•seunglixin•

210 26 26
                                    

Ablanız ficini beğenmiyor ama tehdit edildiği için yazmaya devam ediyor.

Uzatmak için saçma sapan şeyler yazıyorum...

------------------------------------------------

Jisung
Saat 8 e geliyordu. Neredeyse bir saattir sabah beni rahatsız eden çocuk yani Jeongin sarayı gezdiriyordu ve her yeri güzelce ezberlememi istiyordu. En sonunda bahçeye çıktık ve atların olduğu tarafa gittik. Prens Minho at sürüyordu, atın üstünde gerçekten çok yakışıklı görünüyordu. Jisung kendine gel aptal kurdum her alfaya etkileniyor.

Jeongin bana bir kağıt uzattı. Kağıtta kral ve prenslerin genel rutinleri yazıyordu arkasında da alerjileri. Ben kağıda bakarken prens Minho yanımıza atıyla birlikte geldi. Attan inmişti ve ipini tutuyordu sihay bir at. Onu görünce Jeonginle birlikte eğilerek selamladık.

"Görüyorumda derslerine başlamışsın Jisung." Dedi ve gülümseyerek başımı okşadı. Çok güzel gülüyordu aşık olunucak türden.

"Evet efendim son olarak bahçeyi gösteriyordum Jisung'a. Söylemek istediğiniz bir şey varmı?"

"Ah evet. İyi hatırlattın Jeongin. Jisung bu akşam 9 gibi odamda bekleyeceğim seni prens Knowla birlikte seninle konuşmak istiyorum."

"Emredersiniz efendim." Dedim. Bana gülümsedi ve yanağımdan makas alarak atıyla birlikte gitti. Şuan kıpkırmızıydım ve etrafa hafifçe utangaç feromonlarım yayılıyordu. Jeongin bana bakıp kıkırdadı.

"Jisung ona aşık olmanı tavsiye etmem çünkü kendisi bir playboydur. Özellikle yanında prens Hyunjin varken dikkat et. Prens Hyunjin çok kıskançtır valla kelleni alır şuracıkta." Sanırım prens Hyunjin konusunda dikkatli olmalıyım.

"He birde unutmadan prens Minho ve prens Hyunjin halk arasında nişanlı olarak biliniyor." Vay be.

"Anladım. Teşekkürler Jeongin."

"Ne demek hadi gel mutfağa gidelimde dinlenelim hem baş aşçı ve kızıylada tanışırsın. İkiside çok tatlı insanlar."

"Çok isterim hadi gidelim." Dememle Jeongin koluma girdi ve sürekli muhafız changbin hakkında ne kadar şikayetci olduğunu belirtti. Söylediğine göre bu saraydaki çoğu genç prenslerle arkadaş.
Mutfağa girdigimizde sabahkine göre daha kalabalıktı özel bir gündü galiba.

"Hoş geldiniz beyler hadi bize yardımcı olunda bulaşıklar bitsin acelemiz var bugün." Dedi orta yaşlarda bir bayan.

"Ah sen yeni çalışansın dimi ben momo bu kadında annem Jisoo kendisi baş aşçımız." Momo bizimle konuşmaya çalışırken Jisoo abla bizi bulaşıkların olduğu tarafa doğru itekledi. En sonundada bulaşıkları yıkamaya başladık.

"Jisung bu arada bugün Kralın doğum günü bu yüzden her şey çok güzel olmalı yeni olduğun için çok iş vermezler sana ama temizlikten yana şansın yok gibi." Dedi gülerek bende Jeongine gülerek karşılık verdim. Biz sohbet ederken belimde iki çift el hissettim. Kaskatı kesildim çünkü belim hassas noktamdı.

"Lan belin nerde senin!?" Dedi biri. Jeongin oflayarak arkasına döndü.

"Of rahat bırak çocuğu Seungmin hyung. Ayrıca senin belinde yok."

"Ama baksana nerdeyse ellerim birbirine değecek benimkinden daha ince bu."

"Abartma." Onlar konuşurken adının seungmin olduğunu öğrendiğim çocuk belimi bıraktı bende arkamı döndüm dipdibeydik.

"Ah pardon. Merhaba sen Jisung'sun sanırım ben Seungmin Jeonginin kuzeniyim ve doktorluk yapıyorum sen sormadan soyliyim ben betayım yani burdaki çoğu çalışan beta."

sindirella [MinSung]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin