5⚔️

305 49 107
                                    

"Bugün önemli bir işim var o yüzden sen de benimle geliyorsun." Levi giyinirken dayanamayıp onu izlemeye dalmıştım. Sapık falan ama... Gerçekten çok çekici...

"Ne? Nereye gidiyoruz?"

"Biraz can sıkmam gerek. Sevimli eşimin de yanımda olması gerek." Kazağının iplerini bağlamadan üzerime eğildiği için içini çok rahatlıkla görebiliyordum. "Eş mi?" Yapılı bedeni gözümün önündeyken dikkatimi toparlamak çok zordu. Beni de kendisine benzetti iyice.

"Evet güzellik, evli olduğumuzu unuttun mu?" İyice yüzüme yaklaşıp saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdı. "Bunun bir numara olduğunu hatırlatırım." Dudak bitimime çok yakın bir yere dudaklarını bastırdı. "Levi?..."

"Eğer giyinmezsen bedeninle yarım bıraktığım işime devem edeceğim ve geç kalacağız. Hayır dersen de seni ben giydireceğim haberin olsun."

"Kendim giyinebilirim." Onu göğsünden itip geri çekilmeye çalıştım ama yerinden kıpırdamama konusunda ısrarcıydı. "Hayır efendim, size hizmet etmek istiyorum." Kabul etmekten başka seçeneğim yok gibi görünüyor. "Tamamen kölem mi olmak istiyorsun? Bunun için ibadet ettiğin ve adak adadığın tek kişinin ben olması gerek."

"Adak olarak kendimi adayabilir miyim peki?" Geriye yaslanmak için destek aldığım ellerimden birisini boynuna sardım. Avuç içimde atan nabzını okşadım. "Bunun ne demek olduğunu da biliyor musun peki? Ben şehvet düşkünü değilim ama yine de seks kölem olmayı kaldırabilir misin?"

Yutkunurken adem elması parmaklarıma çarptı. "Seve seve olacağımdan emin olabilirsiniz." Elimi ensesine oradan da kısa saçlarına ilerlettim. Levi'ın gözleri hevesle parlıyordu. "Geç kalacağız Akkerman." Geri çekilip ondan kaçtım ve elbise sandığının yanına gittim.

"Ne tarz bir şeyler giyinmeliyim?" Arkamdan gelip kolunu belime doladı ve karnımı eliyle kavrayarak beni kendisine bastırdı. "Gök hanlığına gideceğiz zengin saraylı sürtüklerin yanına o yüzden biraz ihtişamlı bir şeyler olabilir."

"Gök hanlığı mı?" Gök hanlığı en son bildiğim üzerine Çinliler'le ılımlı ilişkileri vardı. Hatta Kağan Çinli bir prenses ile evliydi ve sık sık krallıklarla görüşüyorlardı.

Hain Türklerden.

"Evet, sevgili babacığım ile tanıştıracağım seni."

"Ne?"

Levi'ın elinden kurtulup ona döndüm. Karşımda Gök hanlığının tigini mi var!? Kendisi bir tigin ise neden orada burada göçebe ve sığıntı olarak yaşıyor?

(Tigin = Prens)

"Sen ciddi misin?"

"Elbette efendim. Babam olacak o pislikle tanıştığınızda da sizi doğrulayacaktır." Kollarını belime dolayıp beni tekrar kendisine çekti ve yanağıma dudaklarını bastırdı. "Kızgınlık döneminde falan mısın?"

"Normalde kadınlara ilgi duymazdım ama sen de tuhaf bir şeyler var küçük. Beni sürekli kendine çekiyorsun... Uyuşturucu gibi bir şey... Ne Tanrıçasıyım demiştin?..." Burnunu boynuma sürterek kokumu tekrar içine çekti. Bir eli beni kendisine bastırmaya devam ederken diğer eli önümdeki geceliğin ipini sökmeye başladı. "Güzellik ve-..." Az önce boynumu mu ısırdı o!?

Omuzlarından tutup onu itmeye çalıştım ama onu gevşeyen gecelikten köprücük kemiğimin üzerini emmeye devam etti. "Levi! Eğer kendini bana adayacaksan bil ki bu kadar sırnaşık kimseyi sevmem."

Pop sesiyle dudaklarını üzerimden çekti. "Seveceksiniz küçük." Geri çekilip sandıktan bir kaftan aldı. Bu sandıkta bu kadar lüks şeyler olduğunu bilmiyordum.

Tanrı Türk'ü korusun! (Levixyn)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin