14.Bölüm

74 5 7
                                    

Bakkal amca , bakkal amca
Ne var?

Bu bakkal amca çok kaba ben olsam neyse boşver sonuçta şarkıdaki bakkal amca ben değilim. Şarkıyı kaldığım yerden söylemeye devam ettim.

Yağın var mı?
Var , var
Unun var mı?
Var , var
Şekerin var mı?
Var , var

Tüm bu sorular eski komşumu aklıma getirmişti. Gün boyu kapıma gelir bu ve bunun gibi sorular sorardı bana.

"Naz bulgurun var mı? Ben almayı unutmuşum."

"Naz salçan var mı? Marketten alıcaktım ama ne olduysa aklımdan çıkmış."

Her nakaratta birşeye takılırsam işim işti. Dümdüz hız kesmeden Mahmut Tuncer'in yıllar önce söylediği o akıllara zarar şarkıyı söylemeye devam ettim.

Ne duruyorsun?
Ne yapayım?

Bakkal amca da pek bir duyarlı şimdiki bakkallar öyle mi ya? Kapıdan girdiğin gibi önce paran var mı diye sorup ondan sonra..... Anlaşıldı benim bozuk plak gene takılmıştı. Es verip akıllara zarar o şarkının kalanını söylemeye devam ettim.

Helva yapsana
Helva yapsana vay vay
Helva yapsana

Mutfağa girdiğimden beri bu şarkıyı söylüyordum.Keyfim yerindeydi kimse bozamazdı.Bir yandan sakız çiğneyip bir yandan da yapıcağım tariflere internetten bakıyordum.

Evet doğru duydunuz yemek yapmayı bilmiyorsanız üzülmeyin internet denilen can kurtaran hangi durumda olursanız olun sizi düştüğünüz o çukurdan çekip alırdı.

Menüm belliydi öyle boyumu aşacak zor yemekler seçmemiştim. İzmir köfte , pirinç pilavı , çoban salata ve revani yapıcaktım.

Tatlının malzemelerini tezgahın üzerine tek tek dizdim. İrmik, yumurta, sıvıyağ, yoğurt ve diğer malzemeleri.....

Cep telefonumdan açtığım videoyu mutfak tezgahında rahatça izleyebileceğim bir yere cep telefonumu koyduktan sonra durduğum o videoyu izlemek için play tuşuna bastım.

Elim çeneme yaslı tatlı tarifini veren ablamızı cep telefonumdan izliyordum.

"Evet arkadaşlar tatlı malzemelerimiz söylediğim gibi......"

Burayı izlememe gerek yoktu. Videoyu biraz ileriye alsam kimse beni tarifi veren ablamıza ispiklemezdi.

"Toz şeker ve yumurtayı birlikte çırptıktan sonra sırasıyla yoğurt , irmik , un....."

Falan , filan gerisini izlememe gerek yoktu. Kekin şerbetlisini yapıyorduk işte bu kadar kasmanın şekil yapmanın anlamı yoktu ki....

Yumurtaları kırıp videodaki ablamızında anlattığı gibi toz şekerle çırptıktan sonra sıvıyağ , yoğurt , irmik , kabartma tozu ve vanilyayı önümdeki karışıma boca ettim. Ha sırayla koymuştum ha tek seferde koymuştum. Ne farkederdi ki?

Yalnız hazırladığım karışımda bir tuhaflık vardı. Hem rengi bir tuhaftı hem de pişmesi için içine koymak istediğim borcama hamur karışımı dökülmüyordu.

Yapabileceğim birşey yoktu. Ona borcama dökülsün diye rüşvet veremezdim ki....

Revani hamurundan büyük topaklar kopararak borcama koyduktan sonra revani hamurunun olduğu borcamı önceden ısıttığım fırına pişmesi için koydum.

Ne kalmıştı? Şerbet!.... Bir tek tatlımın şerbetini yapmamıştım.

Mutfak tezgahının üzerinde duran telefonumun açma tuşuna basıp videonun kalanını izlemek için play tuşuna bastım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 6 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Tatlı AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin