6⚔️

270 40 89
                                    

"Açıklama bekliyorum." Kollarını önümde bağlayarak bekledim. "Çok derin, boş ver."

"Boş vermeyeceğim. Aptal gibi durmak istemiyorum. Ne olup bittiğini bilmem gerek."

Bıkmış bir şekilde nefes verdi ve bana döndü. "Peki. Anlatayım." Ciddileşti.

"İçeridekilerin aksine benim anam Türk'tü ama babam Çinli eşini düzerken daha mutlu olduğu için annemi öldürüp beni de bir odaya tıktılar. Ben de kaçıp o sürtüğün oğlunu öldürdüm çünkü tek dayanağım olan Mikasa'dan da kurtulmak istediler. Yeteri kadar açıklayıcı mı?" Alaycı yüz ifadesi ilk kez ciddi ve acılıydı.

Şaşırıp duruşumu değiştirdim. Gereksiz ve aptalca bir şeymiş gibi bahsetmiş olsa da öyle olmadığı ortada. "Ben çok üzgünüm... Bilmiyordum..." Sorduğum ve ısrar ettiğim için pişman olmuştum. "Önemli değil..."

Geldiğimizden beri yüzü düşüktü ama şimdi daha da kötü hissettiğini anlayabiliyordum. Onu iyi hissettirmek istiyorum... Ama ne yapabilirim ki? "Levi."

"Yine ne var?"

"Bir şey yok..." Arkası bana dönük olduğu için arkasına geçip ona sarıldım. "Onlar adına özür dilerim."

"Özür falan istemiyorum. Sadece karşılığını almalarını istiyorum." Kollarımın arasından sıyrılıp hazırlanan yatağa ilerledi. "Daha soyunmam gerek, çok yorucuuu."

"Sana yardım edebilirim." Yatakta oturmuş ve kollarına dayanarak başını geriye atmıştı. Karşısına geçip ilk işim yeleğinin iplerini sökmek oldu. "Köle olanın ben olduğumu sanıyordum."

"Hizmetkârlarıma iyi davranmalıyım." Elimi göğsüne oradan boynuna oradan da başındaki kalpağa doğru ilerlettim. "Tek hizmetkâr olarak kendim yeterim." Kalpağını çıkarıp kenara koydum. O sırada Levi ipleri açılan yeleğini başından çıkardı.

Ben kazağın iplerini çözmeye çalışırken arsız bakışların üzerimde olduğunu hissedebiliyordum. Aç bir kurt gibisin Levi...

(Klavye kurtu bir an Kürt diye değiştirdi yarıldım amk HEKDBEKBDKSHDKSJDJS (Irkçı değilim Türk Kürt kardeştir BÖLÜCÜLERİN AMK))

"Beni yiyecek gibi bakıyorsun." Dayandığı kollarını belime sarıp kafasını karnıma sürttü. "Belki de yemek istiyorumdur..." Az önce götümü mü elledi o?

"Ellerin keşke yerinde dursa..."

"Haklısın... Daha çok senin üzerinde tutmalıyım onları..."

"Gece olmak üzere Levi. Uyumak istiyorum." Ondan sıyrılıp kıyafetlerini de aldım. Odada bulduğum bir dolaba geldim ve kapılarını açıp içine baktım. Vay be, epey zevkliler.

Levi'ın değiştirdiklerini katlayıp bir köşeye koydum ve kendim için bir gecelik çıkardım. "Yardım etme sırası bende." Aniden Levi'ın sesini arkamda duyunca irkildim.

Benim konuşmama fırsat vermeden çoktan kıyafetlerimden kurtulmaya başlamıştı bile.

Ne yapacağım ben bu çocukla?...

•°•★

"Müsait misin yenge?" Mikasa'nın sesini duymamla şaşırdım ve kapıya döndüm. Bu kızın benimle ne işi var? "Elbette." İznimle açılan kapının ardından Mikasa'nın en az Levi'ınki kadar ruhsuz bakışları göründü. Abi kardeş beni çok geriyorlar...

"Sizinle önemli bir konu hakkında konuşmalıyım." resmiydi ve hiç sıcakkanlı değildi. "Tabii ki dinliyorum." ona oturması için işaret ettim ve beklemeden gösterilen yere kuruldu. ben de karşısına geçip söyleyeceklerini dinlemeye başladım. Acaba ne diyecekti?

"Levi ağabeyim ile ilgili bir mesele." Levi'ın adını duymamla dikkat kesildim. "Dinliyorum."

"Buraya geri geldiğine göre iki seçenek var. Ya ikiniz de olabilecek en cani şekilde öldürüleceksiniz ya da ikiniz harici bütün hanedan balalar dahil kılıçtan geçirilecek." Böylesine rahatsız edici bir konu sesini bile titretmeden söylenmişti. "Bekleyin lütfen." Onu durdurdum. "Levi'ın kundaktaki balalara kadar herkesi öldürme gibi bir amacının olduğunu sanmıyorum."

"Amacının olup olmaması önemli değil. Buna mecbur. Eğer şüpheye düşerse onun için ben yapacağım. Ardından kendimi de uçmağa yollayacağım."

"Bunun olması gerektiğini düşünmüyorum-"

"Devletin bekası için. Size bunları söylememin tek nedeni ise lütfen Levi'ın şüpheye düşmesine ya da çekinmesine izin vermemeniz." Ayağa kalktı. "Bundan sonra ise Akkerman neslinin devamı görevi size düşmekte. Tengri'nin bahşettiği bu Kut'a sahip çıkmalıyız. Şimdi izninizle." saygıyla selam verdikten sonra benim konuşmama bile fırsat vermeden odayı terk etti. Ben neye bulaştım?...

•°•★

(İlahi bakış açısı)

"Neden!? Neden döndü ki!?" Xin Hao (Katun) delirmişçesine odasını dağıtmaya devam etti. Levi'ın geri dönmüş olması korkunç bir haberdi. Onu ilk gördüğü anda aklına koyuştu onu öldürmeyi ve ondan kurtulmayı ama Tengri yüzüne mi güldü bilinmez senelerdir başaramamıştı.

"Ne olacağı umurumda değil!... Geberteceğim onu!..." Hırs ve kin gözünü boyamıştı. Hanedanın başına kendi çocukları geçmeliydi. Bütün Türkler onun emrinde olmalıydı. Gelmiş geçmiş en güçlü kadın olarak adını tarihe yazdırmak istiyordu.

(Üzgünüm aşko onu Türklerden Tomris Hatun kaptı bile😝)

"Bu kadar sinirlenmemelisin anacığım..." Tigin Berkin kapının eşiğinde durup annesinin delirmesini izliyordu. Levi'ın geri dönüşü bütün sarayda kıyameti koparmıştı. "Sinirlenmeyeyim mi!? Onun yüzünden bütün saray önünde küçük düştüm ben! Kağan uyanmadan onu susturup öldürmek zorundayız..."

"Çok zalimsin... Ben ağabeyciğimi özlemiştim oysaki..." Berkin, Erlik'in (Şeytan) kurnaz gözlerini almış gibi annesine tepeden baktı. "Ne saçmalıyorsun Berkin!?"

"Bu işi bana bırak anacığım. Benim çok eğlenceli planlarım var. Merak etme ağzının suyunu akıtan o tahtı sana vereceğim." Tabi yaşarsan.

"Aklında ne var?" Taht kelimesini duymasıyla Xin Hao kendisine gelir gibi olmuştu bile. "Sevineceğin şeyler olduğunu bil yeter." Daha fazla annesi ile uğraşmak istemediği için geldiği gibi bir ruh sessizliği ile yine odadan çıktı.

"Herkes çok aptal..." diye geçirdi içinden. "Ama o öyle değil..." Levi böyle değildi. En az onun kadar kurnaz bir iblisti. Ve bu Berkin'in sıkıntıdan patlayan yüreğini ateşe veriyordu. "Ağabeyimin döndüğü ne iyi oldu." Böylece onunla yine bir akıl oyunu oynama şansı elde etmiş oldu.

Hayranı olduğu ağabeyini öldürme düşüncesi bile şimdiden kanını gıdıklamaya başlamıştı bile...

(Poe'ye bağladı bu da)

"Yarın ağabeyciğim ile konuşabilirim."

•°•★•°•

Berkin'in yüzü⬇

Berkin'in yüzü⬇

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tanrı Türk'ü korusun! (Levixyn)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin