6

447 42 104
                                    

Silaaammmlarrrr. Dershaneden gelen bir adet fok balığı 🦭

Bunların bir an önce yakınlaşmasını istediğim için bu bölümde elimden kaçan birkaç yakınlaşma oldu. İlerleyen bölümlerde eski halimizden devam ediyoruz.

Bu bölümdeki Taehyung'u, retroya denk gelen Taehyung'un davranışları gibi düşünün aşkolar.

Bol bol oy ve yorum bekliyorum ⭐️💬

Fok balığı sunar... 🍿

●●●

Sohee'nin dediği hastaneye varmıştım. Alelacele bir yere park ettim arabayı. Eşyalarımı arabada bırakıp koşar adım hastaneden içeri girdim. Hemen danışmada oturan kızın yanına vardım

"Jeon- Jeon Jungkook buraya gelmiş nerede acaba?"

"Hemen bakıyorum bir saniye. Acil odasında, buradan düz gidin sonra sağa dönün hemen karşınızda."

Bir şey demeden tarif ettiği yolları koştum. Acilin önüne gelince içeri girip Jungkook'un bedenini aradım.

İleride ki yataklardan birinde onu yatarken görmüştüm. Hemen yanına gittim. Yüzüne baktığımda kaşında bir bant vardı. Elmacık kemiğinde büyük bir kızarıklık ve patlak bir dudak vardı. Gözleri kapalıydı. Sessizce yanındaki sandalyeyi çektim ve oturdum. Yanında duran ellerinden birini avuçlarım arasına aldım. İncitmekten korkar gibi tutuyordum. Eğilip elinin üzerine dudaklarımı bastırdım.

Buraya gelene kadar kafamdan bir sürü senaryo geçmişti. Ya daha ciddi bir şey olsaydı ona. Ben ne yapacaktım? Ama daha fazla kötü düşünmek istemiyordum.

Kendine neden dikkat etmiyordu ki. Ya kafasına darbe alsaydı, hatta belki almıştı. Ayaklanıp kafasına baktım. Herhangi bir sargı ya da şişlik yoktu. Bu derin bir nefes vermeme neden oldu, gerçekten korkmuştum.

Yerime oturup bekledim. Bu süre içerisinde elini asla bırakmadım. Gözlerim birbirine tutunan ellerimizdeydi. Ufak bir inilti duymam ile gözlerimi yüzüne çıkardım. Sonunda uyanmıştı.

"Jungkook. Beni duyuyor musun? İyi misin?"

"Taehyung sen misin?"

"Benim Jungkook."

Doğrulmaya çalıştığında elini bırakıp koltuk altlarından tuttum ve yardımcı oldum. Sırtına daha rahat etmesi için yastık koydum. Derin bir nefes vermişti sırtı değer değmez. Canının acıdığı belliydi.

"Ne oldu da sen bu haldesin?"

"Barda kavga çıkardım olan bu."

"Neden?"

"Kafamdakilere dayanamadım."

Uzanıp elimi tutmuştu. Normal şartlarda olsak elimi çekerdim ama ona bir şey olacak korkusu beni engellemişti. Bende onun elini sıkıca tuttum. Başparmağı ile elimin üzerini okşuyordu.

"Senin nereden haberin oldu?"

"Sohee haber verdi?"

"O nerede?"

"Benim gitmem gerekiyor sen gel dedi bana bende geldim. Nerede olduğu hakkında bir bilgim yok."

"Beni bu halde bırakıp gitti mi yani?"

"Önemli bir şey olmasa bırakmazdı eminim. Uğruna bir şeyler kırdığın sevgilin seni bu halde bırakıp gitmez, için rahat olsun." elini bıraktım ve ayağa kalktım "su istiyor musun?"

We Are Not Brothers-TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin