Baktım takip ettiğim hiç bi yazar bölüm atmamış, dedim ben yazayım bari hehe
Zeka küpüyüm demi amaa
____________________________________
Gökçe'nin Anlatımından:
Saatlerdir aralıksız şekilde Bereni arıyorduk ama sanki yer yarılmış da içine girmişti. Elif saatler içinde çökmüştü ve durmaksızın ağlıyordu. Daha fazla dayanamadığı için onu Yiğitle birlikte eve göndermiştik. Tabii ki kendi evine değil, Yiğitlerin evine gitmişti. Gerçekleri annesinden daha ne kadar saklayabiliriz emin değildim. Tek şansımız Beren'in reşit olmasıydı. Bir problemde bir ihtimal belki ailesine haber vermeden işi çözebilirdik.
Fakat biraz daha Bereni bulamazsak ayvayı ciddi anlamda yemiştik. Elif annesinin yatmadan önce attığı mesajlarda yarın sabah erkenden Beren ve Elifin evde olması gerektiğini ve bir yere gideceklerinden bahsetmişti. Bu da bizi ciddi anlamda bir zaman yarışına sokuyordu. Ayrıca Beren'i nasıl bir halde bulacağımızı bilmiyorduk bile.
Demirle birlikte hala sokakları dolaşırken Demir'in kolumu tutmasıyla durdum. "Gökçe dur Allah aşkına çok yoruldum, nefeslenelim şurada."
Parkın kenarındaki demirliklere yaslandıktan sonra Demirin birden çalan telefonuyla ona döndüm.
...
"Evet."
...
"Tamam, bakarım şimdi bilgisayardan."
...
"Tamam sen sakin ol."
...
"Ararım ben seni."
Telefonunu cebine koyup bana döndü, "Elif."
"Ee ne diyor?"
"Beren'in saatinde takip cihazı mı uygulaması mı ne bir zımbırtı varmış, şarjı bitmesiyse ona bakın diyor." Bu kadar sakin konuşmasına anlam vermesemde hızlıca arabaya doğru ilerleyip bagajdan bilgisayarımı açtım.
Hızlıca sistemi açıp Berenin numarasını girdim ve bum.
Konumuna ulaşılmıştı fakat saatinin şarjı yüzde beşti. Umarım ben oraya varana kadar şarjı bitmezdi.
"Demir, sen eve geç kardeşim. Ben bakayım Beren'e belki kız kıza konuşmak ister." dediğimde beni kafasıyla onaylayıp, "Haber ver bana bende Yiğitlere geçiyorum." diyerek sokaktan çıktı.
Arabaya binip saatin gösterdiği konumu açtım, umarım saat okulundan düşmemiştir. Sonuçta böyle bir olasılıkta vardı.
Bir buçuk saat süren yolculuktan sonra inip hızlıca yürümeye başladım, arada bir dikkatini çekmek için 'Beren' diye bağırıyordum. Arabayla bütün yolu gelemediğim için artık yürüyerek devam ediyordum ve yolun sonu bir uçuruma doğru gidiyordu.
Ah Beren nelere kalkışıyorsun sen diye içimden geçirirken yerde uzanan bir kız gördüm.
Beren'in ta kendisi...
Koşarak yanına gittiğimde gözlerinin kapalı olduğunu ve etrafında bir sürü büzüştürülmüş bira tenekesi olduğunu gördüm. Kaç tane içmişti bu kız?
Hareket etmediğini fark edince yanaklarına hafifçe vurarak adını seslenmeye başladım, "Beren"
"Beren"
"Beren duyuyor musun beni?"
Asla hareket etmemesiyle iyice strese girip kol altlarından tutarak onu dikleştirdim, o sırada hafif bir burun çekme sesi duydum. "Beren, iyi misin güzelim." Onu kendi göğsüme yaslayıp saçlarını yüzünün önünden çektim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ablamın Arkadaşı | GxG | Texting
ChickLitBeren ve kaos dolu aşk hayatına hoş geldiniz ✨ ❤️🩹 Bazen tek bir bakış yeter ❤️🩹 (TikTok'dan esinlendim, abla cringe falan yazma, çıtır çerezlik bir kitap.) 10.11.23- 3. #lesbian 11.11.23- 5. #girlxgirl 09.01.24- 3. #gl 06.03.24- 1. #drama 19.0...