- felix'ten
En son söylediğim şeyden beri hyun hiç konuşmuyordu. Sadece arada kaçmak bakışlar atıp derince yutkunuyordu. Bu kadar tatlı olmak zorunda mıydı şimdi bu?
Motordan inip sevgilimin kaskını çıkartmasında yardımcı oldum kaskı motorun üstüne koyup hyun'un elini tuttum.
"Bana bak bebeğim." Kafasını kaldırıp suratıma baktı. Dudaklarını yine büzmüştü ve ben yine dayanmayıp küçük bir öpücük kondurdum dolgun dudaklarına. Gülümsedi. Gözünün önüne gelen saçları kulağının arkasına sıkıştırdım.
"Hani annemi özlemiştin, getirdim işte sevgilim ne bu surat." Hala konuşmuyordu gözlerinin dolduğunu görünce hemen kollarımın arasına aldım narin bedenini.
"Özür dilerim güzelim ben mi bir şey yaptım yoksa." Kafasını kaldırıp hemen gözlerimin içine baktı hızlıca kafasını salladı hayır anlamında.
"Hayır ne diyorsun sen felix asla sen hiçbir şey yapmadın, sadece beni bırakma lütfen." Baş parmağımla göz yaşlarını sildim. Güzel gözlerinden öptüm bebeğimi, öpücüklerime devam ederek en son dudağına geldiğimde dudaklarımı dudaklarına yasladım bir süre bekledikten sonra geri çekildim.
"Şşhh sevgilim benim, asla bırakmam seni tamam mı? Böyle boş düşüncelerle kafanı yorma olur mu güzelim. Haydi gel hem annem senin bu halini gördüğünde bakalım beni nasıl azarlayacak."
"Yaa hayır azarlatmam ben seni bak dur." Hemen elleriyle saçlarını ve üzerini düzeltti ardından yanaklarına yavaşça tokatlar atıp kendine gelmeye çalıştı gözlerinin altını son kez silerek gözlerimizi birleştirdi ve kocaman gülümsedi.
"Gördün mü bak hemen kendime geldim." Burnunu çekerek konuştu. Ağlayınca burnu tıkanmıştı ve kızarmıştı yani her ne kadar uğraşırsa uğraşsın ağladığı her halinden belli oluyordu.
"Hm hm hiç belli olmuyor, ne çabuk kendine geldin sen öyle."
"Ya çocuk dalga geçmesene." Kıkırdayıp elimi uzattım. Hyun da elimi tutunca birbirine kenetledim ellerimizi.
"Yürü bakalım şımarık bebek seni." Koşarak apartmandan içeri girdik. Hyun hem koşuyor hemde arkamdan konuşuyordu.
'Yiri bikilim simirik bibik' gibi sesler çıkartmaya devam ediyordu. Bebeğim diyince sorun olmuyor ama bebek diyince sorun öyle mi?
Annemin kapısının önüne gelmiştik niye bu kadar yüksekte oturuyor bu kadın ya, zaten hyun asansöre binmeyi sevmediği için merdivenleri kullanmak zorunda kalıyoruz. Bebeğime baktığımda nefes alış verişlerini düzene sokmaya çalışıyordu-çünkü biz merdivenlerden insan gibi yürüyerek değil de hayvan gibi koşarak çıktık- zile bastım bir süre sonra annemin sesini duydum.
"Geldiiim." Kapıyı açtı kocaman gülümsedi ikimize hyun yine utanıp kafasını eğmiş arkama saklanmış bir şekilde duruyordu.
"Aşağıda yiyişmeniz bitmiş bakıyorum da anca gelebildiniz." Annemin konuşmasıyla gözlerim sonuna kadar açıldı ve anneme susması için kaş göz yaptım.
"Ahahahaha anne ne kadar komiksin sen, neyse içeri girelim mi artık yorulduk."
"Yiyişmekten yorulmuşsundur neyse benim oğlum nerde?" Hyundan bahsettiğini anlamıştım, hyun da anlamış olacak ki arkamdan çıkıp yanıma geçti. Kıpkırmızı olmuş suratıyla hemde.
"Oyyy betin benzin atmış oğlum noldu sana." Bir de soruyor mu? Çıldıracağım.
İçeri geçeli yarım saatten fazla olmuştur ama ben hala salonda aynı koltukta hayvan gibi yayılmış belgesel izliyorum. Annem hyun'u yanımdan alıp mutfağa götürdü güzel bebeğimi yoracak şimdi orda. Mutfaktan güzel kokular gelmeye başlayınca hemen ayaklanıp mutfağa girdim bütün güzel kokuyu içime çektim mis gibi kokuyordu. Kek mi kurabiye mi acaba diye düşünürken fazla umursamamaya karar verdim en sonunda önüme gelecekti. Of neyse ne anlarım ben hemen sevgilimin un olmuş ellerine baktım sonra da suratına her tarafı un yapmıştı eğer bunu ben yapsam annem beni evden atardı herhalde. Bebeğimin yanına gidip yanağına öpücük kondurdum. Hemen güldü. Çok seviyorum bu bebeyi.
Hyun'umu annemden izin alarak kaçırdım. Önce ellerini yıkadık. Daha sonra odama geçtik. Kollarımı ince beline doladım başımı boyun girintisine sokup güzel kokusunu içime çektim. Boynuna küçük öpücükler bıraktım. Sevgilimi bacaklarından tutup kucağıma aldım yatağa geçip oturdum. Şuan kucağımda oturan bebeğimin saçlarını seviyordum çok huzurlu bir andı taa ki kapı sertçe açılana kadar...
"Of anne napıyorsun." Hyun hemen kucağımdan kalkmaya çalıştı ben ise onu durdurmaya, fazla zorlamadan bıraktım. Hyun ayağa kalkıp anneme baktı.
"Anneye of denmez bak çarpılırsın." Niye geldi de bozdu bizim huzurlu anımızı.
"Eee niye geldin?" Sinirli çıkmamasına özen gösterdiğim sesim ile anneme baktım.
"Kahve yaptım gelin içeride için ben üst kata çıkacağım haber vermek için geldim hayırdır yani tipe bak artist."
"Teşekkürler yeri teyze." Hyun teşekkür ettikten sonra hyun'a gülümsedi ve bana asla hiçbir şekilde bakmadan odadan çıkıp gitti cidden mi?
Hala azıcık sinirliyken hyunjin kucağıma geri geldi kollarını boynuma dolayıp dudağıma ardı ardına öpücükler bırakmaya başladı. Öpüyor gülümsüyor ve tekrar öpüyor... ben bunun için yaşıyorum sanırım sevgilimin bana sarılması ve öpmesi için.
Hyun ile kahvemizi içip karşılıklı oturuyorduk. Tekli koltuğa oturdum hyun'a elimle yanıma gelmesi için işaret ettim. Koltuğa iyice yerleştikten sonra bacağımı patpatladım. Gülümseyerek kucağıma yan şekilde kucağıma oturdu.
"Felix."
"Hm?"
"Şey, parti kimin evinde olacaktı." Hyunjinin karın ağrısını anlamıştım parti hakkında bilgi almaya çalışıyordu.
"Jisung, han jisung'un evinde olacak yakın arkadaşız zaten." Kafa salladı.
"Hmmm peki herkes orada seni tanıyor olacak beni kimse bilmiyor." Tek kalmaktan falan mı korkuyordu.
"Seni tanımadıklarını nerden çıktı." Anlamaz bakışlarını yollarken konuşmaya devam ettim. "Arkadaşlarımın hepsi seninle ilişkim olduğundan beri hatta daha öncesinden seni tanıyorlar." Kafasını yine salladı sanırım konuşmaya üşeniyordu.
"Felix" heyecanla ismimi söyleyince bende merakla cevap verdim.
"Efendim bebeğim?"
"Öpsene beni."
"Öperim bebeğim."
ZAAAAAAAA ABOOOO SELAM KİZLAR NABERRR
COKKKK SIKICI İLERLEDİ GİBİ GELDİ BİLMİYORUM 🤷♀️
YETER ARTIK ÖPÜCÜK YOK SİZE FULL OPUSUYORLAR ZATEN İY🤢
Neyse kendinize iyi bakın hyunlix ile kalın semelix ile nefes alın ukehyun ile yaşayın!🤗🤭
Felix'in ağzından okudunuz zirlayin diğerleri hep hyun olacakS
E
M
E
L
İ
X
🛐👅❤️🔥💘💋844 🫡