•Su•

140 25 17
                                    

Okunmasa bile yazmaya devam edicem yazmayı seviyorum. Ayrıca okuyanlar oy atarsa çok makbule geçer.

Yazar
İçeri giren Lisayla tüm kurtlar şoka girdi. Lisa prensin yardimcisiydi.

Y "Çocuklar bu yıllardır bizimle olan ajanımız Lisa zaten tanıyorsunuz kendisi melez kurt vampir"

L "Yujin onların güçlerini verdin mi?"

Y "Tamamen unutmuşum. Kurtlar size harika bir haberim vaaaar!"

Kurtlar olayı kavramaya çalışıyordu bu yüzden Yujin bir cevap alamadı, konuşmaya devam etti.

Y "2 gün sonra kurt güçlerinizi geri kazanıcaksınız. Sadece siz. Haerin adında bir elf size yardımcı olacak. Birde unutmadan bazılarınız lanetli ve sahte kurtlar olabilirsiniz ama jisungdan farkli sekilde normal güçdesiniz. Bu lanetlenme olayı bazılarınız çocukken bazılarınız anne karnındayken savaşta oldu. Cadılar ve kurtlar savaştı çoğu çocuk ve bebekler lanetlendi neyseki can kaybı olmadı. Biz cadılar perilerden bile merhametliyiz. Tabi bazılarımız."

Cb "Neden kurtlar herkesle düşman ve savaşıyor?"

Y"Hem yıllar öncesinden kalma hemde bi umut Jisungu buluruz diye. Asıl sebebini bende bilmiyorum bazı rivayetlere göre değerli bir şey için."

F "Sen cadi değilmisin baksana?"

L "O zamanlardan güçlü bir büyücü büyü yapmış göremiyoruz."

M "Vay be biz neymişiz."

Biraz daha konuştuktan sonra kurtlar Jisungu almak için yola çıktı. Uzun sessiz bir yolculuktan sonra saraya vardılar. Seungmin prensleri bir şekilde kandırdı. Chiris gidip Jisungu kucakladı ve kendi atına bindirdi. Momo ve Felix burda kalacak saraya yardım lazım. Jisung güvenli olması için sihirli ormana götürülüyor.

Biraz atlarla ilerledikten sonra sihirli ormana giriş yaptılar. Bir süre ilerlediler bu süre zarfında hepsi izleniyormuş gibi hissetti ve kaybolduklarını anladılar. Geldikleri yerde şelale ve minik bir dere vardı. Derenin yakınındaki büyük ağacın altına oturdular. Cadıyı beklemeye başladılar, Jisung beklerken chirisin omzunda uyuya kaldı. Seunginbinse derede suyla iynamaya başladılar. Jisungda rahat edememiş 10 dakika sonra uyanmıştı. Canı sıkıldığı için chirisin yardımıyla derenin köşesine geldiler.

Jisung bu ormanı görür görmez büyülenmişti şimdiyse içerideki güzelliklerden gözlerini almıyordu. Suya elini daldırdı yavaşça ilk başta geri çekti soğuk gelmişti çünkü. Alışınca elini bir daha daldırdı, elinin olduğu yerler parlıyordu. Jisung sanki suyla etkileşime geçmiş gibiydi. Ormanı birden bulutlar sardı, şelale durdu, su akmadı. Sudan yapılma bir beden dereden yükselmeye başladı. Omegalar jisungun önüne alfalarda hepsinin önüne geçmiş kılıçlarını kuşanmış bekliyordu. Biraz gerilediler. En sonunda bir adam belirdi çok güzel ve narin.Jisung adamın güzelliğine baka kaldı. Adamın yüzü hem tanıdık hemde tarif edilemeyecek kadar güzeldi.

{?} "Evet beni neden rahatsız ettiğinizi sorabilirmiyim?"

Cb "Nesin sen?"

{?} "Ben yeonjun bana deniz erkeği diyolar ama ben normal insan vücudunda sahibim birtek suya dönüşebiliyor ve hareket ettirebiliyorum"

S "Yeonjun memnun oldum biz kaybolduk ve Yujin adlı birini arıyoruz bekledik ama gelmedi."

Y "ah bir saniye... Evet şimdi hatırladım kim olduğunuzu. Şuradan ilerleyip sağa dönün sonra dümdüz. Kurtların yön döngüsü iyi sanıyordum."

Dedi ve kayboldu büyüleyici çocuk. Hepsi onun tarif ettiği yoldan ilerledi. Sonunda cadının evini buldular ve girdiler bir süre dinlendikten sonra cadının ayırdığı odalara girdiler. Jisung ve seungmin aynı odada kalicak şekilde hazırlanmıştı yan odadada changbin ve chiris, karşı odada cadılar ve jeong. Jeongin oraya kaldi napalım.

sindirella [MinSung]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin