çay demlemiştim bugün hiç bir şeyde yemedin yanınada patlamış mısır yapıyım,sende film aç olur mu" diye bir soru yöneltti. Sanırım o da sıkılmıştı " tamam"dedim. Ben televizyondan filmimi seçerken efken çoktan elinde tepsiyle gelmişti. Bende film olarak "Mezarlık" adlı bir dizi bulmuştum. Filmleri çok sıkıcı bulduğum için dizi açmıştım. Efken koltuğa oturdu bende kafamı efkenin bacağına koydum. Efken dudaklarını saçıma bastırdı. Saç kokumu derin bir şekilde içine çekti. "Saçların nasıl bu kadar güzel kokuyor" dedi kulağımın hemen arkasından. "Teşekkür ederim sizinde dudaklarınızın tadı çok güzel" dedim. Kafamı kaldırıp dudaklarına kısa ama anlamlı bir buse kondurdum.
Uyku çökmüştü, gözlerim kapanıyordu.
"Efken benim uykum geldi" dedim. "Uyu sen ben seni yatağa yatırırım sonra" dedi. Başımı salladım. Karanlıktan kurtulmak istiyordum keşke efkenle başka bir hayatta tanışmış olsaydık. Katillerin olduğu ve ailevi sorunlarımın olduğu bu zamanda değil. Babam bana not kağıdında seni tanımak için sabırsızlanıyorum demişti. Ama nasıl tanımak için. Uyku beni kollarıyla sarmadan önce düşündüğüm şey

Babam beni bulmuş olabilirmiydi?.
Babam yaşıyor olabilirmiydi?.

Gözlerimi yumdum ve uykunun beni kollarıyla sarmasına izin verdim.

Gün  batımında açan çiçek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin