8

110 17 76
                                    

Herekese uzun bir aradan sonra merhaba. Yks sürecinden çıktım ve artık buralara geri döndüm. Ben yokken gelen okuyucalara hoş geldiniz diyorum.

Diğer bölümü unutanlar için geri dönüp okumaları rica olunur.

Buraları gerçekten çok özlemişim. Belki sizde özlediniz. Olmadığım süre içerisinde fikirlerimin ve yazım tarzımın değiştiğini düşünüyorum belki sizde fark edersiniz çok fazla uzatmadan bölüme geçiyorum.

Bol bol oy ve yorum bekliyorum ⭐️💬

Fok balığı sunar... 🍿

●●●

Jungkook'un dudaklarını kendi dudaklarım üzerinde hissediyordum. Beynimde bir sürü ışık yanıp yanıp sönüyor, bütün sesler çıkıyormuş gibi hissediyordum. Adrenalinden dolayı beynim patlayacak gibi hissediyordum.

Jungkook beni iyice kendine çekip dudaklarımı sömürmeye başladı. O kadar hızlı ve ateşli öpüşüyordu ki yetişemiyordum. Gürültülü müziğe rağmen çıakrdığımız sesleri duyabiliyordum. İçimdeki bir şeyleri harekete geçiriyordu. Tam kafamı yana yatırıp iyice derinleştireceğim sırada Jungkook birden geri çekildi. Derin bir nefes vererek gözlerini kapattı ve kafasını aşağı eğdi.

"Taehyung özür dilerim."

Kaşlarımı çatmış, anlamlandırmaya çalıştığımı belli ederek ona bakıyordum. Yemin ederim o an her şey durmuştu. Biraz önce adrenalinden dolayı güm güm atan kalbim, patlayacak olan beynim şu an gerginlikten aynı duruma gelmişlerdi. Aldığım nefes bana yetmemeye başladı. Beynim uyuşuyor gibi hissediyordum.

"Bu yanlış. Evet kendimi sana çekilmekten durduramıyorum ama olmamalı. Sana karşı duygularım var asla inkar etmiyorum ama olmaz, yapamayız. Seninle ben yasağız Taehyung. Özür dilerim ama sana kapılamam Taehyung. Bu ilişki ikimizi de üzer."

"Denedik mi de böyle konuşuyorsun? Sen kafanda kurduğun şeylere inanmış beni de buna inandırmaya çalışıyorsun Jungkook. Bende sana karşı duygular besliyorum. Sana bunu ilk ve son kez soracağım. Benim elimi tutup bu ilişkinin peşinden gidip çabalar mıyız yoksa bu eli tutmayıp herkes kendi yoluna mı dersin?"

Durdu ve sadece gözlerime baktı. Gözlerinden geçen hiçbir duyguyu gizleyemedi ve bende hepsini anladım. Birkaç kere ağzını açıp kapamış ama bir şey diyememişti. Ne cevap vereceğini elbette susmasından anlamıştım ama yanılmak istedim. Kulaklarım duysun o cevabı istedim. Ama yanılmadım.

"Tutamam Taehyung. Sen kendin mutlu olmaya çalış. Sohee ve ben sende, seni mutlu eden seni seven biriyle ol."

"Kendi dediğine bile inanmıyorsun Jungkook. Umarım o kızında hayaller kurmasını sağladıktan sonra tek tek hayallerini yıkmazsın."

Kendimi bir an önce buradan çıakrmak istiyordum. Nereye gittiğimi bile bilmeden sadece Jungkook'un yanından uzaklaştım. Çıkış kapısını görür görmez adımlarımı hızlandırıp çıkışa ulaşıp kendimi bu boğucu yerden attım. Temiz hava ciğerlerime bayram getirmişti resmen. Orada hazır bekleyen taksilerden birine binip başka bir barın adını verdim. Burası gibi dans etmeli bir yer değilde oturmalı bir yere gidecektim.

İstediğim yere taksici getirmişti beni. Tutan ücreti ödeyip indim. Kapıdan içeri girdiğimde sonunda istediğim bir yer olduğunu fark ettim. Boş bir masaya oturduktan sonra gelen garsona içinde gin olan bir kokteyl söyledikten sonra yanına da birkaç atıştırmalık sipariş ettim. Tek başıma olmayı umursamadan telefonumdan birkaç şeye bakıyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 30 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

We Are Not Brothers-TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin