5

132 20 1
                                    

Felix'in evden çıkıp jisoo teyzemin evine gelmiştim. Hala teyzemde kalıyorduk. Şaşırmıştım doğrusu annemin şuan eve dönmek için hazırlanıyor falan olması gerekiyordu.

Bugün dışarıya çıkmak için izin almıştım peki akşamki parti için de izin alabilecek miyim? Şansımı deneyeceğim.

Sonunda kapının ziline basabilmiştim. Kapıyı seungmin açmıştı.

"Şükür hyunjin bey, felix ile yiyişmen bitti sanırım." Göz devirip içeri girdim. Seungmin'in odasına gidip kapıyı kapattım. Seungmin benim yüzümden misafir odasında kalıyordu. Ben ise onun odasında.

Hızlıca duşa girdim. Saçlarımı kurutup şekil verdim. Saçlarım uzamıştı kestirmeliydim ama şuan değil.

Şuan ise ne giyeceğimi seçmem gerekiyordu. Ah be gerizekalı hyunjin önceden düşünmez isen böyle olur. Sanırım tek bir şansım daha vardı..
Seungmin.

Aynanın karşısında kendime bakıyordum hiç benim tarzım değildi ama yakışmıştı ve acayip seksi duruyordum eğer o partide felix ile parti fantezisi yapmazsak ağlarım. Full deriden oluşan bir kombin mükemmel, seungmine parti sonrası hediye almayı aklımın bir köşesinde yer etmiştim.

Aşağı inip annem ile teyzemi aramıştı gözlerim. Bulamayınca misafir odasına gittim. Seungmin camış gibi yatmış Leyla gibi telefona bakıyordu.

"Pist seung bizimkiler nerde?"

"Onlar mı bilmem annenin kafasını dağıtmaya falan gitmişlerdir ne bileyim ben arasana be çocuk."

"Of seni varya."

"Lan hyunjin."

"Ne."

"Felix bu gece fazla yormazsa bana da uğra olur mu bebeğim?"

"Yarragimi yersin seungmin, kuzenine mi yürüyorsun sen?"

"Seni şu halinde anan görse o da yürürdü." Göz devirip odadan çıkmıştım yoksa got elden gidebilirdi.

Salona gidip kendimi koltuğa bırakmıştım. Duvardaki saate baktım 19.48'di saat iyice yaklaşıyordu ve ben hala kendimi hazır hissedemiyordum. Telefon çalınca bütün dikkatimi telefona verdim annem arıyordu açıp hemen kulağıma götürdüm.

"Hyunjin, eve geçiyorum sende teyzenleri fazla rahatsız etme bugün orada kal yarın sabah evde ol."

Bana haber verme zahmetinde bulunabilmişti sonunda onaylar şekilde mırıldanıp telefonu kapattım. Annem yoktu teyzem zaten bir şey demezdi evden kaçmam falan da gerekmiyordu. Aşırı rahatlamıştım.

Üstten bildirim geldiğinde hemen tıkladım felix yazmıştı. Evde olduğumu bildiği için aramıyordu mesaj atıyordu. Evin yakınlarında olduğunu söyledi. Hemen ayağa kalkıp son defa aynaya baktım. Koşar adımlarla dışarı çıktım.

Felix ile buluşacağımız yere gelmiştim. Ama felixi hala göremiyordum. Halbuki geldiğine dair mesaj atmıştı. Ben bunları düşünürken belime dolanan kollar ile ağzımdan küçük bir çığlık kopmuştu. Felix arkamdan sarılmış beni etrafında döndürüyordu. Yere bıraktığında rahat bir nefes almıştım. Felix beni kendine çevirip kollarını tekrar belime dolamıştı. Başını da yine boynuma...

"Neden bu kadar güzel oldun hyunjin."

"Çirkin mi olmalıydım felix."

"Hm hm çirkin olman gerek, şimdi herkes sana bakacak ve bana bir sürü iş çıkacak."

"Saçmalama felix hem niye bana baksınlar sen baksan yeter."

"Niye baksınlar acaba mükemmel görünüyorsun, sen kendine bakmadın herhalde."

"Şşhh mükemmel olduğumu bende biliyorum." Kıkırdayıp saçımı öptü.

.
.
.

Partinin olacağı evin dış cephesi mükemmel dekore edilmişti. Parti ben buradayım diye bağırıyordu resmen. Ve ben daha içerinin nasıl olacağı hakkında düşüncelere dalmıştım bile.

"Aloo! dünyadan hyunjine?" Felix'in sesi ile irkilmiştim. Sanırım hala benim motordan inmemi bekliyordu. Motordan inip felixi bekledim yanıma gelip dudağıma küçük bir öpücük bıraktı ardından elimden tutup içeriye doğru yürümeye başladık.

İçerisi dışarıdan daha şahane görünüyordu. Parti tam olarak daha başlamamıştı ama insanların neredeyse çoğu buradaydı.

Felixin peşinden yürüdüm bir masaya doğru yaklaşıyorduk masadaki insanlar da bize bakınca anlamıştım felixin arkadaşları olduğunu.

Hepsi ile tanışmıştım. Hepsi çok sıcak kanlıydı. Hemen aralarına almışlardı beni. Özellikle de jisung ah gerçekten mükemmel bir şeydi o.

Parti jisung ve sevgilisi minho ile birlikte olmalarının adına küçük bir kutlamaymış, iyi ki küçükmüş(!).

Herkes kendi halinde eğlenirken bende felixin kolunun altında kollarım belinde güzelce sarılmış sessizce etrafı izliyordum felix ise arada içkisinden yudum alıyor sonra bana bakıp gülümsüyordu. Benim için eğlence buydu sevgilim kolunun altında çok eğleniyordum.

Ama şimdi hiçte eğleneceli değildi. Altıma işemek üzereydim. Gerçekten şuan ucundaydı. Kıpkırmızı olduğuma eminim ve yerimde kıpırdanıp duruyordum felix bir şeylerin ters gittiğini anlamış olacak ki kulağıma yaklaşıp fısıldadı.

"İyi misin hyunjin? Miden falan mı bulanıyor bebeğim?"

"Aaah, felix dayanamıyorum offf gerçekten altıma işeyeceğim." Felixin kahkahası kulağıma bir melodi gibi geliyordu ama ilk önce beni lavaboya götürmesi gerekiyor!!

İşimi halletmiştim felix beni kapının önünde bekliyordu. Evin ikinci katıydı burası. O yüzden kimse yoktu. Elimi yıkayıp dışarı çıktım. Felix de yaslandığı duvardan çekilip yanıma geldi.

"Küçük bebeğim pantolonunu çekmem için beni çağırmadı." Serefsize bak benimle dalga geçiyordu.

"Sen o pantolonu daha da indirirdin." Kollarımı birbirine bağlayıp arkamı döndüm. Kollarını belime sardı ve boynuma öpücüklerini kondurdu.

"Hala indirebilirim." Oha ama o kadar seksi konuşmuştu ki ayakta boşalırdım. Başımı arkaya attım dönüp güzel dudaklarını öpmeye başladım felix de karşılık veriyordu. Ayrıldığımızda dudağıma küçük bir öpücük daha kondurdu. Gülümsememi sağlamıştı.

"Daha öpüşelim mi yoksa aşağı mı inelim." Aslında ilk söylediği şey daha cazip geliyordu ama ayıp olurdu aşağı inmemiz gerekiyor.

"Bence yeter aşağı inelim felix." Kollarını belimden çekmişti sanırım öpüşmeye devam edelim falan dememi bekliyordu ve bozulmuştu felixe dönüp kollarımı boynuna doladım.

"Aslında seni saatlerce öpmek istiyorum ama şuan olmaz." Kolları tekrar belimdeki yerini aldı. Kendi ileri giderken beni geriye doğru götürüyordu. Sırtımı duvara yaslamıştı. Yani beni duvar ile arasına almıştı.

"Bence tam da şuan beni saatlerce öpmelisin." Tam konuşacaktım ki minho geldi ve ortamın içine sıçtı.

"OHA DURUN HEMEN DURUN!" Eli ile gözlerini kapatmış diğer yandan da öküz gibi andırıyordu.

"OĞLUM BURDA YAPMAYIN BİRİ GÖRÜR ODA AYIRIRIM BEN SİZE!" Hala bağırıyordu felixi hızlıca ittim. Bu sefer de felix minhoya bağırmaya başladı.

"MİNHO! sussana lan." Evet felix asla bağırmıyor tabi ki. Ben ise utançtan bir kenara sinmiş felix ile minhoyu izliyordum. Bu çocuğun burda ne işi vardı ya!







SLEQMLARRRRRR KIZLAR 👧
bir sonraki bölüm final🫠🫣🤭
Neyse SEMELİX 💗🤏🏻💋👅💖🛐🛐🛐

Yavaş/ Hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin