?

164 4 3
                                    

Bu aralar Arcen ve Aldan takıntılısı oldum. mengola saçma geliyor bana. Ama sizi yarıyolda bırakmak istemediğim için son mengola hikayemin son bölümünü yazıyorum. başlıyoruz. İyi okumalar.

Emrenin Anlatımından

Hürkanın kolları belime sarılı bir şekilde uyandım? Neden belime sarılmıştı ki? Aslında çok da fena sayılmazdı-

Ensemdeki düzenli nefes alış-veriş, Hürkanın kafasının tam da arkamda olduğuna işaretti.

Bu arada dikkatimi çekti. Cidden kendimi yazma konusunda geliştirmişim.

Ve bir anda Hürkan burnunu kulağıma sürttü. Bir Dakika Ne? Bu iliklerime kadar romantizmi hissetmemi sağlamıştı. Evet, aklıma kötü senaryolar gelmedi değil ama bu senaryoları hayal etmesi de ayrı bir güzel.

Emre: Hürkan?

Hürkan: Hmm.

Bu mayışma sesiydi. Kendini tahat hissediyordu sanırım? Evet, bende hissediyorum ama aklımda hala soru işaretleri var.










KAHRETSİN!! Artık size karşı açık olucam. Aslında yaşanan her boku her detayına kadar anlıyorum. Dün ki "tekrarlayalım mı" sorusu Hürkanın beni öpme şeyiydi. Benden hoşlandığı gayet açık. Ve kahretsin ki ben de ondan hoşlanıyorum. Buna engel olamıyorum. İkimiz de birbirimizden hoşlanıyoruz ama MAL olduğumuz için birbirimize itiraf edemiyoruz ve mal gibi atıflar, imalar, göndermeler ve hareketler yapıyoruz. Şu an çok sinirliyim! Şimdi neden her şeyi itiraf etmiyorum ki?? Her şey gayet açık değil mi zaten???

Hürkanın kollarından ayrılıp yatakta oturur pozisyona geldim.

Emre: Hürkan kalkar mısın uyumadığını anlayabiliyorum.

Hürkan kaşlarını çattı.

Hürkan: Niye sinirli gibisin?

Emre: Çünkü gerçeği ikimiz de biliyoruz ama iki tane gerizekalı olduğunuz için mal mal hareketlerde bulunup garip garip imalar yapıyoruz. Ve sen de biliyorsun ki ikimiz de bundan çok sıkıldık!!!

Ben gerçekten sinirliydim ve hızlı konuşuyordum. Ama sinirim kendime değil onaydı ve insanları kıracak veya saldırgan bir sinir değildi bu. Bunu Hürkan için ayarlamıştım.

Hürkan ilk bir kaç saniye konuşmadı. Düşünmesi gerekiyordu. Benim de.

Hürkan: Anlıyorum.

Emre: Tek diyeceğin şey bu mu?

Hürkan: Madem uzatmayalım diyosun, itiraf edeyim. Seni seviyorum Emre. Ve bunu bildiğini senden daha iyi biliyorum. Bizden iyi bir ilişki olmaz, bunu da biliyorum. Seni uzaktan sevmek daha iyi. Sevgili olmak ağır gelir ikimize de. İkimizin iyiliği için söylüyorum. Lütfen beraber olmak için kendini bu kadar zorlama. Ben tabii ki önceden itiraf etmek isterdim ama sonu kötüye gideceği belliydi. Bu yüzden o seçeneği kafamdan attım. Atmam lazımdı zaten.

Hürkan bir kaç saniye boyunca konuşmadı. O da yatakta ne zaman olduğunu anlayamadığım oturur vaziyete gelmişti. 

Hürkan: Bak, şu an üzüldün mü üzülmedin mi bilmiyorum ama sana söyleyeceğim şu ki; üzülme. Gerek yok buna. Tabii ki seni başımdan atmaya, benden uzaklaşmanı sağlamaya falan çalışmayacağım. Yine eskisi gibi.

Patmağını şıklattı ve bişey düşünmeye çalıştı.

Hürkan: Şey gibi, şey... Flört! Flört gibi düşün. Ama bu senin hoşuna gitmezse, yani beni görmeye dayanamazsan; büyük ihtimalle seçeceğin seçenek bu olacak, eskisinden de beter olabiliriz.

Düşününce gerçekten de mantıklı geldi.

Emre: Konuşma sıradı bende. Be diyeceğimi bilemiyorum, haklı mı haksız mı olduğunu bilmiyorum ama bildiğim şu ki, senin de dediğin gibi biz beraber olduğumuz sürece daha köyü olacak her şey. Ama senden bağımı koparmalı mıyım konusunda hala net değilim. Ama istediğim şey birbirimizden asla nefret etmeyelim.

Hürkan: Öyle bişey tabii ki olmayacak.

Emre: Tamam o zaman. Bu yaşananları unutalım ve eskisi gibi devam edelim diyorum. Tamam mı dostum?

Hürkan: Tamamdır dostum.












Bir kaç ay sonra.

Ne olduğunu soracak olursanız, eskisi gibi devam ettik. Ve inanın ki bu kendimi daha iyi hissetmemi sağladı. Artık eskisi gibi ona karşı "farklı hisler" barındırmıyordum. O da bana karşı. Hatta eskisinden daha iyi dostuz diyebilirim. Şu an söylediklerimde ciddi olmam beni delirtiyor...

Sizce bu iyi son mu kötü son mu?
BİR DE profilimden diğer hikayelerime de göz atabilirsiniz. Hadi bb

Arkadaş¿ •Mengola•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin