8. BÖLÜM

132 14 78
                                    

Merhabalar, sadece şunu demek için buradayım. Soo-min; Bangchan, minho ve changbin'e hyung diye hitap edecek. Çünkü aralarında ciddi yaş farkı var. Oppa denildiğini biliyorum ama oppacı değilim. Bu yüzden de hyung diyecek. Diğer üyelere normal isimleri ile seslenecek.

Hikayemi okuyup oy verirdiğiniz için Teşekkürler. İyi okumalar , sizi seviyorum 💕

Soo-min'den:

Kolumun ağrısı ile gözlerimi açtım. Üzerimde yorgan vardı. En son Hyunjin ile yaşadıklarımız aklıma gelince yüzümde anlamsız bir tebessüm belirdi. En son kucağında uyumuştum. Beni kucağına alışı aklıma geldikçe mutlu oluyordum. Kafamı yan tarafa çevirince Hyunjin'i gördüm. O da uyuyordu.

Kendimi suçlu hissediyordum. Çünkü Ben uyumadan önce bana açıklama yapmıştı ve benden de cevap beklediğini anlamıştım. Ama uykumu yenilerek cevap vermemiştim. Keşke cevap verseydin.

Hyunjin'e bakmaya devam ettim.Çok tatlı uyuyordu ama bir terslik vardı. Rengi fazla solgun gözüküyordu. Kendi kendime kuruntu yaptığımı düşünerek kafamdaki düşünceyi attım. Şuanda tuvalete gitmem gerekiyordu ama kalkamıyordum. Telefonum olmadığı için diğerlerini de arayamıyordum.

Hiç istemesem de güzel güzel uyuyan Hyunjin'i uyandırmak zorundaydım. Korkmasını istemediğim için kısık sesle onu uyandırmaya çalıştım.

"Hyunjin, Hyunjin, Hyunjin. "

Birçok kez seslenmeme rağmen uyanmamıştı. Açıkçası bu beni biraz telaşlandırdı. Çünkü en ufak inleme sesime bile uyanan Hyunjin şuanda ismiyle birçok kez seslenmeme rağmen uyanmamıştı.

Sesimi yükselterek biraz daha seslendim ama hâlâ uyanmadı. Ben de son çare olarak diğer grup üyelerini çağırdım. Daha doğrusu onların yanına gidemediğim için bağırdım.

"JEONGİN, MİNHO HYUNG, BANGCHAN HYUNG, YARDIM EDİN!!!"

Bağırmam üzerine hızla gelen ayak seslerini duydum. Hemen sonra da odanın kapısı kırılırcasına açıldı. İçeriye giren üç beden telaşla bana bakarken hemen yatağın yanına geldiler.

"Soo-min iyi misin? Ne oldu?"

Telaşla soru soran jeongin benden bir cevap bekliyordu.

"Hyunjin, o uyanmıyor."

Son kelime ağzımdan çıkarken dudaklarım ve sesim titremişti. Minho hyung hemen Hyunjin'in üstündeki yorganı açıp onu kontrol etmeye başladı.

Gözlerimin dolmasına engel olamıyordum. Ben normalde çok duygusal birisiydim ama duygularımı saklamakta ustyadım. Son olaylardan sonra artık duygularımı saklamakta zorlanıyordum.

Gözlerimin dolduğunu gören bangchan hyung yanıma geldi. Hiç beklemiyordum ama bir anda yorganı açıp beni kucağına aldı. Şaşkınlıkla dona kalmışken beni odadan çıkartmaya başladı. Çıkmak istemiyordum. Hyunjin'i merak ediyordum.

"Bangchan hyung, çıkmayalım. Hyunjin'i merak ediyorum."

Kısık çıkan sesimle kendime kızarken bangchan hyung beni dinlemeyerek odadan çıkarttı.

"Minho onu tedavi ederken bizim odada durmamız mantıklı değil. Hem senin de üstünü değiştirelim. Rahatsız etmiştir üzerindeki elbise."

Dedikleriyle onu onayladım. Hyunjin'i deli gibi merak ediyordum. Onun için çok endişeleniyordum. İlk gün yaptıklarını tamamen unutmuştum. Ki o da bana çok güzel unutturmuştu. Hepsini telafi etmişti.

Benim rahat etmem için elinden geleni yapmıştı. Ve o şuanda hasta yatarken elimden bir şey gelmiyordu. Çok çaresiz hissediyordum.

Dolan gözlerimi gizlemek için başımı bangchan hyungun boynuna gömdüm. Ama firar eden yaş, bütün planlarımı alt-üst etti. Bangchan hyung de adımlarını durdurdu.

Stray Kids Mafya GünlükleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin