Bölüm 5

99 7 6
                                    

*** 

Yağmur damlaları tenimi soğuk bir ürpertiye sokarken, mermere oturmuş Çağdaş' ın binadan çıkmasını bekliyordum. Başımı, dün  Ezgi olduğunu düşündüğüm kızın bana baktığı pencereye yönelttim. Pencere yukarıdan açık, perdeler kendini çoktan rüzgara teslim etmişti. Gözlerimi pencereden çekip etrafa göz gezdirdiğimde, binanın kapı açılma sesiyle yerimden irkildim. Dün kapıyı yüzüme çarpan kadın,telaşlı ve hızlı adımlarla binadan çıktı. Ardından bir taksiye binip gözden kayboldu. Taksinin gittiği yolu oturduğum yerden kavramaya çalışırken kulağımın dibinde içimi gıdıklayan bir ses fısıldayarak "Günaydın" dedi. Yerimden öyle bir sıçradım ki ben daha bir şey söylemeden Çağdaş özür diledi. Ardından,

"Sen burada ne arıyorsun?"

 "Çağdaş sana bir şey soracağım"

 "Dinliyorum" 

 "Bak şu pencereyi görüyor mu-" o sırada pencereyi elimle gösterdiğime pişman oldum. Çünkü perdenin arkasından bir çift göz bize bakıyordu. 

 "Çağdaş sakın bakma, çaktırma çabuk yürü!"

Çağdaş durumu fark etti ve sessizce tamam diyerek pencerenin görüş alanı dışına çıktı. Arkasından geldim ve onu kolundan tutarak yanıma çektim.

 "Hala bakıyor yürümeye devam et."

Tamamen uzaklaştığımızdan emin olduktan sonra derin bir nefes aldım. Kendimi sakinleştirmeye çalışırken Çağdaş araya girdi;

 "Bundan sonra neymiş, insanları parmakla işaret etmiyormuşuz değil mi Derin!"  Bunları dalga geçmek için değil, tamamen sinirle söylemişti.

 "Tanımadığın insanların peşinde ne tür belalar olduğunu bilemezsin." diye devam etti. 

 "Hey sen bir şey mi biliyorsun Çağdaş!"

 "Bir şey bildiğimi nereden çıkardın?"

 "Sence nereden olabi-" sözümü kesti. 

 "Hadi ne söyleyeceksen söyle, acelem var" 

 "Gülmeyeceğine söz ver."

 "Gülmeyeceğime söz veriyorum Derin."

"Bir yere otursak öyle anlatsam olur mu?" dedim ilerideki parkta olan bankları göstererek. 

Derin bir iç çekti ve banklara doğru yürümeye başladı. Bende arkasından yürüyordum.  Esen rüzgarın etkisiyle Çağdaşın kokusu yüzüme çarpıyordu. Büyük ihtimalle yeni duş almıştı çünkü şampuan ve parfüm kokusu birbiriyle harmanlanarak burnuma hoş bir koku getiriyordu. Parka vardığımızda piknik masalarından birine oturdu. Bende karşısına oturdum.Gözleri gözlerimi bulduğunda hemen konuşmaya başladım.

"Şey,çok fazla zamanını almayacağım." Tamam dercesine kafasını salladı. Devam ettim,

"Sana gösterdiğim pencerenin olduğu dairede kim oturuyor biliyor musun?"

"Hayır" deyip kestirip attı.

"Bak, Ezgi diye bir arkadaşımdan kaç gündür haber alınamıyor. Dün sen binaya girerken o pencerenden Ezgi'ye çok benzeyen bir kız bana bakıyordu. Sonra birden yok oldu ve başka biri bana bakmaya başladı.Dün cesaretimi toplayıp gittim, o dairenin zilini çaldım. Bir kadın çıktı. Çok telaşlıydı. Sonra kızı sorduğumda yüzüme kapıyı kapadı. Sen gelmeden öncede acele acele çıkıp bir taksiye binip gitti. Ve sen geldiğinde dün bana pencereden bakan kişi yine bakıyordu. O dairede bir şeyler dönüyor ve bilgi almam için hiçbir kaynağım yok. Ezgi kayıp ve o kızın Ezgi olduğuna eminim. Lütfen bir şey biliyorsan yardım et."

Yüz ifadesinden bir şeyler çıkarmak imkansızdı. Şaşırmamıştı. Mimikleri oynamamıştı.

"Bir şey biliyor musun Çağdaş?"

"Hayır bilmiyorum. Ben o binada amcamla kalıyorum. Yeni geldim amcamın  yanına. Bu akşam sorarım bir şey belli etmeden. Yarın haber veririm sana."

"Tamam o zaman yarın durağın orada yine bu saate buluşalım olur mu?"

"Tamam." dedi sessizce. Yerimden kalkıp "Görüşürüz ." dedim ve yürümeye başladım. Burnuma hala kokusu geliyordu. Acaba arkamdan mı yürüyor diye arkama dönüp baktığımda masadan çoktan kalkmıştı. Etrafıma bakındığımda Çağdaş'ı göremedim. Yürümeye devam ettim. Binaya yaklaştığımda uzaktan son bir kez baktım. Kendime itiraf edemesem de içimde bir korku vardı. Gidip polise her şeyi anlatıp bu olayın içinden kendimi çekebilirdim. Ama yapamazdım. Hiç bir şeyden emin değildim. Çağdaş'a , anneme, o dairede oturan herkese rezil olurdum. Masum insanları suçlayamazdım. Korkuyordum evet. Ama emin olmam gerekiyordu. O dairede neler olduğunu öğrenmem gerekiyordu.

***

Bu bölüm biraz kısa oldu kusura bakmayın. Tatil olduğu için daha çok sıklıkla bölüm paylaşmaya çalışacağım. Kafanıza takılan soruları yorum olarak atmayı, bölümlerin erken ve daha uzun gelmesi için beğenmeyi unutmayın :))

DERİN DALGAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin