•Işık•

121 14 1
                                    

Doğaçlama ile devam e dostlar.

Jisung gözlerini açtı vücudunda inanılmaz bir ağrı ve yorgunluk vardı. Yavaş yavaş ayrılırken kendini inceledi. Burnuna gelen çikolata kokulu feromonlar ile etrafına bakındı yanında prens Know'u görünce her şey bir bir aklına doldu. Kurdu kontrolü almıştı hiç bir şey kendi isteği ile olmadı. Jisung'un gözleri doldu. Bebek sahibi olacağını düşündü.

Know yoğun endişe ve korkak feromanlar ile gözlerini açtı. Jisung'un ağladığını görünce oturur pozisyona geldi. "İyi misin? Bir şey mi oldu?" Diye sordu Know. Jisung ona baktı sinirlenmişti. Yinede Prens Knowda suç bulmadı sayılı kurtlar sadece kendi sahipleriyle konuşurdu. Jisung korku ve endişeden deli gibi terleyip titriyordu. Know ne yapacağını şaşırdı. Birden kapı yüksek ses ile yumruklanmaya başladı. Jisung'un korkusu ikiye katlandı. Prens Know ile aynı yatakta görünmek istemiyordu. İçeriye dala Lisa ile ikiside şok oldu.

L"Know Jisung kay-"

M"LİSA DUR!"

L"NE SİKİM YAPTINIZ LAN SİZ"

Yujin

Aynada Jisung'u arıyordum ama hiç bir yerde bulamıyorum. "Büyük ihtimalle ormanın dışında. Bulamıyorum. İnsanlar kaçırmış olabilir. Yinede emin değilim orman tehlikeli kişileri içeri almaz."

S"Hepsi benim suçum.."

B"saçmalama seungmin senin bir suçun yok."

Y"bangchan haklı. Jungwon ve Wonyoung'u beklemek zorundayız. Onlar benden daha güçlü cadılar."

R"Daha erken gidebilirdim."

Y"Rose sakin ol. Sadece beklemeliyiz."

Jungwon ile Wonyoung bir anda eve daldılar.

J"Wonyoung ile geleceğe gittik"

W"Söyleyeceğimiz şeyler hiç hoşunuza gitmeyecek."

S"Neler oluyor? Yani ne oldu?"

J"Jisung Prens Knowdan hamile bir kızı olacak ama..."

W"Know ikisinide öldürecek. Minho Jisung'u kurtaramayacak."

B"Ne demek Jisung hamile ve bir kızı olacak!"

Y"Bir dakika bir kurt buraya doğru koşuyor."

Lisa ve kucağında baygın olan Jisung eve daldı. Jisung baygındı ve Lisanın kollarında yatıyordu. Lisa Baskın Alfa olduğu için kolaylıkla Jisung'u taşıyordu.  Arkasından nefes nefese Minho ve Know geldi. Seungmin Jisung'a koştu.

K"Burası neresi? Bunlar kim?"

L"Kes sesini."

Jw"Sonunda!"

L"Rose Jisung ile ilgilen. Yujin iksir hazırla. Seungmin sende Rose ile git bangchan ve jungwon Prensler ile ilgilenin. Wonyoung peri tüyüne ihtiyacımız var. Jisung hiç iyi değil. Güçlerini kendi kendine kazanmaya başladı." Diye emretti Lisa.

M"Neler oluyor burda amına koyim?"

Jw"Bizimle gelin Prensler"

Jungwon ve Bangchan Prensleri zorla oturttu. Wonyoung hemen evden çıktı. Yujin bahçeye gitti. Lisa seungmin ve Rose ise koşarak yukarı kata çıktı. Jisung'u yatırdılar.

S"Şimdi ne yapacağız?"

R"İlk önce Jisung'u inceleyeceğim organlarını felan sende kulak ile kuyruklarına bak."

L"Ben bahçede olacağım."

Rose Jisung'u güçleri ile inceledi. Gerçekten içindeki kurdun uyandığını ve Güçlerini yavaş yavaş kazandığını fark etti. Jisung'un kurda dönüşmesi an meselesiydi. Rose Jisung'un dönüşümünü engelleyemezdi bu yüzden endişeye kapıldı. Ama iyi tarafından bakarsak hamile değil.

S"Kuyruğu ve Kulakları büyümeye başladı kurda mı dönüşüyor?"

R"Evet. Sen onunla yüzleşemezsin. Yujin'i çağır bana"

Seungmin koşarak bahçeye çıktı. O sırada prensler Cadıyı dinliyordu. Duyduklarına inanmak güçtü biraz. Jungwon güçleri ile kanıtladı olayın gerçekliğini.

K"Nasıl yani tüm türler Jisung için kavga mı ediyor?"

B"Know eğer onu hamile bıraktıysan doğacak çocuğu düşünemiyorum. Belkide Jisung çocuğun gücüne dayanamayıp ölebilir."

M"Bu konuda haklısın. Geçmiş hayatımızı hatırlamamız çok iyi oldu şuan."

K"Onu hamile bıraktığımı düşünmüyorum. Yanındayken her hangi bir koruma içgüdüsü veya babalık duygusu yoktu."

Jw"Rose bize söyleyecek zaten. Şuan tek yapmamız gereke-"

Üst kattan gelen Rosenin çığlıkları ile sözü bölündü jungwonun. Herkes kulaklarını kapadı bir anlığına. Çok güçlü çığlıklardı. Herkes Üst kata koştu. Odaya daldılar. Gördükleri görüntü çok korkunçtu. Rose ne yapacağını bilemeyerek öylece bakıyordu. Jisung'un gözleri ve ağzından ışık çıkıyordu. Jungwon bile bunu ilk kez görmüştü. Yer sallanmaya başladı. Ormanda çığlıklar duyuldu. Hayvanlar ve bir çok tür çığlık atıyordu. Hava karardı. Şimşekler çaktı. Jisung havalanmaya başladı. Sonraysa büyük bir ışık patlaması.

Felix
Ormana bakıyordum sonra birden gelen gürültülü ses ile kulaklarımı kapadım. Ormanın kapısına baktığımda bir çok tür ormandan kaçmaya çalışıyordu. Ne olduğunu anlayamadım. Geri geri yürümeye başladım. Bir anda kocaman bir ışık patlamasından dolayı geriye doğru savruldum. Gerisini hatırlamıyorum.

Wonyoung ormanın dışındaydı. Felixin yakınlarında. Patlama ona ulaşmadan önce kendini korumaya aldı. Patlama bitince tüm sesler kesilmişti. Wonyoung Felixi gördü onun yanına savrulmuştu. Her yeri kan içindeydi. Onu tanımasa bile saraya doğru götürdü. Kıyafetlerine bakılırsa sarayda çalıştığı çok belliydi.

Wonyoung Lee krallığına geldi. Etraf sessizdi kimse yoktu. Saraya kolayca girdi. İçeride kargaşa vardı. Bazı omegalar kanlar içindeydi şövalyeler Kralın yanına koşuyordu. Prens Hyunjin bir köşeye sinmiş ve kulaklarını kapatıp sessizce ağlıyordu.

İnsanlar
(Rastgele bir idol ismini koyacağım)
Chaeryeong ve Yeji haberleri izliyordu. Az önce büyük bir deprem olmuştu.

"Depremin sebebinin olağanüstü varlıkların olduğu bölge büyük ihtimalle. Şehirde bazı yaralı türler bulundu. Gökyüzünden bir kaç uçak ve melek düştü. İnsanlar çok etkilenmesede olağanüstü varlıklar neredeyse hayatından oluyordu."

C"vay be. Şehre gidelim mi?"

Y"Saçmalama o yaratıklar tehlikeli olabilir. Bir süre evde kalsak iyi olur."

C"Her neyse. Peşinde olduğumuz kurdu buldun mu?"

Y"Hayır. Lanet olası kurt okadar hızlıydı ki. Yaratık olduğuna emin oldum artık. Hiç bir kurt o kadar hızlı kaçamaz."

C"Adamları Şehre gönderelim."

Y"Hay hay!"

Uzatmaya çalıştım olmadı.

Ficin konusunu değiştiriyorum. Yani açıklamada yazan özeti.

Garip bir bölüm oldu...

sindirella [MinSung]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin