Şuan ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Evden nasıl çıkabilirdim. Ailemden izinsiz hiçbir yere gitmem ben. Felix ile sevgili olduğumdan beri sadece kütüphaneye diye çıkıp Felix' in evine gidiyordum. Acaba benden sıkılmış mıdır? Sonuçta Felix ben ne zaman istesem çıkıp hemen gelebiliyor. Ben ise zar zor çıkıyorum. Sorun kendimde mi yoksa ailemde mi?
Sanırım gece herkes uyuduğunda gizliden evden çıkacaktım. Zaten beni evden Felix alacaktı. Tamam çok kolay olacak yani umarım.
Felix beni motoruyla eve yakın bir yere bırakmıştı. Eve gitmek istemiyordum. Bilerek yavaş yürüyordum Felix ile daha çok zaman geçirmek isterdim. Evimizi görünce bütün düşüncelerimden ayrılmıştım. Evim... benim evim değildi. Onların eviydi.
Çantamdan anahtarlarımı çıkartıp kilidine girdirdim. Daha anahtarları çevirmeden kapı açılmıştı. Karşımda babamı görünce şaşırdım ve bir adım geriye doğru yürüdüm. Bana kaşlarını çatmış bir şekilde bakınca başımı eğdim. Başka birine sinirliyse benden çıkartmasın diye. Daha sonra yanımdan öylece gitti. Açık olan kapıdan içeri girdim. Annemin hıçkırık seslerini duyuyordum. O adam için ağlıyordu. Artık ben konuşmaktan bıkmıştım. Kapıyı kapatıp odama doğru yürümeye başladım.
Odama girip kapıyı kilitledim. Kimseyi görmek istemiyordum. Üzerimi değiştirip yatağa uzandım. Tavanı izlemeye koyuldum. Kapı çaldı ilk başta ses vermedim. Tekrar çalınca kalkıp kapıyı açtım. Annem kıpkırmızı olmuş gözleriyle bana bakıyordu.
"Hazırlan."
Ne, ne diyor bu kadın?
"Nereye ne diyorsun, neden hazırlanayım."
İç çekip tekrar konuştu. "Ablama gideceğiz seni burda bırakmak istemiyorum istemiyorsan gelme."
Teyzemlere gidecektik. Burda o adamı çekmekten iyidir. En azından seungmin oradaydı. Başımı sallayıp odama girdim. Felix'e şuanki durumla ilgili özet geçen bir mesaj attım. Fazla durmayacağımızı bildiğimden sırt çantama bir kaç kıyafet koydum. Bir iki güne bu eve geri dönecektik zaten fazla hazırlığa gerek yoktu.
Çantamı sırtıma alıp salona geldim. Felix'den gelen mesajı yanıtladım. Odasından çıkan annemi gördüm. Bana bakmadan kapından çıktı arkasından göz devirdim. Arabaya doğru ilerledi sürücü koltuğuna oturdu bende arka kapıyı açıp cam kenarına iyice yaklaştım. Arabayı çalıştırdı. Yol boyunca hiç konuşmadık zaten teyzemin evi yakındi.
Teyzeme gelmiştik. Teyzemi seviyordum. Babamın ne bok olduğunu bilen tek kişi o keşke annem de teyzem gibi düşünebilse. Arabadan inip teyzemin evine doğru ilerledik annem benden bir adım önde duruyordu. Zile bastı. Kapı anında açılmıştı. Teyzem anneme sorgulayıcı bakışlar atıyordu. Gerici bir ortamdı. Anneme bakmayı bırakıp bana bakmıştı. Hafif tebessüm etti bende karşılık olarak gülümsedim.
"Hosgeldiniz, seungmin yukarıda tatlım hadi yanına geç sende."
Kapıyı geçmemiz için sonuna kadar açtı. Annem benden önce içeriye girdi bende arkasından. Ben tam yukarı çıkacakken teyzem sırt çantamın kulpundan yakalayıp beni geriye doğru çekti. Kaşlarımı çatarak arkamı döndüm. Döndüğüm anda kafama tokat yemem bir oldu.
"İnsan bir sarılır öper falan, hayırdır." Bu sefer kaşlarını çatan kişi teyzemdi.
"Ya çen sinirlendin mi çen." Yanaklarından tutup sıkarak konuştum. Ellerimi yanaklarından çekip teyzeme kocaman sarıldım. Saçlarımdan öptü. Sonra bizi ayırıp popoma tekmeyi bastı.
"Hadi siktir git eşek sıpası."
Gülerek merdivenlerden yukarı çıktım. Seung'un odasını gördüğüm gibi içeriye daldım. Dalmaz olaydım. Beyefendiyi sevgilisinin kucağında birbirlerini yerken buldum. Gözlerimi sonuna kadar açıp bir süre onlara baktım. Hemen kapıyı kapattım. Utanmıştır simdi şerefsiz.
Tekrar kapı açıldığında oraya döndüm. Utançtan kızarmış bir adet seung karşıladı beni.
"Ayıp şeyiniz bittiyse içeriye girmek istiyorum artık ben yokken yapın." Zaten biz Felix ile asla böyle şeyler yapmayız.(!)
"Nerden bilelim gerizekalı senin geleceğini insan olsan kapı çalmayı öğrenirdin." Chan hyung konuşunca bu adam neden bu kadar zeki diye düşünmeden edemedim.
"Ew ew ew tamam ondan." Ağzımı yüzümü yamultarak konuştum. Seung bana öldürücü ama asla hiçbir etkisi olmayan bakışlarını yolluyordu. İyi ki bir sevgilisi var bunun da he.
Chan hyung gideli neredeyse yarım saat olmuştur. Ben bu yarım saat içerisinde seungmin'e felix ile olan üç haftalık ilişkimi anlatıyordum. İlk başta çok şaşırırdı. Annemin haberi olup olmadığını sordu. Bende annem ile babamın nasıl bir homofobik olduklarını seungmin'e tekrar hatırlattım. Seungmin de bana Chan hyung ile olan hayat hikayesini anlattı. Chan hyung hakkında konuşurken gözleri parlıyordu resmen. Ve ilişkilerinden jisoo teyzemin haberi varmış. Bazen seungmin'e çok imreniyorum.
SELAMLAR NASILSINIZ
Valla bir gram hyunlix yok bu bölümde 😔
Umarım beğenirsiniz
Düzgün kontrol etmeden atıyorum yanlışlarım varsa affola
644 kelime 💪🏿