43. Bölüm ▪︎ "Çocuk mu kandırıyorsun sen?"

3.7K 123 21
                                    

(Olayların dönüm noktasından,herşeyin mahvolduğu,Ferit'in Pelin ile karşılaştığı sahneden devam edelim.)

Ferit karşısında Pelin'i görmesiyle olduğu yerde kalakaldı.
Sonra gözleri Pelin'in büyümüş karnına kaydı.Başını iki yana salladı.Bunlar nasıl olabilir,diye düşünüyordu.Hızlı adımlarla Pelin'in yanına gitti."Sen nereden çıktın Pelin?Ne için geldin?"

"Neden mi geldim?" Diye sordu Pelin ve daha sonra eliyle büyümüş karnını gösterdi."Sence neden gelmiş olabilirim Ferit?"
Ferit sıkıntıyla nefesini verdi."Ne bileyim Pelin ben?Neden geldiysen umurumda da değil ya."

Pelin'in gözleri doldu.Böyle bir karşılama beklemiyordu.Ferit karnını görmesine rağmen bir tepki vermemişti."Ferit ben hamileyim.Karnımda ki çocuk senden!" Pelin beklentiyle Ferit'in yüzüne baktığında gördüğü ifade ile dumura uğradı.Ferit ifadesizce Pelin'e bakıyordu."Pelin,çocuk mu kandırıyorsun sen?
Ben sana Seyran ile evlendiğimden beri elimi sürmedim.Bunu sende kendi ağzınla söyledin.Şimdi gelip bana,'Ferit ben hamileyim,çocuk senden' diyorsun.Amacın ne?Başkasından peydahladığın çocuğu gelip,bu çocuk senin diye bana yutturamazsın." Ferit Pelin'in yüzüne bir kere bile bakmadan arkasını ona döndü.

Pelin ise gururunu yok sayıp Ferit'e yalvarıyordu. "Ferit ben gerçekten çok seviyorum seni!Ne olur bir şans daha ver!Ben sensiz yapamıyorum!İstersen bebeği de aldırırım ama ne olur bırakma beni!" Ferit ona dönmeden başını iki yana salladı.
Ona gerçekten acıyordu.Bir bebeğin hayatını zerre kadar önemsemeyen biriyle bir zamanlar sevgililerdi.Ondan kurtulduğu için bir daha şükretti.

Abidin'e bakıp."Hemen yalıya dönelim,benim Seyran'ın yanında olmam lazım." Abidin başını salladığında Ferit parktan ayrılmak için hareketlendi.Abidin ise Ferit'in arkasından gitmeden son kez Pelin'e baktı.Banka oturmuş,omuzları sarsıla sarsıla ağlıyordu.
Abidin acıyormuş gibi başını iki yana salladı.Sonra da arkasını dönüp Ferit'in peşinden gitti.

                                                    ****

Seyran odada duvarın kenarına çökmüş karnını tutarak ağlıyordu.Suna ise sakinleştirmeye çalışıyordu ama nafile...
Nasıl sakinleşebilirdi ki?Çocuk sahibi olamasın diye arkasından bin bir dolap çevirmişlerdi.Daha yirmi yaşında iken yaşadıkları şeyler artık onu tüketiyordu.Dayanacak gücü kalmamıştı.

"Ablacım ne olur sakinleş,ağlama artık!Ağlamaktan helak oldun,lütfen." Seyran hiçbir tepki vermediğinde Suna endişelenmeye başlamıştı. "Ablacım,Seyran!Birşey söyle bir tepki ver ne olur korkuyorum bak!" Seyran ağlamaktan halsizleşdiğinde bedenini ablasına bıraktı.Bilinci yerindeydi ama bedeni artık tükenmişti.Suna endişeyle Seyran'ın başını kucağına koyduğunda,Seyran kapanmaya başlayan gözleriyle ablasına bakıyordu.Dudaklarından sadece tek bir kelime döküldü."Tükendim..." Gözleri kapandı ama etrafındaki sesleri duyuyordu.Ablasının korkuyla bağırmasını,yanlarında ki Kaya'nın doktoru aramasını,içeriye giren Gülgün'ün sesini...

Hepsini duyuyordu fakat tepki vermiyordu,veremiyordu.
Ona bile gücü kalmamıştı...

İçeride herkes telaşa kapılmışken Ferit yalıya yeni gelmişti.
Abidin ile birlikte yalıya girdiğinde yukarıdan gelen sesler ile kaşları çatıldı.Ne oluyordu?Koşar adımlarla merdivenleri çıktığında bir anda durdu.Sesler onların odasından geliyordu.
Kendi kendine,"Seyran..." diye fısıldadı.Hızlıca merdivenleri çıkıp odalarına girdiğinde yerde yatan baygın Seyran'ı gördü.

"Seyran!" Bir anda kendini Seyran'ın yanına çökmüş kucağına alırken bulmuştu.Hızlıca Seyran'ı yatağa yatırdı.Sol kolu zorlasada bu kadın için yapmayacağı hiçbir şey yoktu.Herşeye katlanırdı bu güzel yüzlü sevgilisi için.Yatağa,Seyran'ın yanına oturduğunda diğerleride başlarına toplanmıştı.Titreyen elleriyle bir yandan Seyran'ı sarsıyor bir yandan da yüzüne gelen saçlarını çekiyordu.Sürekli genç kıza iyi olacağını fısıldıyordu.

Yalı Çapkını ▪︎ One ShotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin