16

741 60 23
                                    

Selam! Bu aralar çok yoğunum...
Bu iki yıl üniversiteye hazırlanıyorum o yüzden sınavlarıma aşırı odağım. Bölümler geç gelirse kusura bakmayın. Ve merak etmeyin ki kitabı bitirene kadar bırakmayacağım.

Bu arada çok geçti üstünden ama ben 3 Aralık özle bölümü yazıcaktım. Başladım yazmaya yetişmedi

Ginede atmamı ister misniz? (pls cevap verin)

Benim çaresizlik ektedir 😅
diyerek bölüme geçiyorum.

Umarım beğenirsiniz, öptüm ballar 💕

Beren'den (mecburen. Kitabın adı ablamın arkadaşı çünkü...)

Ablam gelmiş salonun en ucunda oturuyordu. Karşısında ben, benim biraz ötemde Gökçe Abla üçgen şeklindeydik. Herkes birbirine bakıyor, kimse konuşmuyordu.

"Evet Beren seni dinliyorum ablacım." diyerek sessizliği bozdu ablam. Bir süre ne diyeceğimi bilemedim. Gökçe ablaya baktığımda "Ben çaylara bakayım." diyerek ayağa kalktığında bana 'sıkıntı yok' der gibi baktı.

Ablama baktığımda hala benim konuşmamı bekliyordu. "Abla ben aşıktım, her şey üstüme geldi yalnız hissettim, arkadaşlarımın bile farklı meşguliyetleri varken ben yalnızdım. Aşk meşk olayıda suratıma patladı, bilmiyorum işte boşver." diyip balkona çıkmaya yeltendiğimde "Otur yerine." dedi olabilecek en soğuk sesiyle.

Kalktığım gibi geri çöktüm koltuğa. "Kime aşıktın?"

"Çisem'e"

"NE" diyerek ayağa kalktığında Gökçe Abla koşarak içeri girdi. "Elif sakin dur." diyerek kolundan yakaladı. "Kudurdun mu Beren? Ne saçmalıyorsun? Lan...Lan ben anlamıştım senin lezbiyen olduğunu başımın üstünde seni bununla yargılamam. Ama Çisem ne Beren!"

Gözlerimin dolmasıyla Gökçe abla, ablamı geri oturtup o da yanına oturdu. Bana kaş göz yaparak içeri gönderdikten sonra içeriden bir iki bağırış sesi daha geldi. Sonra ise sesler kesildi.

"Hadi Beren kalk gidiyoruz" dedi ablam, ilk baştaki halinden daha sakindi. Hemen ayakkabılarımı giydim. "Eve gidince valizini yap. Biraz teyzemle kal kendine gel." dediğinde önce ben sonra ise Gökçe abla şok bir şekilde birbirimize baka kalmıştık.

❤️‍🩹

"Kızım kalk hadi gel kahvaltı hazırladım." Teyzemin bana seslenmesiyle kalktım. "Geliyorum teyze!" Evet, ablam dediğini yapmış beni teyzeme göndermişti, annemi de bir şekilde ikna etti.

Telefonumu kontrol ettiğimde Gökçe abladan bir günaydın mesajı gördüm. Ben gittiğimden beri mesajlaşıyorduk.

Gökçe Abla: Günaydın 💕

Beren: Günaydın 🤍

Mesajı gönderdikten sonra kalkıp mutfağa geçtiğim de masada ki yerime oturup kahvaltı etmeye başladım. "Güzel kızım çok sessizsin kaç gündür? Bir sıkıntın derdin mi var senin?"

"Yok teyzecim ya derslerden falan."

"Anladım kızım."

Günlerim bu üç mesajla ve teyzemin 'iyi misin?' sorularıyla geçiyordu.

Gruptakiler anlamsız bir şekilde sessiz. Gökçe abla bile kendisi gibi değildi.

Her gün üç yüz sayfadan fazla kitap okuyarak geçiriyordum. Kendimi farklı evrenlere ışınlamak biraz olsun dikkatimi dağıtıyordu.

🌷

Akşam'a doğru kuzenimin odaya girmesiyle kitabımı indirdim. "Efendim Sezgin?" Bir şey demeden içeri girip yanıma oturdu. "Elif gene bok yemiş seni buraya göndererek, haline bak iki lokma kaldın kızım. Başını kitaptan kaldırmıyorsun, yakında sana da bir gözlük alırız köydeki ninem gibi."

"ha ha ve ha Sezgin." dediğimde elimdeki kitabı arasına ayraç koyarak kapattı. "Hadi kalk hazırlan, ben Nil'in yanına gidicem. Bizim arkadaşlarda geliyor. Konuşmasanda hava al tamam mı?"

Sadece başımı sallamakla yetindim. O da gülümseyerek odamdan çıktı.

Nil, Sezginin sevgilisiydi. Her ne kadar çok tanımasamda tatlı bir kıza benziyordu.

Üstüme bir sweatshirt ve altıma siyah bir eşofman giyip, evin kapısında beni bekleyen Sezginin yanına gittim.

Tam çıkıcakken teyzem mutfaktan koşarak gelerek, "Heh, güzel kızımıda götürmeyi ne iyi ettin Sezgin aferin sana." diyip saçlarımdan öptüğünde hafifçe gülümsedim. Annemi ne kadar çok özlemiştim ki.

Sezgin beni kolunun altına alıp hafifçe sarıldı. Ablam...Şu kadarcık sevgiyi mi layık görmedi bana. En çok neye kızmıştı mesela? Çisemi sevmeme mi? Yoksa onun bir arkadaşını sevmeme mi? Ben bu düşünceler içinde boğulup giderken Sezgin'in beni hafifçe dürtmesiyle kendime geldim, "N'oldu kızım daldın gittin?"

"Hı, yok bir şey." diyerek gösterdiği sandalyeye oturdum. Meğerse çoktan sahile inmiştik bile.

Gecenin geri kalanı sade, hatta benim için boş geçmişti. Üç beş kelimeden fazla konuşmamış aklımdaki düşüncelerle boğuşmuştum. Saat üç buçuk sularına gelirkende eve dönmüştük.

———————-

Evet arkadaşlar geldiiiim!

Doğum günüm şerefine bir bölüm atayım dedim.

Sınav ve projelerim birazcık hafifledi Aralık ayının son haftası iki sınavım daha var 😞

Ama merak etmeyiniz onları da atlatayım full tempo devam edicez.

Umarım birazcık da olsa gönlünüzü alabilmişimdir.

-Bu arada ben 3 Aralık özel bölümü yazıyordum yarım kaldı, onu yayınlama mı ister misiniz? (üstte de sordum ama unuttuysanız diye tekrar soruyorum)

Görüşürüüüz

Görüşürüüüz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ablamın Arkadaşı | GxG | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin