23

579 53 6
                                        




Yeni yıla girmeden bölüm yayınlayıp yine hayalet moduna geri dönerim ehe 🥲

2 ay olmuş bölüm atmayalı...








İyi okumalar ❤️



"Seni kandırdı." tiz sesiyle fısıldadı Lissandra. Taehyung'un beklediği kelimeler bunlar değildi. Bir süre anlamlandırmaya çalıştı. Zihninde beliren çatışmaları durduramadı ve bütün yüzü alaşağı olurken parmak uçlarına kadar buz kestiğini hissetti.

Tahmin ettiği şey olamazdı değil mi?

Konuşmadı bir süre, yutkunmak için çabaladı. Göz pınarlarında ince bir sızı meydana gelirken gözlerini kaçırdı usulca, titreyen parmaklarını gizlemek için sıkıca yumruk yaptı ellerini.

"Lafı ağzında geveleme. Bana ne biliyorsan anlat...yoksa senin asırlık ömrünü toz zerresine dönüştürürüm. Tek bir yalan söylersen eğer," keskin bakışlarını beyazlara bürünen kadının göz bebeklerine değdirdi tekrar "Hiçbir büyün seni elimden alamaz kaltak, anladın mı?"

Hoseok kendisinden asır yaş büyük ve güçlü bir büyücüye kafa tutan Taehyung yüzünden dudaklarında gururlu bir gülüşle beyaz tenli kadına ilerledi. Lissandra'nın çenesini parmaklarıyla nazikçe kavrarken gözlerini kısarak tek kaşını kaldırdı keskince "Ne biliyorsan anlat. Artık kaçamazsın." diye mırıldandı.

"Her şey... en başından beri planlıydı."

"Gizemli konuşmalar yapmayı kes!" Taehyung öfkeyle bağırdı ve parmakları arasında tuttuğu kolyeyi avcunda daha çok sıkıştırdı.

"Jeongguk hepinize yalan söyledi. Bana bile yalan söyledi ve söylettirdi."

"Ne saçmalıyorsun sen?" Hoseok, beyazlara bürünen kadının yüzünden hızla ellerini çekmiş ve garip bir surat ifadesine bürünmüştü.

"Doğruyu söylüyorum. Doğru söylesem bile beni öldüreceğinizi biliyorum. En azından bölmeyin ve anlatmama izin verin." Lissandra büyü gücünü emen cismin ne olduğunu bilmediği için yenilmişlikle yıpranmış deri koltuğa oturdu. Fakat Jeongguk konusundan yalan söylemek zorundaydı.

"Jeongguk en başından Ahri ile işbirliği yapıyordu. Birbirlerinden nefret ediyorlardı ama ortak bir hedefleri vardı ve bunun ne olduğunu biliyorsunuz işte, Kim ailesi." dolu dolu bir nefes verirken kendisini izleyen 3 bedene bakmayı sürdürdü.

"Önce Namjoon ile birlik olmak için Ahri devreye girdi. Sonra Jeongguk dikkat çekmek için Taehyung'un etrafında dolandı ve onu istemiyormuş gibi gizemli bir havaya büründü. Hepsi roldü."

"Yalan söylüyorsun. Jeongguk benim etrafımda dolanmadı ben onun etrafında dolandım." dedi Taehyung ve sinirle dişlerini birbirine bastırdı.

"Saniyeler içinde bütün kanını emebilirdi, boynunu kırabilirdi ve o hiçbirini yapmadı... Neden biliyor musun?"

"Bana soru sorma! Yalan söylemeyi kes ve anlat her şeyi, hemen." Taehyung öfke ve belki de kondurmak istemediği şeyler duyduğu için biraz hayal kırıklığıyla önündeki masayı tekmeledi.

"Hiçbir şey yapmadı çünkü onun en büyük kozu sendin. Sunoo ne zaman Seokjin için tuzak kursa onu, seninle tehdit ediyordu. Ve senin ruhun bile duymadı. Ben gerçekten amcanın eşine büyü yapmak zorunda kaldım çünkü Jeongguk'a hayatımı borçlanmıştım. Kalbindeki kara büyü ise onu sadece güçten düşüyordu ve amacı seni kendine bağlamak olduğu için öleceğini söylememi istedi. Bu-"

"Yalan söylüyorsun... Yalan söylemeye devam ediyorsun! Kes artık şunu!" Taehyung beyaz tenli kadının sözünü hiddetle bağırarak kesti. Ağlamak için tutuşan gözlerinden yaş bile akmıyordu. İçinde beliren garip bir his vardı; midesi bükülüyormuş, göğsünün ortasında nefes aldıkça kemikleri batıyormuş gibi hissediyordu.

Beauty in death - taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin